Hafta SonuManşetUlaşım

Süslü Kadınlar, bisiklet turunu Yeşil Gazete’ye anlattı: Edirne’den Artvin’e SKBT 2017

0
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2017'nin 50 şehirdeki koordinatörlerini gösteren kolaj

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu (SKBT) geçtiğimiz Pazar günü, 24 Eylül’de 50 farklı şehirde aynı anda gerçekleştirildi. 2013 yılında İzmirli bir öğretmenin, Sema Gür’ün yaktığı işaret fişeği kısa sürede tüm yurda, hatta onu da aşarak bu sene Kıbrıs ve Yunanistan’ın Atina şehirlerinin de tura iştirak etmesi ile uluslararası bir mecraya yayıldı.

SKBT organizasyonunu Sema Gür ile birlikte üstlenen Pınar Pinzuti aracılığı ile 50 şehirdeki koordinatörlere Yeşil Gazete olarak 3 soru gönderdik ve ekledik, “Her şehirden ve turun olduğu her yerden bol bol resim bekliyoruz. SKBT 2017’ye gelecekten geriye dönüp bakıldığında her merak edenin tam anlamı ile neler yaşandğını idrak edebileceği bir içerik oluşturma hayalimiz var

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2017’nin 50 şehirdeki koordinatörlerini gösteren kolaj

50 süslü kadına yönelttiğimiz 3 soru ise şunlardı

Bisiklet kullanmak sizin için ne ifade ediyor?

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2017’nin kendi şehrinizdeki hikayesini kısaca bizimle paylaşır mısınız?

*Sizce SKBT 5 yılda neleri değiştirdi ve gelecekte hangi yönde bir değişime ön ayak olacağını düşünüyorsunuz?

Pınar Pinzuti aracılığı ile ilettiğimiz davete, sağolsunlar, 34 şehirden SKBT koordinatörü, enfes karelerin de eşlik ettiği yanıtlar gönderdi.”

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2017’nin gerçekleştiği şehirlerin alfabetik sıralamasına göre bütün şehirlerdeki süslü kadınların bisikletin üzerinden yansıyan emsalsiz mutluluk görüntülerine kendi paylaşımları ile birlikte yer veriyoruz.

Tüm kadınların özgürce ve tüm dünyada pedallamaları dileklerimiz ile…

***

 A D A N A

Ezo Uge

Kübra Aykın (solda) ve Ezo Uge

Merhaba Adana Süslü Kadınlar Bisiklet Turu sorumlusu Ezo Uge. Ben bisiklete hayatımda ilk defa  41 yaşımda bindim bugün 46 yaşımdayım ve iş, çarşı, pazar, tatil her şeyim sağ kolum bisikletim.

Önce kendimi sonra da doğayı korumak, çevreyi  kirletmemek konuları hayatımın merkezine oturmuş konulardır. Bisiklet binmeye başladıktan sonra Adana’nın bisiklet için şahane bir coğrafyaya sahip olduğunu ve Adana’nın bisiklet şehri olması gerektiğine inancım oluşuverdi.  Belediyelerden bisiklet yolunu istemenin yetersiz olacağını düşünüp şehrimde bisiklet turları düzenleyip insanları bisiklete binmeye özendirmek istedim çünkü ne kadar çok bisikletli olursa destek almak daha anlamlı ve kolay olacaktı.

2013 yılında Ankara’da yaşayan arkadaşım süslü kadınlar bisiklet turuna dikkatimi çekti. “Yapsana, şahane olur” dedi. Ben de İzmir’le aynı yıl yapmaya başladım.  Her yıl daha çok katılım oldu, her yıl kadınlar daha çok sahiplendi ve daha çok kadın bisiklete binmeye başladı.

Bu yıl en büyük destekçim kızım Kübra Aykın’la birlikte organize ettik. O da bir bisiklet ve doğa tutkunu.
Daha çok dikkat çekmek için rotamızı uzun tutmuştuk ama maalesef bir siyasi parti mitingi bütün planımızı bozdu. Bu yıl emniyet güçleri nefis bir destek verdi. Önümüzdeki yıl için bisikletli polisler sözü bile aldık.

İnanıyorum ki kısa bir gelecekte Adana bisiklet şehri olacak. Hedefimde daha çok kadınlar ve çocuklar vardı. 5. yılında inancım daha da kuvvetlendi. Bu coğrafyada kadın olmak hep zordu. Ne zaman bir kadın kafasını kaldırıp hayal kursa “Dur, olmaz, yapamazsın” diyen çok olur. Sevgili Sema Gür ve Pınar Pinzuti bu ülkenin kadınlarını yüreklendirip içlerindeki sevgiyi, saygıyı, özgüveni dışarı çıkarmalarını sağladılar.

Kadınlar Türkiye’yi  sevgiye boyadı. Bütün gücümüzle bisiklet şehirleri inşa etmeye devam.

Sevgiyle kalın.

***

A L A Ç A T I

Zeynep Erdem

Zeynep Erdem

Doğma büyüme İstanbul Yeşilköy’lü, son 10 yıldır İzmir Alaçatı’lı Zeynep Erdem. Alaçatı’da küçük bir konaklama tesisi sahibiyim.

Çoçukluğum Yeşilköy sokaklarında bisiklet üstünde geçti. O zaman denize, alışverişe, arkadaş ziyaretine BİSİKLET ile giderdik. Ama zaman içinde değişim, şehir yaşantısı bana bunu unutturdu.

Alaçatı’ya yerleşince hemen bir bisiklet aldım ve bisikletli yaşama geçtim. Günlük işlerimi, ziyaretlerimi, alışverişimi bisikletle yapmaya başladım. Bisikletle dost olan arkadaşlar edindim ve bisiklet kullanımına uygun Alaçatı sokaklarında çok kullanılan motosikletin yerini bisiklete bıraktırmalıyız diye düşündük. Alaçatı’da bisiklet kullanımı ile ilgili bilgilendirmeler yaptık, çocuklara yarışlar düzenledik, kask, eldiven, dizlik kullanmalarını önerdik.

Bu arada bir grup arkadaş İzmir’deki ‘’Perşembe Akşamı Bisikletçileri”nden’ esinlenerek Alaçatı’da Salı Sabahı Bisikletçileri grubunu kurduk. 6 senedir her Salı sabahı, önceleri 5/6 kişi şimdilerde 10/15 kişi 25/30 km tur yapıyoruz. Meğer tabiatı bisikletle keşfetmek ne güzelmiş. Yürüyerek gidemediğimiz, arabayla giremediğimiz ne güzel yerlere gidiyoruz. Bisiklet doğa dostu, bisiklet spor, bisiklet dostluk, bisiklet görsellik, bisiklet fotoğrafçılık… derken bağımlılık yapan bir yaşam şekli oldu.

Bisiklet gruplarını takip ederken, Süslü Kadınlar Bisiklet Turuna rastladım, geçen sene katılmak istedim ama çalıştığım için yetişemedim. Bu sene grubumuzdan bir arkadaşımın teşvikiyle Alaçatı ayağını düzenlemek üzere Sevgili Sema Gür Uçuşan Teker’e müracaat ettim. Alaçatı’nın ‘’Bisiklet Dostu’’ sloganıyla anılan bir belde olması için zaten çalışıyorduk. Daha çok kadını etkilemek, onlarla beraber keyifli pedal çevirmek için ‘’Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’’ güzel bir etkinlikti. Alaçatı ve çevresindeki yollar bisiklet kullanmak için çok uygun ama kullanan az. Bisiklet daha çok SPOR olarak kullanılıyor ve erkekler biniyor.

Bu sene 50 süslü kadınla başladık ama seneye bu sayının çoğalacağının garantisi tur sonundaki konuşmalardan belli oldu. Turun uzun ve yorucu olduğunu düşününler, çok eğlenceli olduğunu gördüler. Özgüvenleri arttı.

Etkinlik öncesi gerekli izinlerin alınması sırasında gerek Çeşme Kaymakamlığı, gerekse Çeşme Belediyesi inanılmaz yardımcı oldu. Tur başlangıcında Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Dalgıç bizi yalnız bırakmadı. Tur sırasında trafik ve belediye görevlileri emniyetimizi sağlamak için büyük gayret gösterdiler. Basın hep yanımızdaydı. Süslü Kadınlar hep bir ağızdan ‘’Arabadan in Bisiklete bin’’, ‘’Egzoz kokusuna karşı Parfüm kokusu ‘’ ‘’Süslüyüz, güzeliz, bisikletliyiz’’, ‘’Bisiklet benzin ile değil sevgiyle çalışır’’ sloganlarıyla pedal çevirdik. Kimse turun bitmesini istemiyordu.

Bisiklet kiralayan arkadaşlarımız bu tur için bize 4 tekerli bisiklet verdiler, bisiklet kiralayanlara indirim uyguladılar, Bisiklet Tamircileri Pazar günü geç saate kadar dükkanlarını açık tuttular. Erkekler yol kenarında el salladılar. Uzaktan geçen arabalar korna çaldılar.

Bu sene 50 şehirde gerçekleşen ‘’Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’na Alaçatı’yı da ekleyebildiğimiz ve kısa zamanda güzel bir kitleye duyurabildiğimiz için çok mutluyum. Destek veren, bu süreçte yardım eden herkese bu vesile ile teşekkür ediyorum.

***

A N K A R A

Burçin Tarhan

ANKARA PEDALLAYAN KADINLAR EKİBİ ADINA

Burçin Tarhan

Ben Burçin Tarhan. 34 yaşındayım. 4 yıldır Ankara trafiğine beden ve ruh sağlığıma katkıda bulunduğu için bisikletimle dahil oluyorum. Gidonumun başına geçince kendimi cesur ve özgür hissediyorum. Sanki her şeyi tek başıma yapabileceğim gibi bir his doğuyor ve bu hisse bayılıyorum!

Süslü Kadınlar Bisiklet Turunu 3 yıldır Pedallayan Kadınlar olarak organize ediyoruz. Katılımcı sayımız her geçen gün hızla arttı. 30 kişi ile başladık, sonra 70, derken bu sene yaklaşık 150 kişiyle turumuzu tamamladık. Ankara bisiklete elverişli bir şehir olmamasına rağmen bu kadar kadını bir arada görebilmek bizleri çok mutlu etti.

SKBT turu sayesinde, sadece bisikletli kadınlar değil, bisikleti olamayan kadınlar da sokağa çıktı, Pedallayan Kadınlar ekibimizi tanıdılar ve başka turlarımıza da katılmaları için iletişime geçtiler. Bizim amacımız da daha çok kadının, bisikletin insanın içindeki özgürlük hissini ortaya çıkaran ruhu ile temas etmesini sağlamak. Ben şöyle diyorum, ne arabada ne yaşantımızda; yan koltukta değil, gidon başında! Gelecekte daha çok kadının kendi gidonunun başında olması adına Süslü Kadınlar Bisiklet Turu gibi etkinliklerin çoğalması şart.

İyi çalışmalar, şimdiden emeğinize sağlık..

***

A N T A K Y A

Ezhan Cemali

Ezhan Cemali

Bisiklet benim için en çok özgürlüğü, ardından kolaylığı ve bunların beraberinde getirdiği mutluluğu
ifade ediyor.

