Doğa MücadelesiEkolojiGündemManşet

Tarsus’taki biyokütle tesisine verilen ÇED kararı iptal: Yetersiz, ekosistem için bir tehdit

0
Fotoğraf: Karabucak Çevre İnisiyatifi

MERSİN- Tarsus’a bağlı Yeşil Mahallesi‘nde Biçer Enerji Elektrik İnşaat Üretim A.Ş tarafından kurulmak istenen Biyokütle ve Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santrali‘ne Nisan 2020’de verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu’ kararı iptal edildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na karşı açılan davada, 14 Aralık’ta ‘ÇED Olumlu’ kararı, raporunun yetersiz olması nedeniyle Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere iptal edildi.

Vatandaşlar açtıkları davada, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu, işletmenin kurulacağı bölgenin deprem kuşağında olduğu, ÇED süresince halka tehlikeli atıkların yakma ve depolama yöntemi ile bertarafının çevre ve insana vereceği zararın hiçbir şekilde anlatılmadığı, ÇED raporunda kirleticilerin alt ve üst ısıl değerleri saptanmış olsa da kompozit malzeme ile yapılmış emisyon ölçümlerine değinilmediği için kararın iptalini istemişti.

Bakanlık tarafı ise davada, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştu.

Öte yandan davanın görüldüğü Mersin 1. İdare Mahkemesi bölgenin incelendiği bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazları yerinde görmeyerek bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte ve yeterlilikte olduğunu belirtti.

Karabucak Çevre İnisiyatifi

Zeytincilik faaliyetleri açısından uygun değil’

Kararda, projenin; bölgenin toprak yapısına, bitki örtüsüne, zeytincilik faaliyetlerine, hayvancılığa, doğal yaşama ve insan sağlığına etkilerine işaret edilerek kurulması planlanan santralin zeytincilik faaliyetleri açısından uygun olmadığı bildirildi.

ÇED raporuna işaret edilen Mahkeme kararında, raporda bulunan olası risklerin yeterli olarak ortaya konulamadığı, ormancılık faaliyetleri ile orman ekosistemini ve bileşenlerini olumsuz yönde etkileyeceği için, tesisin ekosistemin bütünlüğü ve sağlığı açısından uygun bulunmadığı aktarıldı.

Tesisin yerleşim yerlerine çok yakın mesafede olmasına da değinilen kararda, konu ile ilgili meteorolojik verilerin kullanıldığı hava kalitesi dağılım modellemesi ile ortaya konmasının gerektiği bildirildi.

Ayrıca Bakanlığın  562 TL’lik yargılama giderini, duruşmalı işler için belirlenen 11 bin TL vekalet ücretini, hazineden karşılanan 10 bin TL’lik keşif giderini ve bilirkişi ödemesini yapması gerekecek.

Fotoğraf: Karabucak Çevre İnisiyatifi

Bilirkişi keşfinden sonra ortaya konan bilirkişi raporunda, ÇED raporunda yapılmadığı belirtilen değerlendirmeler ve mevcut uygunsuzluklara ilişkin şu görüşler ortaya koyulmuştu:

  • Taşınmaz üzerinde her ne kadar tarımsal faaliyet yapılmıyor olsa da çevre parsellerde bahçe tarımı (zeytin, şeftali vb.) yapıldığı ve diğer çevre arazilerdeki tarım potansiyeli ve üretimini etkileyeceğinden ziraat açısından uygun olmadığı ayrıca çevre parsellerde zeytin bahçelerinin olduğu ve 3573 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde ‘Zeytinlik sahalar içinde ve bu sahalara üç km mesafede zeytinliklerin vegatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkartan tesis yapılamaz ve işletilemez’ hükmüne göre değerlendirildiğinde zeytincilik faaliyetleri açısından da uygun olmadığı,

Fauna ve flora üzerindeki zararlı etkiler bulunmuyor, riskler ortaya koyulmamış

  • Tesisin inşaat ve işletme süreçlerinde, yapılması planlanan bölgedeki fauna ve flora üzerindeki olası zararlı etkilerinin göz önünde bulundurulmadığı,

Ekosistem açısından uygun değil

  • ÇED raporunda olası risklerin yeterli olarak ortaya konulamadığı,
  • Kurulması planlanan santralin ormancılık faaliyetleri ile orman ekosistemini ve bileşenlerini olumsuz yönde etkileyeceği için, tesisin kurulması ekosistemin bütünlüğü ve sağlığı açısından uygun bulunmadığı,

Fotoğraf: Karabucak Çevre İnisiyatifi

Önemli ama eksik değerlendirmeler…

  • Tesiste kullanılacak hammadde ve malzemenin taşınması esnasında çıkacak tozun çevrede bulunan bitki örtüsüne ve tarım arazilerine zarar vermemesi için alınacak tedbirler başlığı altında yapılan değerlendirmede “Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında işletme aşamasında kullanılacak hammadde ve malzemenin taşınması esnasında oluşacak tozun önlenmesi amacı ile mevsim şartlarına göre arazöz ile sulama yapılacağı, malzeme ve hammadde taşıyan araçların araç seyir hızlarının kontrolü sağlanacağı beyan edilmiş ancak bu tür faaliyetlerde en önemli tozuma kaynaklarından bir tanesi olan yakma sistemi besleme kaynaklı tozuma olup konuya değinilmediği,
  • Orman Alanlarına Muhtemel Olumsuz Etkileri ve Alınacak Etki Azaltıcı Tedbirler başlığı altında tozuma karşısındaki orman alanı etkisi değerlendirilmediği, tesisin yerleşim yerlerine çok yakın mesafede olduğu belirtilmiş olup konu ile ilgili meteorolojik verilerin kullanıldığı hava kalitesi dağılım modellemesi ile ortaya konması gerekmekte olup bu bağlamda raporda değerlendirme yapılmadığı” görüşleri ortaya koyulmuştu.

Ne olmuştu?

‘Biyokütle Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santrali’ iptali için 2020 yılında dava açılmıştı. ÇED raporu iptal edildi. Danıştay’ın kararı bozması sonrası dava yeniden açıldı. 14 Haziran’da yeniden keşif yapıldı.

Mart 2020’de Tesisi yapmayı planlayan Biçer Enerji Elektrik Üretim A.Ş’ye karşı Karabucak Çevre İnisiyatifi kuruldu.

You may also like

Comments

Comments are closed.