TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kanal İstanbul projesine ilişkin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun onaylanmasına karşılık olarak 20 Ocak tarihinde Karaköy’deki binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda “Kanal İstanbul’u tarihin en büyük davasına dönüştürelim” çağrısında bulunuldu.
“Kanal İstanbul’a karşı yurttaş davası için çağrı” pankartının açıldığı toplantıya TMMOB üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamayı okuyan TMMOB İl Koordinasyonu Genel Sekreteri Cevahir Akçelik, Kanal İstanbul Projesi’nin gündeme geldiği günden beri birçok bilim ve meslek insanı tarafından incelendiğini dile getirdi.
‘Coğrafyayı onarılmaz şekilde etkileyecek’
Bu incemeler sonucunda kanalın yapılması halinde oluşacak çevresel ve sosyal boyutların tüm detaylarıyla ortaya konduğunu belirten Akçelik, “Tepeden inme bir şekilde İstanbul halkına dayatılan bu proje başta İstanbul olmak üzere Marmara’dan Karadeniz’e uzanacak boyutuyla tüm bu coğrafyayı onarılmaz bir biçimde etkileyecek, ekosistemler arasında yarılma meydana getirecek, binlerce yılda oluşmuş doğal bir dengeyi alt üst edecektir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘olumlu’ bulduğu durum işte budur” dedi.
‘Daha çok kaza riski olacak’
İstatistiki verilerin, kanalın boğazdaki gemi trafiği ve kaza riskini azaltmak için yapıldığı iddiasını çürütmekte olduğunun altını çizen Akçelik, yapılacak yapay suyolunun İstanbul Boğazı’ndan daha çok kaza riski barındıracağını vurguladı. Yine şehrin toplam su biriktirme kapasitesinin yüzde 29’unun kanal güzergâhında bulunduğuna dikkat çeken Akçelik, “Bu kaynakların yok olması 6 milyon kişinin su ihtiyacına denk düşmektedir” diye konuştu.
‘İnsanlar yerlerinden edilecek’
Projenin etkilerinin yalnızca doğal alanlarla sınırlı kalmayacağını kaydeden Akçelik, sözlerinin devamında “Yapılaşmaya açılacak olan kanal güzergâhında yaşayan insanlar yerlerinden edilecek, yerlerine ‘Kanal Manzaralı’ evlerde yaşama imtiyazına sahip kimseler getirilecektir. Kanalla birlikte İstanbul’un kuzeyi ek bir nüfus yoğunluğu altına daha girecek, şehir yönetilebilir olmaktan çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
Son tarih 17 Şubat
Akçelik, sayılan nedenlerden dolayı projeye itiraz eden yurttaşlara projeye karşı dava açmaları çağrısında bulunduğu konuşmasını şu sözler ile sonlandırdı:
17 Şubat 2020 tarihine kadar Kanal İstanbul Projesi’ne dava açma hakkınız bulunmaktadır. TMMOB, davaya gerekçe oluşturacak tüm bilimsel ve teknik altyapıyı halkın hizmetine sunmaya hazırdır. Gelin binlerce / yüz binlerce insan bir arada bu davayı Türkiye tarihinin en büyük davasına dönüştürelim, tarihe İstanbul için almış olduğumuz bu yurttaş sorumluluğunu not düşelim. Bir başka İstanbul daha yok.
Yapıcı: Depremle ilgili değişiklik eski yönetmeliğe göre
Ardından söz alan Mimar Mücella Yapıcı ise, Kanal İstanbul Projesi sürecinde yayınlanan 3 ÇED raporunun bulunduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
Son rapora göre 92 bin yurttaş bu ÇED raporuna itirazlarını sunmuş. Ancak en son karşımıza gelen şey bu ÇED olumlu raporudur. Bu raporları incelediğinizde çok fazla bir değişiklik görmüyoruz. İtirazlara göre eklerde bazı değişiklikler yapılmış. Bu değişikliklerin en önemlisi depremle ilgilidir. Ama bu da yeni deprem yönetmeliğine göre değil önceki deprem yönetmeliklerine göre yapılmıştır. Burada yapılan her şey hukuksuz. Hukuk dışı bir dayatma var. İtirazlarımızı belirtmeden bu itiraz ortaya çıktı. Türkiye halkı, bizler ciddi bir dolandırıcılıkla karşı karşıyayız. Çünkü bildirimizde de belirttiğimiz gibi gelen ÇED’ler entegre raporlardır. Yaptığımız bütün itirazlar gizlenmiştir. Bu bütün coğrafyayı etkileyecektir.
Basın toplantısı, Mücella Yapıcı’nın ardından söz alan Prof. Dr. Haluk Gerçek ile Başkılavuz Kaptan Saim Oğuzülgen’in projenin ulaşımda yaratacağı sıkıntılara değinen konuşmalarıyla sona erdi.
Çevre planına itiraz dilekçe ile de yapılabiliyor
Kanal İstanbul’a dair askıya çıkan ÇED Raporu’na vatandaşlar tarafından yapılan itirazlar henüz sonuçlanmamışken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği’ni yayınlamıştı. Değişiklik ile kanalın çevresine kurulması planlanan “Yenişehir” hakkındaki detaylar da çalışmaya eklenmişti.
Yeni yayınlanan değişikliğe itirazlar ise gene illerde bulunan Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne veya Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gidilerek Ocak sonuna kadar yapılabilecek. Örnek dilekçeyi buradan indirebilirsiniz.