SKBT bu yıl şehrimizde 2. kez yapıldı. Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla gerçekleştirdik.

Süslülerimizin toplanmasının ardından basın açıklamamızı okuduk ve 20 dk. süren bisiklet rotamızı gerçekleştirdik.
Turun sonunda dostlarımızın dans gösterisi ve yerel bir müzik grubunun eğlenceli şarkılarıyla etkinliğimizi tamamladık.

 

Gelen tepkiler harikaydı. Uzun zamandır yapılan en güzel etkinlik olduğuna dair güzel yorumlar aldık. Kadınlar zılgıtlarıyla, sloganlarıyla, güzellikleri ve cesaretleriyle Antakya insanını etkilediler.

Trafiğe çıkma cesareti olmayan birçok kadını cesaretlendirdi ve belki de bir bisikletli kadının daha aramıza katılmasını sağladı.

***

A N T A L Y A

Deniz Yaylak

Deniz Yaylak

Ben Deniz, 45 yaşımdayım. Muhasebe Uzmanıyım. Evli ve bir erkek çocuk annesiyim. İki tekerlekli ilk bisikletim 13 yaşımda babamın okulda başarılı olduğum için bana aldığı kırmızı bir aşktı. Ve hayatımda hiç ara vermeden iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta asla vazgeçemeyeceğim yol arkadaşım.

Gidebildiğim bütün mesafelere günlük hayatımda bisikletimle ulaşım sağlıyorum. Ve bütün kadınlara diyorum ki bisiklet özgüvendir, özgürlüktür,mutluluktur , sağlıktır, en sadık dosttur.

Bu yıl 5.sini yapacağımız tur hazırlıklarımıza büyük bir heyecan ve coşku ile başladık.  Etkinliğe bir hafta kala bütün olumsuzluklar üstüste geldi. Önce izinlerimizde problem çıktı saatimiz değişti. Araçlı müzik yayınımız ve dron çekimlerimize izin verilmedi. Üstüne etkinlik için güzergahımız trafiğe kapatılacakken akan trafikte egzos kokuları ile bir tur yaptık. Fakat bütün bunlar Antalya kadınlarınının coşkusunu, gülümsemesini ve etkinliğe olan inancını kaybettirmedi.

Evet geçen yıl gibi çok  sesli  değil ama yine bir o kadar kalabalık bir turu tamamladık. Gelecek yıl için daha kalabalık ve daha keyifli bir turda buluşmak üzere vedalaştık ve şu an o turdan kalan muhteşem fotoğrafları tek tek yorumluyor ve keyif  alıyoruz. Bu etkinliğe emek veren ve dahil olan bütün kadınlara sevgilerimle.

***

A R T V İ N – A R D A N U Ç

Leman Albayrak

Leman Albayrak

Kendimi tanıtmam gerekirse, coğrafyacıyım, İstanbul Üniversitesi’nde doktora öğrencisiyim. Ben turu Artvin-Ardanuç ilçesinde organize ettim. Oldukça engebeli bir araziye sahip olduğundan il merkezinde değilde ilçe merkezinde düzenlemek daha uygun oldu. Ayrıca böylelikle 11 bin civarında nüfusun olduğu küçük bir ilçede büyük bir neşe oluştu.

Bisiklet kullanmak özgürce var olmak ve özgüven ifade ediyor benim için. Aynı zamanda çocukluk tutkusunu yine içimizdeki çocukla yaşatmış oluyorum.

Ardanuç ilçe merkezinden Cehennem deresi kanyonuna kadar bisiklet sürdük. 40 bisikletli genç kadınla birlikte arkadaş ve akraba çevreleri de başlangıç yerine gelmişti. Hatta il merkezinden kadın kooperatifleri, spor kulüplerinden arkadaşlar destek amaçlı bizimle oldular. Caddeden geçerken yoldaki, iş yerlerindeki  bütün halk alkışladı. Küçük bir yerde insanların samimi ve neşeli bir ortamda buluşması her anlamda güzel ve aydınlık bir gelecek vaadeder. Doğrudan ve dolaylı bir çok güzel yanını yaşadık bu etkinliğin.

Belediye başkanı da katılımıyla önce Sema hanıma  sonra katılımcılara teşekkür ederek yiyecek-içecek ikramlarında bulundu. Daha ayrıntılı bilgi ve fotoğraflara facebook üzerinden Tc. Sami Özçelik in sayfasından ulaşabilir, kullanabilirsiniz.

Mesajın ulaştığı her güzel insana Artvin’den sevgiler gönderiyorum.

***

B A N D I R M A

Aşkım Hazal Saraçoğlu

Hazal Saraçoğlu

Küçük yaşlarda bisiklet kullanmak benim için sadece ailem ile sahil kenarına indiğimde “dört tekerimle” rüzgarı yüzümde hissetmeme sebep olan, beni üzerinde serüvenden serüvene dolaştıran bir oyuncağımdı. Büyüdükçe rüzgardan uzaklaşmak serüvenlerimi gerçek hayat ile yüzleştirmek zorunda kaldım.

Uzun yıllar sonra bisiklet beni kendine tekrar bağlayınca rüzgarlar mutlulukla geri döndü. Şimdi o benim için hem ulaşım aracı, hem beni mutlu eden bir arkadaş, hem de Süslü kadınlar bisiklet turu ile karşılaştıktan sonra istediğim her kıyafetle her yerde dolaşma özgürlüğünü kendime kanıtladığım, çevreme de kanıtlamak istediğim bir yol arkadaşım. Bisiklet kullanmak ise artık vazgeçemediğim, eksikliğini hissettiğim, ihtiyaç duyduğum bir ulaşım aracı oldu.

Sema Gür, annemin uzun zamandır arkadaşıydı. Sürekli bu tur hakkında konuşurduk. Yurt dışından yeni döndüğüm için Bandırma’ya alışmaya çalıştığım bir dönemdeydim. Süslü kadınlar bisiklet turu ise hem bisiklet ile ilgili hem de kadınlar ile ilgili, ulaşmaya çalıştığı nokta ile benim de savunduğum bir oluşumdu.

Ben de Sema abladan bu turu Bandırma’da gerçekleştime talebinde bulundum. Hazırlık aşamasında benimle birlikte çalışmak isteyen, bağlantı kurmak isteyen bir sürü bisikletçi ile konuştum ve bir çoğu ile de birlikte çalıştık. Bandırma’da kadın bisikletçi gerçekten çok azdı ve bizim bunu süsümüzle, havamızla çoğaltmamız gerekiyordu.

Babam mesleği gereği oldukça tanınan bir insan olduğu için onun sayesinde hem yüz yüze hem de sosyal medyadan çok insana ulaştık. Bandırma Kaymakamı Günhan Bey ise bize kolayca izin verdi. Beni en çok şaşırtan emniyet müdürümüz Ali Haydar Bey’in bisikletçi olması ve bize inanılmaz büyük destek vermesi oldu.

Bundan sonraki aşamada kendisi ile ve bisiklet yolları konusunda da belediyemiz ile sık sık kontakta olacağız. Bisiklet turu gününde sosyal medyada yüz kişiden fazla katılımcı görünüyor olmamıza rağmen yirmi beş bisikletli süslü olduk. Ancak Bandırma süslüleri olarak herkes o kadar organizeydiki bunu bir avantaja çevirmeyi başardık. Başlamadan önce bisikleti olmayan hanımlar çevremizde bisikletle gezen çocuklara harçlık vererek bisikletlerini ödünç aldılar. Halbuki Bandırma’da bisiklet kiralama olanağı olmamasına rağmen bir bisikletçiden sadece yedi tane bisiklet rica etmiştim. Ancak maalesef kendisinden söz almış olmama rağmen bir aksilik yaşadım. süslüler her türlü olumsuzluğun üstesinden geldi.

Büyük bir sinerji oluşturduk. çevremizdeki insanlar özenerek ve seneye geleceklerini söyleyerek bizi hayranlıkla izlediler. Bandırma’nın en işlek caddesi bizim için trafiğe kapatıldı. Öyle özgür hissettik ki, yol ortasından gitmek bizim için büyük bir keyifti. Keşke her zaman böyle olsa, geniş bisiklet yollarımız ols ve en azından Bandırma’dan Tatlısu mahallesine kadar gidebilsek ne kadar güzel olurdu.

Bitirişimizi hep bir ağızdan şarkı söyleyerek yaptık. Çaylarımızı içip sohbet ederken ise bisiklet yollarımızda buluşmayı temenni ederek ayrıldık. Ben süslülerin böyle güzel organize olup benim de yönlendirmelerime saygı göstererek beni takip etmeleri, çok mutlu edici ve her şeyi sorunsuzca halletmemizi sağlayan bir olguydu. Ben gelen yirmi beş süslü gönüllüye de tebrik ve sevgilerimi gönderiyorum.

Süslü kadınlar Bandırma’da ilk kez yapılan bir tur oldu. Ben eminim ki bundan sonra artık Bandırmalıların desteği ile kısa zamanda çeşitli yerlerde bisiklet yollarımıza kavuşacağız ve bizi süslü süslü gören diğer hanımların da bisiklet kullanmalarına ön ayak olacağımızı düşünüyorum.

Hatta birkaç örneğe sosyal medyada rastladım bile. Amacımıza adı adım ulaşacağız, başladık bile. Önümdeki bisiklet turu ile daha çok ses getirerek daha çok bisikletli olacağız.

***

B O D R U M

Burcu Gelegen

Burcu Gelegen

Bisiklet benim için hem ulaşım hem de doğayla bütünleşme aracı…

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Bodrum’da bu sene 3. Kez düzenlendik. Daha önceki yıllara göre bu sene katılım farklıydı. Herkes bisiklete binmek istiyor fakat bisiklet yollarımızın olmayışı ve coğrafi açıdan bisiklete binmek kolay olmuyor. Ben yine de şehir içinde bile olsa herkesin binebileceğine inanıyorum. Tüm olumsuz yapıya rağmen bu sene çok eğlendik ve katılan herkes mutlu bir şekilde turu tamamladı.

Süslü Kadınlar bisiklet turu daha çok kadına ulaştı ve bisiklete binmelerine ön ayak olup şimdi cesaretliler, özgürlüklerinin farkında olma yolunda ilerliyorlar.

Bodrum Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Sorumlusu
Burcu Gelegen

***

B U R D U R

Mavi Saniye Tok

Mavi Saniye Tok

Merhabalar

Bisikletim benim özgürlüğüm. Müziği açıp şarkı söyleyerek yolda olmak ve bilmedigim yerlere gitmek müthiş özgüven veriyor. Yollarda olmak ise ruhumu dinlendiriyor. Tüm olumsuzluklardan uzak sadece bisikletim ve ben bir de gördüğüm manzaralara eşlik eden müziğim yanımda. Daha ne olsun ki.

Tur hikayesi Burdur Bisiklet Derneği Başkanı Ahmet Men’in Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’na beni teşvik etmesi ile başladı.

