2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİManşetSağlıkTürkiye

TTB: İnşaat ve madencilik faaliyetleri durdurularak tüm ekipler bölgeye sevk edilmeli

0

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tabip Odaları, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin sürdürülmesinde Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleriyle koordinasyon çağrısı yaparak, deprem bölgesine malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda yetkili sayılma ve engellenmeme talebinde bulundu.

Türkiye’nin uğradığı ağır yıkım nedeniyle ülkenin on ilinde milyonlarca insanın etkilendiği afet, yalnızca afet bölgesinin değil tüm ülkenin hatta dünyanın sorunu olduğunu durumunda. Öyle ki, Dünya Sağlık Örgütü deprem nedeniyle en üst düzey 3. Seviye Acil Durum ilan etti.

İstanbul Tabip Odası (İTO), yaptığı bir basın açıklamasında “Afet yönetiminde tıpkı sağlık hizmetinde olduğu gibi en önemli evre önleyici tedbirlerin alındığı zarar azaltımı ve hazırlık aşamalardır” ifadelerine yer verdi.

İTO, 6 Şubat deprem felaketinden yıllar önce bilim insanları tarafından Doğu Anadolu fay hattı üzerinde yer alan bölge için defalarca deprem uyarısı yapıldığını, ancak bu ilk iki aşamada hiçbir şey yapılmamış olduğunu aktardı.

Bu ihmalin hasarın devasa boyutundan da anlaşıldığını kaydeden uzmanlar, afetlerin kurumsal, bölgesel ve ulusal afet planları olmayan hazırlıksız toplumlara en büyük zararları verdiğini kaydetti.

Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri yönetmeliğine göre ulusal düzey hizmet grubu planlarının, ana çözüm ortağı bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile destek çözüm ortakları tarafından birlikte hazırlanması gerekiyor.

Bütün doğal afetler insan sağlığını doğrudan tehdit ediyor. Bu nedenle ulusal düzeyde hazırlanacak her tür afet planında hekim örgütleri kurum, kuruluş ve destek çözüm ortağı olarak yer alması önem taşıyor. Hekim örgütlerinin hem afet öncesi planlarda hem de afet sırası ve sonrasında yapılacaklar konusunda planlayıcı, karar verici mekanizmaların içinde olması önem taşıyor.

Bölgede görevli sağlık personeli yıkılan, ağır hasar gören hastane binalarında, kimi yerlerde elektrik olmayan koşullarda, bazen aç, susuz büyük bir özveriyle çalışıyor. Koşullar bilinmesine rağmen halen her branştan yüzlerce hekim, her gün gönüllü çalışma talebiyle İstanbul Tabip Odası’na başvuruyor.

‘Enkazlar, sağlık hizmetlerini engelliyor’

Afet öncesi aşamaları geride bırakan bölge, halen afet sırası aşamasında bulunuyor. İTO, bu aşamada kısa vadede yapılacakları şöyle sıralıyor:

  • Olaya zamanında, hızlı ve etkili müdahale ederek kayıpların en düşük seviyede tutulması,
  • Afetzedelerin su, yiyecek, giyecek, ısınma, barınma, psikolojik destek gibi hayati ihtiyaçlarının en kısa süre içerisinde ve en uygun yöntemlerle karşılanması,
  • Yangın, salgın hastalık gibi ikincil afetlerin önlenmesi.

Uzmanlar bu amaçların tümünün farklı düzeylerde sağlık hizmetleri ile ilgili olduğuna ve uzun soluklu bir mücadele ve çalışma gerektirdiğine dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:

Bölgede sağlık hizmetlerinin önündeki en önemli engel enkazın kaldırılamamasıdır. Ülkedeki inşaat ve madencilik faaliyeti durdurularak tüm iş makineleri ve operatörleri bölgeye sevk edilmeli ve enkaz bir an önce kaldırılmalıdır. Çünkü enkazın kaldırılamaması her an salgın hastalıkların ortaya çıkmasına yol açacak bir zemin hazırlamaktadır.

Depremin birinci günü İstanbul Tabip Odası’nın her tür destek için hazır olduğunu İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirdiğini ifade eden açıklama, üye hekimlerin en önemli amacının tüm olanaklarıyla, dayanışma içinde can kurtarmak olduğunun altını çizdi ve her koşulda ve özveriyle çalışmaya hazır olduklarını İTO’na yaptıkları gönüllü çalışma başvuruları ile gösterdiğini kaydetti.

İTO, yeterli olan afet ilanı yerine yetkililerin özgürlük ve haklarının da kısıtlanmasını getiren OHAL ilanının siyasi ve maksadını aşan bir uygulama olduğunu vurgulayarak, sorunların OHAL ve sosyal medyaya getirilen kısıtlamalarla çözülemeyeceğini ifade etti.

Uzmanlar, “Dayanışma yaşatır, gün yaşama sarılma günüdür” diyerek yetkililere bazı hususları hatırlattı:

  • Orta vadede bölgede görev yapan hekimlerin, sağlık çalışanları ve diğer gönüllülerin deprem nedeniyle yaşadıkları maddi ve manevi travmalarla çalışmaya devam etmeleri yerine, dinlenmeye alınması ve yerlerine yeni ekipler getirilmesi, bölgede çalışan sağlık ekiplerinin bir plan dahilinde birer haftalık vardiyalarla çalışmasının sağlanması gerekiyor. İyi planlandığı takdirde çok sayıda gönüllü hekim ve sağlık çalışanı olduğundan bu koşulun sağlanmasının sorun olması beklenmiyor.
  • Yaralıların gönderildiği illerdeki sağlık organizasyonunun olağanüstü koşullar göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
  • İnsanların barınma, beslenme, soğuktan korunma gibi ihtiyaçları doğrudan sağlıklarını ilgilendirdiği için tıbbi malzeme ve insan gücü yanı sıra bu hizmetleri sağlayacak desteğin ulaştırılmasında da Tabip Odaları’nın engellenmemesi gerekiyor.
  • Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri’nin TTB ve tabip odaları ile koordinasyon içinde olması, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin planlanmasında, deprem bölgesine tıbbi malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda engellenmemesi, yetkili sayılması gerekiyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.