Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Doğa Dostu Kent Bahçeleri – Tohumlar Kampüse” projesinin sekizinci bostanı Çanakkale’de kuruldu. Üreticilerden toplanan yerel tohumlar, Mersin Üniversitesi, Adana Çukurova Üniversitesi, ODTÜ, İTÜ Taşkışla, İzmir Yüksek Teknoloji, Ege ve Balıkesir Üniversitelerinden sonra Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde toprakla buluştu.
En temel ihtiyacımız olan gıdanın kaynağından gittikçe uzaklaşmamız, yediklerimizin nasıl, ne şartlarda, ne kadar üretileceğinin kararını başkalarına bırakıyor olmamız noktasından sorumluluğu ele almak, üretim sürecine bir yerinden dahil olmak, toprakla kopan bağımıza ilmek atmak düşüncesinden yola çıkan Buğday Derneği, atalık tohumları özenle doldurdukları keselerle bir süredir kampüs kampüs gezip gönüllülerle birlikte bostan kuruyor. Bostanlara sadece bakla, kereviz, marul değil, ekolojik dönüşümün tohumları da iyi niyet temennisiyle saçılıyor. Proje ile, tüketimin yoğun olduğu şehirlerde tüketicinin dahil olduğu ekolojik çözümler üretilmesi, yerel tohumların öneminin anlaşılması, sağlıklı gıda üretimi ve kurulacak doğa dostu bahçeler için sorumluluk alacak toplulukların organize olması hedefleniyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Terzioğlu Yerleşkesi’nde, Fen Edebiyat Fakültesinin arkasında boğaza ve çam ağaçlarıyla kaplı bir vadiye bakan Çomü Bostanı‘nın çoğunluğu öğrencilerden oluşan gönüllüleri de “Tohumlar Kampüse” çağrısının peşinde bir araya geldi. Proje koordinatörü Hakan Gönül‘ün Pan Görsel Kültür Derneği’nde verdiği teorik eğitimde, tohumun döngüsüne dahil olma sürecinden kompost yapımına, ekolojik yaşama dair pratik bilgilere bostan ekibinin sahada ihtiyaç duyacağı bilgiler paylaşıldı. “Herhangi bir bitkinin tohumdan bir sonraki tohuma olan döngüsüne şahit olabilen insan, o tohumla birlikte doğanın ritmini, güneşi, rüzgarı, böceği, toprağı, suyu, atalarından kalan içsel bilgiyi, sevgiyi, aidiyeti tekrar hatırlayan şanslı kişidir.” diyen Hakan Gönül, kişisel dönüşümün ve dünyanın geleceğinin de bu deneyimde saklı olduğunu ifade etti.
Eğitimin ertesi günü bostan ekibi, keresteyi, çiviyi, çekici, kazmayı, küreği ele aldı, Çomü Bostanı’nın imeceyle doğuş hikayesi başladı. Beş gruba ayrılıp yükseltilmiş sebze yataklarını yapan ekip zemini tesviye edip sebze yatakları yerleştirdikten sonra bostana tonlarca toprak taşıdı.
Yükseltilmiş sebze yataklarını dolduran toprağın arasına gübre serpiştirilirken, bir yanda kompost yapılacak alan hazırlandı. Bostanı kurarken kullanılan ve ileride de lazım olacak alet edevatı saklamak üzere bir malzeme kutusu da el birliğiyle yapıldı. Bostanda çalışırken dinlenmeye, yeşerip ürün veren tohumların hikayesi eşliğinde çay içmeye, manzarasını keyifle izlemeye bank görevi de üstlenecek alet kutusunun üstüne hem gölge etsin hem de yağmur suyunu saklasın diye bir çatı tasarlandı.
Ve bostanın ilk tohumlarının toprakla buluşma anı… Takasla sağlanan, üreticilerinden alınan yerel bakla, kereviz, pırasa tohumları önce hissetmek için avuçlara alındı, sonra “kurda, kuşa, aşa” niyetiyle toprağa saklandı. Marul, dereotu, lahana, ıspanak gibi kışlık tohumlarsa bostana ekilmeden önce çimlendirmek üzere üzere bostan ekibinin çalışırken içtiği çayların bardaklarına ekildi. Tohumların can suyunu yağmur verdi.
Proje koordinatörü Hakan Gönül, “Bostan ekibindir, tohumlar ekibe emanettir. Çimlenen tohumlarımızı da fide ekim şenliğiyle bostanla buluşturacağız. Herkes kendi tohumuyla kendi deneyimini yaşayacak. Umarım bostandan alacağımız tohumları da dönüm dönüm ekeriz.” derken üniversitenin Çevre Topluluğu akademik danışmanı Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Doktor Faize Sarış, “Ekip yıllardır beraber çalışıyormuş gibiydi. Herkes çok mutlu bir şekilde işin bir ucundan tuttu. Çok farklı bir paylaşım oldu. Bostan bize ait, hepimiz için özel bir alan. Dileğimiz üniversitenin de bostana sahip çıkması ve bostanı hep birlikte genişletmemiz.” dedi.
Tohumlar Kampüse projesinin Çanakale’ye de uğraması sürecinde rol alan Permakültür Çanakkale ekibinden Timuçin Şahin, “Bostanın kurulması hepimize umut verdi, bunun evrileceğini düşünüyoruz. Üniversitede bostanın sürmesini sağlayacak etkinlikler olacak, herkes takip edip katılabilir.” dedi. Çomü Bostanı’nın ilk tohumlarının yeşererek yeni tohumlara, sağlıklı gıdaya, iyi niyete, umuda, değişime, imeceye, sevgiye çoğalması bekleniyor heyecanla şimdi.
Çomü Bostanı’nın etkinliklerinden ve ilk tohumlarının büyüme hikayesinden haberdar olmak için, https://www.facebook.com/groups/comubostan
Tohumlar Kampüse ile Buğday Derneği’nin diğer proje ve etkinlikleri için http://www.bugday.org
Haber: Güneş Dermenci
(Yeşil Gazete)