Sema Gür le iletişim kurduktan sonra herşey hızlandı. O sırada işimden bir ay olmuştu ayrılalı. Bir yanda iş arayışıma büyük bir tur eklenmiş ve bana da büyük bir sorumluluk daha. Gece gündüz gelen mesajlar telefonlar ardından yeni bir işe başladım. Bir taraftan Burdur’da ne kadar insanın tura geleceğini gün geçtikçe daha da merak etmeye başladım. Çünkü bir ilk olacaktı ve hiç kimse üzüntü yaşamamalıydı. İçinde bulunduğumuz ülkenin durumu handikaplardan biriydi. Ya insanlardan birine zarar gelirse ya bir çocuğun turda canı yanarsa ya da izinler alınamazsa gibi en olumsuz şeyler için tedbirler alınmalı herkes keyifle ayrılmalıydı birbirinden. Şükür ki öyle de oldu.

Yaklaşık yüz kişi tura katıldı. 70’e yakın kadın 30’a yakın erkek destekçimiz vardı. Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda turumuzu tamamladığımızda “Hayat Bayram Olsa” şarkısını söylerken oradan geçen ve bizleri izleyen herkesin yüzü gülüyordu. Ben tebessüm etmeden yürüyen insanları sokakta görmek istemediğim için genelde insanlara bakmam ya binalara ya yollara ya gökyüzüne ya da ağaçlara çiçeklere bakarım, hatta müziği kulağımdan eksik edince kendimi eksik hissediyorum. İşten eve giderken dahi yalnızsam kulağımda müziğim olmazsa ruhum eksik kalıyor. İşte o gün Cumhuriyet Meydanı’nda yediden yetmişe kadın erkek herkes ya gülüyor, ya alkışlıyor ya da tebessüm ediyorlardı. Bu inanılmaz büyük bir enerjiydi. Herkes her gün böyle olabilse tebessüm edebilse coşkusunu kaybetmese içinde hala var olan çocuğu görebilse, renksiz dünyaları renklenir.

Bu renk kocaman bir halkanın ilk zinciridir ve tüm yaşamına yansır. Bir günde değil elbette fakat çaba gösterip neler kazanabileceğini öğrenir insan. Her şey küçük bir adımla başlamıyor mu zaten? Bir bisiklet dünyamızı değiştirir. Kendim kendimin şahidi olarak yola çıktım, buna inandığım için yola çıktım.

Kadın isterse inanır, inanırsa inandırır ve dünya bu sayede değişir, güzelleşir. Kadın bisikletlilere saygının artacağını, bisiklet yollarının artacağını düşünüyorum ilerleyen yıllarda. Bir farkındalık yaratmak güzel fakat bunu alışkanlık haline dönüştürmek için kadın bisikletlileri çoğaltmamız şart.

Bisiklete binmeyi isteyen kadınlara eğitim verilebilir kamplar düzenlenebilir. Temiz yaşanılabilir bir dünya için çevre bilinci kazandırılarak geri dönüşüme dahi hizmet edebiliriz. Nihayetinde hiçbir şey almadan biz bu dünyadan giderken vicdanımız rahat olacak. Bizden sonra gelecek nesiller adına bırakacağımız manevi değerlerimiz ve yaptığımız güzel işlerimiz var. Ne haraç kesiyoruz ne vergi kaçırıyoruz ne ahlaksızlık yapıyoruz ne de kimsenin hakkını yemiyoruz. Bir bisikletle egzozsuz hava sahasını genişletiyoruz.

Ne mutlu Sema’ya gözlerimin içini güldürdüğü için. Annesine minnettarım onu bu dünyaya getirdiği için. Size de teşekkür ederim bize yer verdiğiniz ve yazdıklarımızı tek tek okuduğunuz için :)

Sevgiler ve saygılarımla

Burdur –  Mavi Saniye Tok

***

B U R S A

Sümeyra Altan

Sümeyra Altan

Bisikleti çok sevmem bisiklete biner binmez olmadı. Arkadaşlarım bisiklete verdikleri değeri anlattıkça bana çokta gerçekçi gelmiyordu. Sonuçta insan eliyle yapılmış bir araç derdim kendi kendime. Ama şu an bisikletimle kurduğum ilişki çok farklı ve özel.  Bisiklet bana hep güzel insanlar, güzel manzaralar ve unutulmaz anılar bıraktı. Bu sebeple de bisikleti  sadece kullandığım bir araç olarak değil, en mutsuz günümü bile birlikte renklendirebildiğim sıkı bir dost olarak nitelendiriyorum.

Bursa’da Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu ikinci kez yaptık. 24 Eylül akşamı 500’e yakın kadın, süslü bisikletleriyle Bursa’nın en işlek caddesinde toplandı. Bu tur için 1 hafta öncesinde bisiklet sürmeyi öğrenen ya da haftalarca bu turu bekleyen çok kişi tanıyorum.

Geçen sene ilk turun hazırlıklarını yaparken sevdiğim ve saydığım erkek bisikletliler katılım sayısının 50’yi bile bulamayacağını söylerken, ilk sene 200’e yakın kadın bisikletli varlığını kanıtlamıştı. Belki de ilk tura dair en unutulmaz anlardan biri, hazırlık aşamasında bana “boşuna uğraşıyorsun” diyen erkek bisikletlilerin tur sonunda gelip beni tebrik etmesi olmuştu.

İkinci sene ise, öncesinde tura katılan kadınlar arkadaşlarıyla birlikte gelince sayımız ikiye katlandı. Sayımızın ne kadar çok olduğundan daha önemli olan şey de kadınların ne hissediyor olması. Tur esnasında etrafıma baktığımda gülen, şarkı söyleyip keyif alan kadınlarla beraber olduğumu gördüm. Adeta etrafı şenlik havasına çevirip caddelere mutluluk saçtığımızı düşünüyorum. Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile pek çok kadın bisiklet sürmeye cesaret edip, bu aktivitenin ne kadar keyifli olduğunun farkına varıyor. Bu sene ilk kez tur bitiminde parkta şarkılar dinleyerek turu sonlandırdık. Parkta çiçekler arasında fotoğraf çeken, sohbet eden, dans eden veya şarkılar söyleyen kadınları görmek bile keyif vericiydi.

Bursa’da kentsel yerleşim dağ eteklerinde başlayıp ova ve deniz seviyesine doğru genişlemekte. Engebesi yüksek olduğu için Bursa’da çoğu kişi bisiklet kullanmaya dair önyargıya sahip ya da bisiklet sürmeyi spor olarak görmekte. Ancak Süslü Kadınlar bize bunun tam aksini kanıtlamakta.

Bisiklet kentsel hayatın bir parçasıdır, bir ulaşım aracıdır. “Günlük giysilerimizle de bisiklet sürmek mümkün, formalara ihtiyacımız yok” algısını bize benimseten Süslü Kadınlar Bisiklet Turu oldu diye düşünüyorum. Düzenlenen bisiklet turlarında kadın sayısının azlığından kaynaklı olarak toplumda bisiklet sürme işi erkek işidir düşüncesi geçerliydi.

Ancak Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile kadın bisikletliler olarak çokta azımsanmayacak bir çoğunluk olduğumuzu hem kendimize hem de erkeklere kanıtlamış oluyoruz. Artık Bursa’da kadın bisikletlinin varlığı kabul görmekte ve kadın bisikletliye saygı duyulmaktadır.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile bisikletli kadınlar daha güçlü bir dayanışma içerisinde ve bisiklet kullanımına daha çok yönelmektedir. Ne kadar çok kadın/erkek bisikletli olursa o kadar trafikte bisikletliler olarak görünür olacağız. Bizler görünür oldukça belediyeler bisiklet yolları yapmak zorunda kalacaklar. Bu şekilde çevreye duyarlı, kapalı alanlar yerine parkları tercih eden, sağlıklı birey sayısının artacağına inanıyorum. Bunları hayal etmek bile bana huzur veriyor.

***

Ç A N A K K A L E

Ece Evcin Altınkeser

Ece Evcin Altınkeser (en sağda, zafer işareti yapan)

Bisiklet çocukluğumdan beri vücudumun bir parçasıydı. Ama özellikle İzmir’den Çanakkale’ye taşınır taşınmaz bisikletimle aramızdaki ilişki şehrin uygun yapısından dolayı daha da vazgeçilmez oldu. Anne olduktan sonra da bisikletimden hiç vazgeçmedim. Oğlum bisikletimin arkasında büyüdü. Şu an neredeyse 9 yaşında ve ben servis yerine okula oğlumu bisikletimle götürme özgürlüğünü yaşayabilen çok şanslı bir anneyim. Bir aracımız olmasına rağmen ben hiç ehliyet almayı düşünmedim. Çünkü bisiklet benim için rüzgarı saçlarımda hissetmek; kendi gücümle istediğim her yere gidebilmek ve özgür olmak demek.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun Çanakkale’de ilk kez yapılmasında rolüm olması hayatımın en değerli deneyimlerinden biri oldu. Bütün izinleri öyle kolay aldım ki hiçbir sorunla karşılaşmadım. Hatta bu durum bende paniğe neden olup katılımın çok az olacağı endişesine yol açınca Sema hanım 10 kişi bile gelse asla üzülmememi; önemli olanın bu etkinliği yapabilme cesareti olduğunu söyledi.

2005 yılından beri her bisiklete bindiğimde keşke bütün kadınlar bu keyfi yaşayabilse, birlikte bisiklete binebilsek diye hayaller kurardım. 24 Eylül Pazar günü bu masum hayalim; kadın olmamın gururu ile süslenip püslenip parfümümü defalarca sıkıp bisikletimi de en az kendim kadar süsleyip Çanakkale caddelerinde 150 kadınla bir arada gerçekleştiğinde; bir yandan etrafa gülücükler saçarken bir yandan da gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Sırf Bozcaada’dan bisiklete binmeyi bilmemesine rağmen gelip bize eşlik etmek isteyen bir hanımefendi ellerimden tutup bunu anlattığında yaşadığım mutluluk eşsizdi. Tur boyunca en önde gitmeme rağmen sırayla yanıma gelip benimle tanışan ve orada olmaktan ne kadar mutlu olduğunu söyleyen inanılmaz güzel kadınlarla tanıştım. Gerek turun öncesinde yolda görüp ya da ziyaret ettiğim iş yerlerinde tanıştığım, gerek sosyal medya aracılığı ile tanıştığım kendim gibi ama en çok Sema Gür’ün o masum çocuk kalbi sıcaklığındaki kadınlarla hayatlarımızın kesişmesi gerçekten rüya gibi bir deneyim oldu. Her an gelen telefonlar, mesajlar, yolda görüp durduranlar o kadar çok ki; sanki Süslü Kadınlar Bisiklet Tur’u hala devam ediyor…

5 Yıl önce 200 kadar Süslü ve Cesur kadınla başlayan bu Bisiklet Turu bu yıl tam 50 şehirde oldu ve bu çok büyük bir hareket. Geçen yıl tesadüfen Marmaris’de kaldığım sırada oğlumla katıldığım Süslü Kadınlar Bisiklet Turu o kadar renkli ve büyüleyiciydi ki Çanakkale’de olacağını, hatta sorumlusu olacağımı asla hayal edemezdim. Öylesine hızlı bir değişim ki kendi hayatım bile çok zor bir dönemden geçerken bir anda yepyeni ve rengarenk bir boyuta geçtim.

