Türk Tabipler Birliği, TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu‘na göndermek için hazırladığı İliç Altın Madeni Kazası: Altın-Ekosistem-Halk Sağlığı raporunu yayımladı.
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘nin işlettiği madende 13 Şubat’ta yaşanan toprak kayması felaketinin ardından Türk Tabipler Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerinden oluşan bir heyet, İliç’te incelemeler yaparak görüşmelerde bulundu.
Görüşmeler ve inceleme doğrultusunda hazırlanan rapor, İliç’teki altın madeninin yanı sıra Türkiye’deki diğer altın madenlerine ve altın madenciliğinin ekosisteme ve halk sağlığına verdiği zararlara da değindi.
Rapor “Bu süreçleri yaşamaya değecek kadar altına ihtiyacımız var mı?” diye sorarak altın madenlerinin doğaya verdiği tahribata ve sağlık risklerine dikkat çekti.
Madenlerdeki işçi sağlığı sorunlarına ve denetimsizlikleri ele alan rapor, işçilerin siyanür zehirlenmesi bulgularıyla hastanelere başvurmasının işçi sağlığının hiçe sayıldığının göstergesi olduğunu belirtiyor.
Maden sahalarında yapılan delme, sıyırma, patlatma, cevher kırma, kavurma, eritme ve araçların asfaltsız yollarda çalıştırılması gibi faaliyetler sonucunda kanserojen madde barındıran tozlar akciğerlere yerleşiyor. Bu da akciğer kanseri, amfizem, silikos ve verem gibi hastalıklara yol açıyor.
Madende kullanılan ve düşük ölçüde bile son derece zehirli olan siyanür de hem insan sağlığına hem de doğaya geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Üstelik bu riskler yalnızca çalışanlar için değil, çevrede yaşayanlar için de geçerli.
Altın madenlerinin çevresinden alınan örneklerde arsenik ve cıva gibi ağır metallerin de yüksek olduğu görülüyor. Bu metallerin ekosisteme karşımasıyla hem bitkiler hem de hayvanlar zarar görüyor ve bölgede yaşam koşulları giderek zorlaşıyor.
İliç’teki madende iki kere kapasite artışına gidildiğine dikkat çeken TTB, madenciliğin sınır tanımazlığına ve kamusal denetim sistemlerinin yetersizliğine tepki gösterdi.
21 Haziran 2022’de İliç madeninde yaşanan bir kazadan sonra TTB, TMMOB ve TBB maden şirketi hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve şubat ayındaki kazayı öngörmüştü. Aynı kurumlar felaketin ardından 29 Şubat 2024 tarihinde de maden şirketinin tüm izinlerinin iptal edilmesi için İliç Cumhuriyet Başsavcılığı‘na suç duyurusuna bulundu.
TTB raporu, siyanürlü altın madenciliğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı ile Avrupa Birliği‘nde yasaklandığına dikkat çekerek “Avrupa Birliği ülkelerinde siyanür liçi yönetimi ile altın madenciliği yapamayan çok uluslu şirketler, Türkiye’deki mevzuat esnekliğinden yararlanarak ülkemizde siyanür liçi yöntemi ile altın madenciliği yapıyorlar” dedi.
Son olarak TTB, ülkedeki her türlü üretim ve tüketim faaliyetlerinin doğayla uyumlu ve sömürüden uzak olması gerektiğini vurgulayarak “Gezegenin sağlığı olmadan insanın sağlığı olmayacağını tekrar vurguluyoruz. Gezegenin üstü ‘altın’dan değerlidir” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…