Bunca yıldır yalnız olduğumu düşünürken kendim gibi onlarca kadınla tanıştım. Bu yıl ilk yılımızdı Çanakkale’de ve eksikleri görüp doğru bir yol haritası çizebilmek için harika bir deneyim oldu.

Şimdi tek hedefim tıpkı Sema hanım gibi hayatı boyunca hiç bisiklete binmemiş veya cesareti olmayan kadınlarla bir araya gelip onlara destek olup, cesaret veren etkinlikler yaparak 2018 Süslü Kadınlar Bisiklet Turunda, Barışın Kenti Çanakkale caddelerine çok, daha kalabalık bir mutluluk resmi çizmek.

Ama daha da önemlisi bisikletin bir ulaşım aracı olduğunu herkesin kabul ettiği ve araçların giderek azaldığı şehirlerde gelecek nesillere çok değerli bir miras bırakabilmek…

***

Ç O R U M

Gizem Çataroğlu

Gizem Çataroğlu

Bisiklet, çocukluğumda benim için bir eğlence aracıydı. Sokakta bisikletle gezerken başıma hiçbir iş gelmezmiş gibi hissediyordum. Kötü adamlardan kaçabilir, arkadaşlarımla gezebilir, market alış verişimi yapabilirdim. Büyüyüp üniversiteye geldiğimde bisiklet benim için daha başka boyutlar kazandı. Artık küçük bir eğlence aracının yanında bir ulaşım aracıydı. Okuluma bisikletle gidebiliyor, hafta sonları etkinliklere katılarak hayatımın en güzel anılarını yaşayabiliyordum. Artık en yakın arkadaşım, bisikletim “Hippocampi” olmuştu. Lastiği patladığında bile canım acıyacak kadar bağlanmıştım ona. Yani uzun lafın kısası bisiklet, benim için bir hayatı ifade ediyor.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun Çorum organizasyonunu Gülhan Keleş ile birlikte yaptık. Geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz tura bu yıl yine yaklaşık 150 kadın, bisikletleriyle katıldı. Saat 14.00’de Vilayet Parkı önünden hareket ettik. Saat Kulesi ve Çorum Müzesi önünde birer hatıra fotoğrafı çektirdik. Turumuz Anıt önünde sona erdi.

Tur sonunda bir çok kadın bize gelip teşekkürlerini ilettiler. Çok keyif aldıklarını seneye tekrar geleceklerini bildirdiler. Geçen yıl da katılmış olan kadınlar seneye için şimdiden heyecan duyduklarını dile getirdi. Bir çok kadının işe bisikletle gitmeye karar verdiğini duydum. Çok güzel, çok renkli bir tur oldu.

SKBT ülke genelinde beş yıldır bir çok kadına umut kaynağı oldu. Bir çok kadın, bisiklete binmeyi öğrendi, bir çoğu artık işlerine bisikletleriyle gidiyor. Ben bu değişikliği en çok kendi şehrimde fark ettim. İki yıldır tur bitiminde “aslında bisiklet sürmek kolaymış, ben artık işe bisikletle gidebilirim” diyen kadınlarla karşılaştım. “Bu turların devamı olmayacak mı?” diyen insanlar şehirlerde bisiklet dernekleri kurdu. Bunun bir örneği de Çorum’da kurulan Bisbise derneği’dir.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu yılda sadece bir kez yapılan bir etkinlik. Ancak etkisi tüm yıla yayılan, insanların bakış açısını da değiştiren bir etkinlik. Bu tura katılmak için bisiklet kullanmayı öğrenen kadınlar, yarın çok daha güzel işler yapacaklardır. SKBT hepimize bir bakış açısı kazandırdı, güzel anıların yanında güzel hayaller de kazandırdı.

***

D A T Ç A

Ümit Kırcalı

Ümit Kırcali

Bisiklet kullanmak benim için spor demek, özgürlük demek, ulaşım aracı demek, uzun turlarda adrenalin demek, dostluk demek, yardımlaşma demek….

Süslü kadınlar bisiklet turunu resmen bu yıl ilk defa yaptık Datça’da. Geçen sene Sema ve Pınar’la iletişime geç geçtiğim için aynı çatı altında yapamamıştık ama süslü kelimesini kullanmadan prova niteliğinde, aynı gün bir etkinlik yapmıştık. Ona 20 kadar bisikletli kadın ve bir o kadar bisikletle destek olan erkek arkadaşımız katıldı.

Israrla Datça’da acil bisiklet yolu istedik ve 300 metrelik, şehir içinde bisiklet yoluna kavuştuk. Bu sene sahilden ve ana yoldan daha uzun bisiklet yolu istedik ve ısrarla istemeye devam edeceğiz. 2017 SKBT katılımı fena değildi.

35 kadar kadın ile daha fazla erkek ve çocuktan oluşan destekçilerimizle 3 km kadar sahil yolu parkurunu pedalladık. Sonrasında belediyemizin teknik desteğiyle, Dj Burak Çalışkantürk performansıyla meydanda 2 saat süren harika bir eğlence düzenledik.

Bisiklet kullanmayanların da katılımı çok yüksekti. Bu seneki turun benim için en güzel olayı, turdan yaklaşık 1.5 ay önce başlattığım bisiklet kullanma dersinde başarılı olan 5 kadın arkadaşımın turdaki performansı idi. Bu bana öyle bir mutluluk ve enerji verdi ki derslere kadınlar istediği sürece devam edeceğim.

Sonuç: Bu tur Datça’ya neşe getirdi, mutluluk getirdi, hareket getirdi. Olumsuz bir iki eleştiriyi ise çok dikkate almadık.

SKBT bence kadınların cesaretini arttırdı, bisiklet kullanmanın çokta zor olmadığını, herkesin kullanabileceğini gösterdi. Bisiklete binmenin sadece erkek tekelinde olmadığının altını çizdi. Gelecekte daha büyük katılımlarla, daha çok yerde bu etkinlik yapılacak, biliyorum. Belediyeler bisiklet yolu yapma yarışına girecek ve arabadan inip bisiklete binen çok sayıda kadın ve erkek olacak.

***

D E N İ Z L İ

Güler Gürgüt

Güler Gürgüt

Bisiklet benim için aşkı ifade ediyor. 2011 yılında eşimle de bisiklet turunda tanıştık. Bu zamana kadar bana hep mutluluğun kapılarını araladı bisiklet.

Denizli’de ilki düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu hayal bile etmediğim 300’e yakın katılımcı sayısı ile beni çok mutlu etti. Sema hanımı arayıp “Denizli sorumlusu olmak istiyorum ama 3 – 5 kişi katılsa bile yapabilir miyim?” demiştim. “Tabi ki de” dedi. O cesaretle yola koyuldum.

Tepkileri ölçmek adında parkurumuzu kısa tutum 1.8km ile Forum Çamlık’dan Çamlık Parkı’nda son bulacak şekilde turumuzu gerçekleştirdik. Çamlık Parkı’nda müzik eşliğinde eğlendik. Hep bir ağızdan şarkılar söyledik. Yüzlerdeki tatlı gülümsemeler tarifsizdi. Tepkiler güç vericiydi. Geçen yıl çok üzülmüştük keşke Denizlide de yapılsaydı, iyi ki bizleri organize ettiniz ve biz Denizlili kadınlar trafikte de görünür olmak adına adımlar attık dediler.

Bisikleti bilmeyen çoğunluk grupta yürüyüşleriyle eşlik ettiler ve bisiklet eğitimi istediler. Evet Denizli olarak güzel bir turu geride bıraktık. Bu yıl tek başıma koşuşturdum çünkü İzmir’den Denizli’ye yerleşeli 4 ay olmuştu. Kendi imkanlarımla 300 kişiye seslenebildim. Seneye 300 kişiyle birlikte daha güçlü ses çıkaracağız. Bisiklete saygı, Kadına saygı, Kadın bisikletliye saygı istemeye devam edeceğiz.

2016 yılında İzmir SBKT’ye katıldım. Aslında bu kadar büyümüş ve güçlenmiş kitlenin olduğunu bilmiyordum. Arkadaş vasıtasıyla duyduğum bir etkinlikti. Tüylerim diken diken olmuştu o coşkuyu ve güçlü kalabalığı görünce. 2017 yılında 50 şehre ve binlerce kadına ve kadın bisikletliye dokundu. Işık saçtı şehirler. Uluslararası platformlarda varlığımızı duyurmak ayrı bir gurur vericiydi. SKBT varlığımızı güçlü seslerle duyuracaktır.

Teşekkür ederim, sevgilerle

***

E D İ R N E

Esranur Demircan

Esranur Demircan

Merhaba ben Esranur Demircan. Trakya Üniversitesi Mimarlık Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim, 19 yaşındayım ve Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun en genç organizatörüyüm.

Bisiklete önem veren bir ailede yetişmem dolayısıyla 2 yaşımdan beri bisiklete biniyorum. Bu süre boyunca hiçbir zaman bisiklete ara vermedim. Aktif olarak trafikte kullanmam ise 12 yaşımda şehrimdeki bisiklet kulüplerine katılmamla birlikte oldu. Sonrasında sürekli hem ulaşım için hem vakit geçirmek için bisikleti kullandım. Ben bisiklet kullanırken genelde yalnızlığı tercih edenlerdenim. Bunun nedeni ise bisikletimle baş başayken kimselere dile getiremediğim düşüncelerimi ve fikirlerimi rahatlıkla düşünmeye bol bol vaktimin olması.

Onun dışında bisikletin bana verdiği özgürlük ve huzur hissini başka hiçbir faaliyette bulamıyorum. Bisiklet  sayesinde hayatımda en çok değer verdiğim kişileri tanıdım, hayatımın en güzel anlarını yaşadım. Bisikletin bir ruhu vardır ve ben o ruhu sevmeyi başarabildiğim için bisikletin bana en unutulmaz duyguları yaşattığına inanıyorum.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile 17 yaşımda tanıştım. Twitter’da Edirne’de düzenlemek istediklerini ve belediye başkanıyla görüşmek istediklerini okumuştum. Böyle bir etkinlik beni çok heyecanlandırdı ve hemen yardımcı olmak için mesaj gönderdim. Turun gerçekleşeceği zaman 18 yaşıma girdiğim için bir sorun olmayacağını ve eğer istersem turun gönüllü organizatörlüğünü yapabileceğimi söylediler. Bu beni ilk başta biraz telaşlandırdıysa da o süreci yaşamak ve harika sonuçlarını görmek tüm telaşımı bitirdi.

2016 yılında Edirne’de ilk defa Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu düzenledim. 100 civarı katılımcıyla birlikte güzel bir başlangıç yaptık. 2017 yılında 2.kez Edirne Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu düzenlediğimde ise daha rahattım.

İnsanların bisiklete olan ilgilerindeki artışı ve öğrenme taleplerini gördükçe çok mutlu oluyordum. 24 Eylül 2017’de tura 170 kişi civarında bir katılım oldu. Edirne gibi bir şehir için oldukça fazla bir sayıydı. Trafik ekipleri bizlere çok destek oldu ve turumuzu Saraçlar Caddesi’nden Karaağaç Lozan Anıtı’na kadar sürdürdük.

Tüm katılımcılar memnuniyet duyduklarını ve turun daha da sık olması gerektiğini düşündüklerini dile getirdiler.

Bence Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 5 yıl gibi kısa bir sürede dahi inanılmaz sayıda her kesimden kadınlara ulaşmayı başardı. Turun en önemli noktasının da bu olduğunu düşünüyorum. Özellikle şu sıralar ayrıştırılmaya çalışılan kadınların aslında gerçekte öyle olmadıklarını, hep birlikte birbirlerine destek olarak birçok şeyi başarabildiklerini topluma kanıtladı. Kadınların toplumda görünür olmaları gerektiğini ve bunda çekinilecek bir durum olmadığını , trafikte bisiklet sürmeye cesaret edemeyen yüzlerce belki binlerce kadına gösterdi.

50 şehirde 50’den fazla gönüllü bisikletçi kadına ulaştı ve bizleri de cesaretlendirerek bu sürece katarak, şehrimizdeki kadınlara öncülük etmemize ve onları da bisikletli yaşama dahil etmemize yardımcı oldu.

Ben Süslü Kadınlar Bisiklet Turu sayesinde fark ettim ki, eskiden kadın bisikletlilerin sayısının az olduğunu düşünürdüm ancak durumun aslında böyle olmadığını aslında az olanın toplumun kadına ve kadın bisikletliye olan saygısı olduğunu gördüm.

Bu tur sayesinde her yıl onlarca kadın cesaretleniyor, bisiklete binmeyi öğreniyor, bisiklet alıyor ve en önemlisi çekinmeden trafikte bisikletli yaşama dahil oluyor. Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun ileriki zamanlarda tüm Türkiye’ye hatta diğer ülkelere de öncülük edeceğini ve kadınlarla ilgili daha farklı alanlara da yöneleceğine ve onları her konuda cesaretlendirmeye topluma katmaya devam edeceğine inanıyorum.

***

E S K İ Ş E H İ R

Çiğdem Aydıngör

Çiğdem Aydıngör

Bisiklet kullanmak özgürce sağlık diyebilirim

Program muhteşemdi. Başlangıçtan bitişe, ondan öncesi hazırlık kısmı. 300’den fazla katılımcımız vardı. Geri dönüşler ise seneye daha da motive edici güzellikte.

Emeği geçen herkese tekrar teşekkürler  ️

İnsanlarda bisiklete binme isteği uyandırdığını o gün ‘bende orada olmayım’ düşüncesini aşılayıp bilmeyenlerde bile öğrenme isteği uyandırdığını gördüm.

İleriki yıllarda arabadan çok bisiklet göreceğimize inanmak istiyorum

***

F E T H İ Y E

Aslı Gökalp

Aslı Gökalp

Merhaba ben Aslı Gökalp 1979 Ankara doğumlu görsel sanatlar öğretmeniyim. Muğla/Fethiye’de Karaçulha Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde görev yapıyorum.

Okulumda geçen yıl #KaraBisikletkulübü’nü 3 öğretmen arkadaşımla kurduk. İnanılmaz şeyler yaptık, yapıyoruz. Bisiklet turları, bisiklet eğitimleri, bisiklet yarışları, bisiklet festival ve şenliklerine tam kadro katıldık.

Bisikleti ailemle de hayatımızın merkezine koyduk. Bisikletle 8 öğretmen 8 ülke gezdik. 9 yaşındaki kızım 4 yaşından beri her aktivitemizde yanımızdaydı. Bisiklet ortak hobimiz, işimiz oldu. Ailemi bir arada tutan güçlü yapıştırıcı oldu. Rüzgarın saçlarınızı savurduğu, yemyeşil doğasıyla gözlerinizi ve tertemiz havasıyla ciğerlerinizi bayram ettiren bu etkiyi bana sağlayan bisikletime minnettarım. O benim özgürlüğüm, aracım, herşeyim. Bu keyfi (benim tabirimle mikrobu) bulaştırmak için dostlarıma tanıdığım tanımadığım herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Bir ülkeyi bir şehri tanımanın en iyi aracı bisiklet.

Bisikletle ilgili her oluşumun içindeyim. Her türlü haberi takip ediyorum. Süslülerden de böyle haberim oldu. Sema hanım aradı ve macera başladı. 2017 yılında ilk kez Fethiye’de yaptık. Çok güzel geçti. Olumsuz hiç eleştiri almadığımız gibi yerel yönetimden de çok etkili destek aldık.

88 kadın 20 kadar erkek ve pekçok minik bisikletçi ile 6 kmlik turumuzu kazasız belasız bitirdik. Tur sonrası çok olumlu dönüşler aldım. Yılda 1 kere az diyenler, “Göbekli erkekler turu” yapacağım ben de deyip o gün bisiklet sürmek için bisiklet alanlar. Çok renkli çok zevkliydi. Basının ilgisi, polislerin nezaketi de takdir topladı. Tur sonrası partisi ve sığla (günlük) ağacı hatıra fidanlarımız çok ilgi gördü. Rüya gibiydi.

Bence bu tur gelecek yıl en az 100 merkeze yayılır. Yayılmalı. Artık petrol ürünlerini hayatımızdan çıkarmalıyız. Denemeliyiz en azından. Kadınlar nasıl olursa olsun hayatın kalbinde olmaya devam etmeli. Bütün baskılara rağmen bisiklet sürmeli mesela. O bizim özgürlük aracımız. O bizim.

***

G İ R E S U N

Gülcan Turan

Gülcan Turan

Mavi ile Yeşilin buluştuğu fındığın ve kirazın anavatanı Giresun’dan herkese merhabalar. Ben Gülcan Turan. Giresunluyum, 30 yasındayım.sağlıkçıyım.

Küçüklükten bu yana spor ile içiçe olan biriyim. Babam kungfu antrenöru ve bi dönem ben de tekvando yaptım. Ama kendimi tekvando ve kungfu ile pek bağdaştıramadım. 27 yaşında birkaç arkadaşın sayesinde bisikletle ilgilenmeye başladım; çocuklukta hiç bisikletim olmadı.. Babamla salona gider çalıstırırdı beni:)))

Amatörce başlayan bisiklet sevdam zamanla kısa turlardan uzun turlara asfalttaki sürüşlerden dağlarda sürüşlere dönüşmeye başlayınca ucu bucağı olmayan kocaman bir yol olmaya başladı. Bisiklet hayatında ınsanın gizli dokunuşlar yapıyor. Bundan 2 yıl önce bisiklet festivalıne katılmıştım. Aynı zamanda ilk kamplı festivalim olacağından çok heyecanlıydım. Benim için çok farklı bır deneyim olmustu. Arabayla hızlıca geçtiğiniz doğayı bisikletle süzüle süzüle doğanın tadına vararak yokuşları tırmanıp yeşillikte muhteşem doğa anaya kendinizi kaptırıyorsunuz.

Aklınızın alabileceği her yere bisikletle gidiyorum. Giresun küçük bir yer olduğundan herkes birbirini tanır. Bayan bisikletli azdır. Bisikletsiz beni gördüklerinde şaşırırlar. Hayırdır bisikletsizsin bugün derler. O kadar insanlara alıştırdım ki bu durumu. Çoğu bayan arkadaşımın bisiklet almalarına vesile oldum. Çok mutluyum.

Geçen yıl Neşe arkadaşım ile tanıstım  ve Süslü Kadınların Ordu’da olacağını öğrendim. Kendisine tura katılmak istediğimi belirttim. Ama cenaze dolayısıyla tura katılamadım. Zaman geçince düşündüm tur neden Giresun’da da olmasın. Giresun’daki bayanlar bu turun bir parçası olmasın.

Ben de bu düşüncelerle hemen Sema hanıma ulaştım. Giresun’da da yapmak istediğimi söyledım. 3 kişi de gelse bu tur olacaktı. Çoğu kişi inanmadı. Herşeye rağmen bu turu en güzel şekilde Giresun’un muhteşem süslüleriyle gerçekleştirdik.

Giresun Valimiz Harun Bey’e, özellikle herzaman etkinliklerde yanımda olan Giresun Emniyeti’nin tek tek tüm polislerine çok teşekkür ediyorum. Bana o gün tur başlamadan polis arkadaslar beni görünce “Yahu Gülcan her taşın altından sen çıkma” diye de takılmışlardı ve gülüşmüştük :)))

Giresun’da turumuz ilgi gördü. İnsanlar merakla bize bakıyordu. Giresunspor’un maçı için stad önünde bekleyen kişiler bizi izlediler meraklı gözlerle. Videoya çektiler alkışladılar. Evet amacımıza tüm süslülerimizle ulaştık.. Turda bizi destekleyen erkek arkadaşlarımız da bizimle pedalladılar. Sayıyı belirtmedim gerek duymuyorum. Amaç belli Bisikletliye saygı kan bağını çoğaltmak ve daha çok kadına ulaşmak.

Bu turun bir parçası olmaktan çok mutluyum. Seneye daha güzel olacağına, daha güzel yarınlara kapı açacağına inanıyorum. Tura katılan tüm Giresunlu muhteşem bayanlara ve diğer şehirdeki herkese kucak dolusu sevgiler.

Kan bağınızın çoğalması dileğiyle. Umutlarınız hiç tükenmesin…

***

İ S T A N B U L

Perran Yalçın

Perran Yalçın

Bisiklete binmek benim için bir ulaşım aracı. Bisiklet akmayan trafikte biraz olsun nefes almak demek ve tabii ki de özgürlük.

İstanbul’da süslü kadınlar turu 5. kez düzenleniyor. İlk yıldan beri İzmir ile eş zamanlı olarak turun “kolaylaştırıcısı” olarak yardımcı olmaya çalışıyorum. Tur bu sene ilk kez Avrupa yakasında yapıldı. Beşiktaş’tan Kuruçeşme Parkı’na pedalladık. Trafik içinde pedalladığımız için çok kolay olduğunu söyleyemeyeceğim ama kazasız bir şekilde turu bitirdik.

Yaklaşık 300 kişi vardı. İstanbul için yeterli  bir sayı değil tabii ki ama her sene sayımız artıyor. Katılanlar çok mutlu ayrıldılar. Bizleri gören insanlar güler yüzle, el sallayarak bizlere selam verdiler. Umarım bisikletli yaşam için farkındalık yaratmayı başarmışızdır.

*5 yılda çok büyük yol katettik. yıllar geçtikçe bize katılan şehirlerin sayısı artıyor. Basının ilgisi artıyor. Bu şekilde bisikletin bir ulaşım aracı olduğunu herkese gösterebiliyoruz.

Süslü Kadınlar bisiklet turu sayesinde, trafikte olmaktan çekinen kadınların sayısı her yıl daha da azalıyor. Günlük kıyafetlerimiz ile bisiklete binmenin ne kadar kolay olduğunu gösteriyoruz.

Ayrıca bu sene bizi destekleyenler sayesinde, kız çocuk okutmaya başladık ki bu çok gurur verici. Aramızda engelli kadınlar da vardı. Bu çok mutluluk vericiydi. Sokaklarda gülümseyen kadınların sayısı ne kadar artarsa, toplum olarak o kadar huzurlu olacağız.

***

İ Z M İ R

Pınar Pinzuti

Sema Gür ve Pınar Pinzuti

Sema Gür, 2013 yılında bisiklete binen kadın dostlarını facebook’ta açtığı bir etkinlik ile süslü püslü de bisiklete binilebileceğini “erkek egemen bisiklet dünyasına göstermek” üzere davet etti. Etkinlik için özel bir gün seçildi: Dünya Otomobilsiz Kentler Günü.

Bir günlüğüne otomobilsiz yaşamın mümkün olduğunu göstermek ve deneyimlemek için dünya çapında kutlanan gün, ülkemizde ne yazık ki kutlanmıyor, etkinliklerle desteklenmiyordu.

Etkinlik iki amacına da ulaştı. Kadınlar, abartılı kıyafetleri ile bisiklete binilebildiğini gösterdi ve çevrelerindeki kadınlara bisiklet kullanımı konusunda ilham verdi. Ülkemizde bu yıl Dünya Otomobilsiz Kentler Günü 5 şehrimizde  (İzmir, İstanbul, Eskişehir, Bartın, Alanya) kutlandı.

2013 yılında İzmir’de yapılan etkinlik 2017 yılında, 5. yaşında, 50 şehirde eş zamanlı olarak yapıldı. Etkinliği bağımsız kadınlar organize ediyor ve kimse kimseye ne giyeceği konusunda baskı yapmıyor. Herkesi kapsayan bu etkinliğe her kesimden katılım olması bize gurur veriyor. Kurum, siyasi parti veya dernek adı altında yapılmıyor olması ve kadın dayanışması bu etkinliğin başarılı olmasının en büyük etkenleri.

Her yıl net bir mesaj ile yapılan etkinlik duyurusu yabancı ve yerel basının ilgisini çekti ve sesimizi daha çok kadına ulaştırmamızı sağladı.

Nisan ayında “Ben bu etkinliği kendi yaşadığım şehirde düzenlemek istiyorum” diyen kadınlar bize başvuru yapıyor ve onları koordinasyon grubumuza ekliyoruz. Deneyimlerimizi paylaşıyor ve etkinlik gününe kadar hep yanlarında oluyoruz.

Bu yıl 50 şehir için afiş/el ilanı basımı ve facebook reklamlarımız için Avrupa Birliği Türkiye delegasyonu bize maddi destekte bulundu, ayrıca İzmir etkinliğimize ekip olarak katılarak bizim yanımızda oldular.

Manisa’da bulunan Accell Bisiklet Fabrikası, bize destek olmak istediklerini söylediklerinde onlardan eğitim desteği talebinde bulunduk. Etkinlik öncesi Eylül ayında 4 farklı gün ücretsiz olarak düzenlenen bisiklet sürüş eğitimlerinde 350 kadın bisiklet sürmeyi öğrendi.

Ayrıca Accell Bisiklet, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’na SKBT adına kız çocuklarına eğitim bursu bağışında bulunarak “önce eğitim” söylemimize katkıda bulundular.

Tur, tamamen gönüllülerin katkıları ile hayata geçiyor. Logomuzu, afiş tasarımlarını, websitemizi, sosyal medya yönetimini kendimiz yapıyoruz.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun amaçları arasında
– Daha çok kadını bisiklete binmeye teşvik etmek
– Bisikletin günlük yaşamın bir parçası olduğunu göstermek
– Kadınların toplumda görünür olmasını ve özgürleşmesini sağlayan bisikletin önemini vurgulamak
– Belediyelerden bisikletli ulaşım altyapısı ve hizmetleri talep etmek bulunuyor.

Bisikletli kadınlar, varlıklarını oldukça iddialı bir şekilde gösteriyorlar. Şimdi sırada belediyelerin bisiklet konusunda politika geliştirmesi ve proje planları yapması var. Umarım bu gülümseyen eylem, bu konuda tetikleyici olur ve ülkemizde güvenli bisikletli ulaşım konusunda olumlu gelişmeler yaşarız.

2016 Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’ndan bir İzmir hatırası

Sema ve ben, bu konuda umutluyuz ve bizimle birlikte kendi şehirlerinde değişimin öncüsü olan tüm gönüllü kadınlara ve etkinlik katılımcılarına teşekkür ediyoruz.

***

K A D İ R L İ

Cemile As

Cemile As

1975 yılı Kadirli doğumluyum. Bir çocuk annesiyim ve kamu kuruluşunda çalışıyorum. Bisiklet sürmesini bana 13 yaşlarımda abim öğretti ama 37 yaşıma kadar hiç bisikletim olmadı. 37. yaş günümde pembe bir bisikletim oldu o gün bu gündür bisiklete biniyorum ve çok seviyorum. Bisiklet benim için özgürlüktür. Günlük hayatımda da kullanıyorum.

Süslü kadınlar bisiklet turu etkinliğini her yıl hayranlıkla sosyal medyadan takip ediyordum. Bu yıl neden bizde bu organizasyonun bir parçası olmuyoruz dedim ve SEMA’cığımla iletişime geçtim.

Önce endişe ve korkularımı anlattım. Bana 5 kişi de olsa yapmamı söyledi. Beni yüreklendirdi. Ben de cesaretlenip yapmaya karar verdim ve arkadaşlarıma anlattım. Onlar da, “Güzel olur” dediler. Başka yorum yapmadılar. Hazırlıklarda sadece 2 arkadaşım yanımda oldu. İzin için görüşmeler, afiş asma işlemleri sıkıntılı olduğu kadar keyifli de oldu.

Etkinliğe sayı olarak katılımcı çok az olur diye çok endişeliydim ama beklediğimin üzerinde katılımcı oldu ve 30 kişi katıldı. Çok eğlendik, çok keyif aldık. Etkinlik sonrası şu ana kadar hiç olumsuz bir şey duymadım. Güzel bir etkinliğe öncülük yaptığım için hep övgü dolu sözler duydum.

Artık 2018’i iple çekiyoruz. Tur bitiminde kaymakam beyin benimle görüşmek istemesi ve bize tatlı dondurma ikramı çok hoşuma gitti. Acayip mutlu oldum.

Bizim yaptığımız farkındalık etkinliği. Trafikte bisiklete ve bisikletliye saygı istiyoruz. 5 yılda epey yol katedildi. Bundan sonra yapılacak etkinliklerimizin daha çok merkezde yapılıp daha fazla ses getireceğine inanıyorum.

Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

***

K A R A D E N İ Z   E R E Ğ L İ

Bilge Özdemir

Bilge Özdemir

Bisiklet kullanmak kadar rahat ve güzel bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Bir kere her anlamda özgürsün. Trafikte bekleme derdin yok, park sorunun yok, yakıt sorunun yok, ulaşmak istediğin yere belki de otomobilden daha kolay ve erken ulaşabiliyorsun. Üstelik farkında olmadan da spor yapıyorsunuz, vücut çalışıyor.

SKBT Kdz. Ereğli’de bu yıl 3. kez yapıldı ve her geçen yıl bir öncekinden daha farklı ve güzel geçiyor. Bu yıl katılımcılar daha çok süslü ve daha aktiftiler. Ereğli halkı daha içtendi biz pedallerken “bravooo, harikasınız, destekliyoruz” sloganlarını duyduk. Bu bizim için oldukça sevindirici bir tepki.

Yolu trafiğe kapatmıştık. Dönüş yolunda yan şeritte otomobil sürücüleriyle selamlaşarak geçmek ve “Arabadan in Bisiklete bin” demek ayrıca güzeldi. Tur bitiminde katılımcılar bir sonraki turu dört gözle bekleyeceklerini ve teşekkürlerini sunarak ayrıldılar. Halen bir çok yerden teşekkür yazıları alıyorum, devamını dört gözle beklediklerini iletiyorlar. Bu da çok olumlu bir tepki.

Bununla birlikte eleştiriler de alıyoruz ancak bizim amacımız egoları okşamak değil. Amacımız bir arada saygılı, mutlu ve sağlıklı yaşamak.

Sema Gür 5 yıl önce sonunun ne olacağını tahmin bile edemediği bir etkinliğe imza attı ve artık SKBT festival gibi yaşanıyor. Türkiye’nin bir çok yerinde kadınlar bisiklet kullanmayı öğreniyor, günlük hayatlarında bisiklete yer veriyorlar ve daha mutlular. Ereğli’de bisiklet kullanan kadın sayısı giderek artmaya başladı. Günlük hayatlarında kimi ulaşım amaçlı, kimi spor amaçlı kullanıyor.

“En son bisiklete bindiğimde çocuktum yıllar sonra sayende tekrar bisiklete bindim ve bu çok zevkliymiş” diyenlerden, “Bilge bize de bisiklete binmeyi öğret” diyenlere kadar çok güzel bir enerji var. Şimdi elimde bir liste var ‘’Bisiklet kullanmayı öğrenecekler listesi’’…

Umuyorum ki bisikletli hayat artık şehrin büyük çoğunluğunu saracak ve etrafımızda asık yüzlerden ziyade tebessüm eden yüzler göreceğiz.

Sevgiler.
Kdz.Ereğli’den Bilge Özdemir

***

K E Ş A N

Ayşe Çelik Eker

Ayşe Çelik Eker

Bisiklet, hayatımda olmazsa olmazım gibidir. İnsana kattığı değerler azımsanmayacak kadar fazladır.

Bisiklet ile şehir içinde ulaşımımı en kolay şekilde sağlayabilirim. Park yerlerimiz olmasa da araçlardan daha rahat bir park yeri bulabilirim.

Sosyal çevrem benim gibi bisikletsever arkadaşlarla doludur. Birçok insanın doğaya bakış açısı değişti diyebilirim.
Canlıları daha iyi anlayan insanlarla çoğaldı hayatım. Hava durumu vs, bu konularda bilgi dağarcığımız bir hayli iyi oldu. Tüm algılarımız en iyi şekilde çalışıyor. Bakıyor, görüyor, duyuyor anlayabiliyorum da. :)

Kısaca hayatıma girebilecek  en güzel şeyleri bu iki teker sayesinde elde ettim. Bisiklet hayatımızda olmalı hem de hep olmalı!

Keşan gelişmişliğe açık bir ilçe. Bu yıl ilk olmasına rağmen ilgi iyiydi. 70’in üstünde kadın katılımcı vardı. Tur sonunda yiyecek içecek sunumları ve bol bol sohbet de eksik olmadı.

Yapmak istediklerimiz. Keşan icin trafik sorunları çözümü. Bisiklet yolları ve park alanları nasıl olmalı vb. Bu düşünce ve arzuda olan kadınlarımızla daha bir çok sorunu çözebileceğimizi anladık. Kadınların yüzüne baktığımda “Evet işte bu!!” der gibiydiler.

Bizi anlamış olmaları, içimde dahada büyüyen, bisiklet sevdamın doğru yolda olduğunu gösterdi.

Hem süslüyüz hem güçlüyüz. Aynı fikirleri paylaştığımız sevgili Sema gür ve Pınar Pinzuti ile yollarımız iyi ki kesişti.
İyi ki varsınız.


Birlikte daha çok seyler başaracağımızı biliyorum.
Sevgilerimle

***

K I B R I S

Nibel Tektan

Nibel Tektan

Bisiklet kullanmak benim için bir çeşit meditasyon ve aynı zamanda hareket alanımı genişleten bir araç.

Salonlara kapanıp spor yapmaktan çok zevk almadığım için, benim için bisiklet çok önemli. Ayrıca çevre duyarlılığı olan herkes için doğamızı korumaya katkıda bulunmak için çok büyük bir şans.

2017, Kıbrıs’ta Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun ikincisiydi. Tur için buluşma saati 17:00 olarak ilan edildi. 17:20 gibi basın bildirisi ve tur güvenliği için uyarılar yapıldı. 17:30 gibi tur başladı. Saat 18:30’da başlama noktasına geri dönüldü ve konserimiz başladı. Konser yaklaşık bir saat sürdü.

Yaklaşık 300 bisikletli katıldı. Herkes çok eğlendi. Sürekli sloganlar atıldı. Tur sonrası sayfamıza gelen yorumlara bakılırsa organizasyon çok başarılı geçti. Herhangi bir aksilik olmadı.

Genel olarak son beş senede birçok insanın bisiklet kullanmaya başladığını veya sadece spor olarak kullananların, bunu günlük hayatlarına da geçirdiklerini düşünüyorum. Son 2 yılda Kıbrıs’ta gözlemlediğim, çocukluklarından beri bisiklet kullanmayanların tekrar başlamaya karar vermesi veya hiç bisiklet tecrübesi olmayanların bisiklet kullanmayı öğrenip kullanmaya karar vermesi.

“Uzun senelerdir bisiklet kullanmamıştım” veya “Seneye ben de öğrenip geleceğim” diyen çok kadın oldu. Bence turun en büyük başarısı bu. Ek olarak, araç kullanıcılarının bisikletlilere karşı farkındalığı ve saygısı arttı diye düşünüyorum.

Belediyeler de artık bisiklet yollarının yapılması için girişimler başlattı. Gelecekte ise tüm bunların sayesinde günlük hayatlarında ulaşımlarını bisikletle sağlayan insan sayısı artacaktır.

***

K I R I K K A L E

İlkay Çankaya Çağlayan

İlkay Çankaya Çağlayan

Bisikletin benim için ifade ettiği iki kelime var. Tutku ve özgürlük. Hani kendinizi bazen kuş gibi özgür hissedersiniz. İşte ben de bisiklet kullanırken aynen öyle hissediyorum.

Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, Kırıkkale’de bu yıl ilk defa düzenlendi. Bizim için çok büyük bir hayaldi ve gerçek oldu. Her meslekten, her yaş grubundan yaklaşık 50 kadar gönüllü kadın katıldı.

Kırıkkale sokakları turun başlamasıyla adeta şenlik alanına döndü. Sokaklarda insanların meraklı bakışları arasında hem de süslü püslü bisiklet sürmek çok ama çok eğlenceliydi. Ertesi gün yerel basında ve sosyal medyada çok güzel tepkilerle karşılaştık. Tur sonunda da müzikli mini bir eğlence düzenleyip hep birlikte eğlendik.

Sanırım 2018 SKBT, Kırıkkale’de şimdiden sabırsızlıkla beklenmeye başlandı.

Son yılında aktif olarak SKBT’nin içinde bu güzel ekiple birlikte olmamıza rağmen izlenimlerime dayanarak diyebilirim ki, kadınların da şık ve günlük kıyafetlerle bisiklet sürülebileceğini, eğer isterlerse yaşamın her alanında özgür bir şekilde var olabileceklerini tüm ülkeye göstermiş olduğunu düşünüyorum.

Ve son olarak diyorum ki kadın isterse dünya değişir ve güzelleşir. Bir çok kadının hayallerinde bisiklet olacaktır

İyi çalışmalar ve teşekkürler.

***

K O C A E L İ

Müjgan Sevgier

Müjgan Sevgier ve Serap Kuka

Bisiklete binmek benim için eğlence, sağlıklı olmak ve çevreye, doğaya katkı sağlamak demek.

Yaklaşık 50 katılımcı vardı. Ancak tur bittikten sonra 3 katı insan bana keşke gelseydik dedi. Bizim ilk yılımızdı. Sanıyorum seneye 10 katına çıkaracağız sayıyı. Etkinlik esnasında hiçbir olumsuzluk yaşamadık. Hep pozitif yorum ve eleştiri aldık.

2 örnek vererek bu turun gelecekte nelere sebep olacağını açıklayayım. İlki; tur sırasında çok süslü ama bisiklet kullanmayı bilmeyen bir arkadaşım sadece bize destek için başlangıç noktasına geldi. Bisiklete binmeyi bilmediği için pişmanlığını dile getirdi ve seneye kadar ögreneceğine söz verdi.

İkinci örnek ise ben kız meslek lisesinde beden eğitimi ögretmeniyim. Okulumdan bir kaç arkadaşım tura katıldı. Daha bu sabah okullarda sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde okuldaki kız öğrencilerimizle ve velileriyle ilçemizde bisiklet turu düzenlemeye karar verdik .

45 yaşında birine bisiklet kullanmayı öğrenmesi için teşvik olmuş, koca bir liseye bisiklet kullanmaları için ön ayak olmuş. E daha ne olsun.

Bu arada Kocaeli adına Müjgan Sevgier- Serap Kuka

***

K O N Y A

Nuran Solaker

Nuran Solaker

Tenisçi, dağcı, bisikletçi, iki çocuk annesi 64 doğumlu bir kadınım.

Bisiklete ilkokul çağında Almanya’da başladım. Okula bisikletle giderdim. Fabrikaya annemlere, sefer tasında yemeklerini bisiklet ile götürürdüm ve saatlerce ormanda patikadan bisiklet binmekten keyif alırdım. Yağmurda ve ormanda binmeye bayılıyorum.

Konya caddeleri süslü bisikletli kadınlar ve onları destekleyen yiğit erkekler, cesur gençler ve çocuklarla şenlendi.

Bisiklet özgürlüktür yapıcıdır. Fiziksel ve ruhsal olarak iyi edicidir. Sizi sosyal yapar. Bisiklet kültürdür. Doğayla, çevreyle, insanlarla iç içesinizdir bisiklet binerken.

SKBT’ye katılan kişi sayısı giderek artıyor. Her sene daha da bir özenerek geliyorlar. Konya da 150 üzerinde katılımcı oldu. Caddelerde insanlar el sallayarak, alkışlayarak, araba kornalarını çalarak, keşke bizde katılsaydık diyenlerle, ıslık çalanlarla, camiden çıkan amcanın gülümseyerek bakmasıyla vardı insanlar.

Katılımcılar hatta sık sık tekrar edilmesini istediler ve böyle güzel bir farkındalık turunu Konya’da benim öncü olmamdan gurur duyduklarını dile getirip teşekkür ettiler.

SKBT daha fazla kitleye ulaşacaktır, Türkiye ve dünya markası olma yolunda ilerliyor.Caddelerde daha fazla kadın ve insan özgürce bisiklet biniyor olacak. Yerel yönetimler bisiklet yollarına daha çok önem verecektir. 4 tekerli araçlar bisiklet yollarını iki tekerlekli araçlara bırakacaklardır.

Saygılı olmayı öğrenir olacağız.

***

L Ü L E B U R G A Z

Özlem Burgucu

Özlem Burgucu

Merhabalar.  Lüleburgazdan Özlem Burgucu Bakır,  sevgiler.

Aslen 1980  Zonguldak doğumluyum. Turun organizasyonu başladığında bekardım. :) Tura  11 gün kala evlendim. 30 yıla yakın süredir Lüleburgaz’da yaşıyorum. Lüleburgaz’ı seven, gönüllü olarak sosyal etkinliklerde yerini alan Lüleburgazlı kadınlardanım.

SKBT’yi sosyal medyadan takip ediyordum. İlk 2016’da fotoğrafçı olarak Tekirdağ SKBT ile aranıza katıldığımı düşünüyorum

Fotoğraflar, kadınların enerjisi, gülen yüzler, ulaşımın en keyifli hali ve bir fotoğrafçı olarak mükemmel görsellik. Bisiklet benim için çocukluk, gençlik, enerji ve özgürlük demek. Pedallar döndükçe yüze vuran rüzgar derdi kederi alır insanı umuda sürüklüyor gibi hissederim hep.

Lüleburgaz’da hikayemiz yine 2016 yılına dayanıyor. Tekirdağ etkinliğindeki fotoğraflarım sosyal medya sayesinde yayıldı ve ”Neden haberimiz yok?” ”Biz de gelirdik” ”Lüleburgaz’da niye yapılmıyor?” yorumlarını sık sık yazdılar söylediler ve ”Neden olmasın ki? ” ”Sürpriz’ ‘dedik biz de!

2017 Lüleburgaz’da bisiklet yılı ilan edildi belediyemizce ve “SKBT muhakkak Lüleburgaz’da olmalı” dedik. Başvurular yapıldı. Etkinlik sayfamız açıldı. Olumsuz yorumlar son güne kadar ara ara devam etse de, “Kadın İsterse Neler Yapar” gösterdik .

SONUÇ MU? 200’e yakın katılım, Trakya’yaya özgü davul zurna sesleriyle birbirinden güzel güler yüzlü, birbirinden şık kadınlı kızanlı (Trakya’da kız çocuğu demek) hepimiz Lüleburgaz’ın ana caddelerinde dolaştık. Zabıta aracımızdan bisiklet yılı cıngılımız çalarken bizler eşlik ettik. Düdüklerimizi çaldık. Yan şeritteki araçlardan korna, müzik, bizlere güzel sözler söyleyerek eşlik edenler, alkışlayanlar. “Şahanesiniz” diyenler çok fazla idi.

Final yerimiz bisiklet akademisine vardığımızda TEK ŞİKAYET VARDI ” KISA SÜRDÜ NİYE DAHA GİTMEDİK’. Bunu duymak bütün yorgunluklarımı aldı götürdü. Kadınlar mutlu, Güler Yüzlü Çocuklar bi daha ne zaman olacak diyorlar. Çok mutlu oldum ve kendimle gurur duydum.

SKBT kadınların bir araya gelebileceğini, bir araya geldiklerinde neler yapabileceğini, hem mutlu hem faydalı hem anne hem çalışan hem süslü kısacası kadının herşeyi bir arada yapabileceğini gösteriyor.

Ben arkamda 200 kadının şehrimiz için pedal çeviriyor olmasından çok mutluyum. Lüleburgaz ve Lüleburgazlılar için çok güzel, gurur verici bir gün olduğunu hissettim mutlu oldum.

SEMA GÜR’ü tanıdığım için çok mutlu oldum

İYİ Kİ VARSIN SEMAAAAA !

M A N İ S A

Özlem Şahin

Özlem Şahin

Yeşil Gazete’ye

41 yaşındayım. Amasyalıyım ama Manisa’da yaşıyorum. Beden eğitimi öğretmeniyim. Bisiklet kullanmayı ilkokul yıllarımda bir arkadaşımın bisikletiyle öğrendim.

Beden eğitimi ve spor yüksekokulu 1.sınıfta okurken hakemlik yaparak ve kadınlara spor yaptırarak kazandığımla ilk bisikletimi aldım ve emeğim olan güzel bisikletim öğrencilik hayatımın ayrılmaz parçası oldu. İlerleyen zamanlarda MTB yarışlarına katılıp dereceler de yapıyordum. Aynı anda dağcılık sporu yaptığım dönemlerde geçirdiğim bir dağ kazası yüzünden geçici felç oldum.

Bu kazanın arkasından aktif öğretmenlik hayatımda başladı. 7-8 aylık bir süreçten sonra iyileştim ve spora devam ettim. (Bazı kadınlar çılgındır yerinde duramaz ben de onlardan biriyim). Ardından kayakta dizimden talihsizce bir spor kazası daha geçirdikten sonra uzunca bir dönem daha spordan uzak kaldım.

Doğu görevleri ve iyileşme süreci geride kaldıktan sonra oğlum ve kendim için muhteşem bir güzellik yapıp
MTB (dağ bisikleti) aldım ve hayatı en lezzetli yerlerinden tekrar ısırmaya başladık. Bu lezzetlerin içine ilk kez Muğla Bodrum’da katıldığım “SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET TURU”nu kattığımı da eklemeliyim. Yaşadığım, keyif aldığım en ilginç, çılgın, tebessümlü, farkındalık içerikli faaliyetlerden biriydi.

Oğlumla

Oğlumla birlikte günlük hayatın içine aldığımız bisiklet, tatilimizin de en etkili hobi ve rekreatif uğraşı olmuştu. Oğlumla uzun turlara çıkıyor, zamanımızı kaliteli ve keyifli geçiriyorduk. Bu şekilde yaşadığımız kentte kısa zamanda tanınmaya başlandık. Süslü kadınlar bisiklet turunun yaşadığım şehir olan Manisa etkinliği için arkadaşlarım bir kadın olarak beni uygun gördüler. Ben de Manisa’da daha az bisiklet süren kadınların cesaretlenmesi, bisiklet sporunun daha geniş kitlelere hitap etmesi, kent-trafik sorununa katkı, çevreye saygı için bu etkinliğe seve seve gönüllü oldum.

İyi ki de olmuşum. Manisa’da bu etkinlik bir ilkti. Faaliyet anı ve sonunda müthiş bir tepki vardı. Hanımlar son zamanlarda yaşadıkları en büyük keyfin bu etkinlik olduğunu, kiralık ve emanet bisiklet bularak gelenlerin ise ilk etapta bisiklet alacak olmalarını belirtmeleri birçok şeye değerdi.

Kadınlar mutluydu. Kadınlar gerçekten mutluydu. Etkinlik sonunda onlar eğlenirken yüzlerinden mutluluk akıyor olduğunu görmek birçok şeye değerdi. 6 km gibi bir etabı bizimle beraber sloganlar atarak bitirmenin mutluluğunu kutladık onlarla. Birçok kadına dokunduk. Balkonlardan bizi izleyenlere, el sallayanlara, kaldırımlardan bize tebessüm edenlere dokunduk. Yapılan canlı yayınlarla tanımadığımız milyonlara ulaşarak dokunduk. Manisa’da üçü beşi geçmeyen kadın bisiklet kullanıcıları bu gün yüzlerceydi. Manisa bizi şaşırttı. Rüya gibiydi.

Biz “Bir gün bisiklete binen, her gün bisiklete binebilir” kavramını bu etkinlikte Manisalı kadınlarımızın idrak etmesinin eşsiz keyfini yaşadık. GURURLUYUZ…

Etkinliğin seneye ve sonraki senelere artarak, katlanarak büyüyeceğine inancımız tamdır.

***

M E R S İ N

Ebru Petek Budur

Ebru Petek Budur

Bisiklete gönül borcum var benim. Beni eskiden bugüne dek tanıyan herkes bisikletin hayatıma girmesiyle birlikte ne büyük bir değişim yaşadığımın çok iyi birer tanığı oldular. Bisiklet için şimdiye dek epey şey söylenmiştir. Hepsi de çok doğru tespitlerdir. Bisiklet benim için yeniden doğuşumu sağlayan, içeride yatan, uyuyakalmış ruhumu uyandıran, canlandıran müthiş bir yol arkadaşı.

Bisiklet bilge bir öğretmendir aynı zamanda. Dinlerseniz öğreneceğiniz çok şey vardır ondan. En başta sabretmeyi öğretir mesela. Hedefe varmak için tam da bulunduğunuz o anın kıymetini bilerek, o anda kalarak, o an’ın hakkını vererek varabileceğinizi öğretir size. Sezdirmeden törpüler sizi. Aceleci, sabırsız, teslim olmakta zorlanan siz, bisikletle daha sabırlı, daha teslimiyetçi, daha dingin olursunuz.

Hedefe vardığınızda ki aldığınız haz ve o yolculuk esnasında yaşadıklarınız, gördükleriniz ise başlı başına bir ödüldür. Bisiklet varoluştur, özgürlüktür.

2017 Mersin 2. kez skbt gerçekleştirdi. Bu sene de coşkulu, renkli çok güzel bir katılım oldu. Mersin gibi bisikletin çok fazla binilmediği bir şehirde ulaştığımız rakam her ne kadar başlı başına büyük bir başarı olsa da emeklerimin karşılığını şehrimizin ulusal medyada çok ses getirmiş olması ve etkisinin amaca çok  uygun bir şekilde kuvvetli olduğunu görmek çok mutluluk verici.

Turun kenti en iyi simgeleyen bir noktada başlamasını ve bitmesini arzu ettim. Başlangıç yerini bu nedenle Mersin Kültür Merkezi önü Cumhuriyet Alanı olarak belirledim. Ancak şehrin yeni yaşam merkezi burdan uzaklaştığı için imsanların buraya gelmesi zor oldu ve katılımı etkilemiştir diye düşünüyorum.

Burdan başlayan tur şehrin en önemli 2 bulvarı üzerinden ve tamamen trafiğe kapalı olarak Marina’ya kadar devam etti. Güzergah boyunca çevredekilerin de yoğun ilgisi ve katılımıyla yalnız bisikletle yapılan bir tur olmaktan çıkıp büyük bir karnavala dönüştü.

Şehirde ardında hiçbir stk, kurum, kuruluşun gücü olmadan sevgi ve barış içeren, rengarenk ve misyonu çok kuvvetli bir gün daha önce bir kez yaşandı. O da geçen sene yine Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ile yaşandı. Marina‘da tur bitiminde artık 2 senedir herkesin dört gözle beklediği Kent Orkestrası eşliğinde 70’ler şarkılarıyla muazzam keyifli birkaç saat şarkılar söyleyip, ele ele danslar ettik.

Günün bitiminde katılımcılar “Biz şimdi 1 sene nasıl bekleyeceğiz?” diyerek hüzünle ancak bisiklet ve kadının toplumda görünür olması adına büyük bir farkındalık hizmeti yapmış olmanın huzuru ve gururu ile ayrıldılar. Seneye daha da daha da çoğalacağımıza inanıyorum.

Bu turun birçok kazanımları ve hedefleri var ama en güzel kazanımlarından biri de cesaretlendirmektir. Bu yönde aldığımız pek çok mesaj var.

Bisikleti yalnızca spor olarak ya da sahilde gezinti aracı olarak değil hiçbir masrafı olmadığı ve bütçesini zorlamadığı için bisikleti ulaşım aracı olarak da kullanan, tercih eden kadınlar var.

Bu kadınlar için, bisikletle ulaşımını sağlayan ya da keyfi süren herkes için

BİZ PAZAR GÜNÜ DEFİLE DEĞİL EYLEM YAPTIK

Abartarak giyindik, süslendik, taktık takıştırdık. Toplumun, yerel yönetimlerin, devletin dikkatini çekmek istedik.

Bisikletle ulaşım altyapısının hızlandırılmasını, göstermelik yollar değil çözüme odaklı çalışmalar yapılmasını istiyoruz.

Bisikletle heryere güvenle gideceğimiz yollar istiyoruz. Toplumun bilinçlendirilmesini istiyoruz. Bisikletli trafik eğitim parkları istiyoruz.

Şehrin havaalanı genişliğindeki yollarına bisiklet yolu istiyoruz.

Bu tur kadınlara cesaret verdi.

Artık daha çok kadın yollarda olmak isteyecek

***

M U Ğ L A

Ebru Soydaş Çakır

Ebru Soydaş Çakır

Ben Muğla’dan Ebru Soydaş Çakır

 

Bisiklet bence her zaman özgürlükle eşdeğer. Kendi fiziksel gücünle mesafeleri aşmak, doğaya zarar vermemek, temiz bir ayak izi bırakmak, rüzgarı yüzünde, emeğinin karşılığı terin sırtında süzülüşünü hissetmek, kalbini dolduran “başardım” hissi. Bisiklet benim için bunlar ve dile getirmeyi beceremediğim daha fazlası.

2017’de Muğla’da Süslü Kadınlar Bisiklet Turunun ikincisi gerçekleşti. Her yaştan katılımcının olduğu turda sanırım 60 kişi kadardık. Büyükşehir Belediyesinin sağladığı ses aracı eşliğinde şarkılar söyleye söyleye şehri turladık. Halkın tepkisi çok güzeldi. Artık istediğimiz düzeyde bir farkındalığa eriştiğimizi düşünüyorum.

Tur sonrasındaki paylaşımlar mutluluk vericiydi. Geçen sene Süslü Kadınların ilkini Yasemin Duygulu organize ederek burada, Muğla’da çok acaip bir şeyi gerçekleştirdi. Bisikletli kadınlar bir araya geldi, eğitimlere müthiş katılımlar başladı ve bu birliktelik burada bir kadın bisiklet festivalini doğurdu.

Pedal çevirmeyi bilmeyen kadınlar şimdi her işlerini bisikletleriyle hallediyor, 60-70 km mesafeleri alışverişe gider gibi yapıp dönüveriyorlar. Okula, işe, hastaneye, pazara, muhabbete her yere bisikletleriyle giden bir kadın topluluğu oluştu. Bu kadınlar artık çevrelerini de, ailelerini de bisiklete teşvik ediyor, 4 tekerden iki tekere geçişe aracı oluyorlar. Sokakta bisikletleriyle geçerken tanınıyorlar. Bu, gerçekten Muğlalı kadınlar adına çok gurur verici bir gelişme.

Muğla’da yaşadıklarımız aslında Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun başlangıcından günümüze getirdiklerinin bir özeti. Farkındalığın her sene arttığını ve yayıldığını görüyoruz. İzmir’den suya atılan taşın dalgasına katıldık, git gide büyüyoruz.

***

O R D U

Meryem Engin Odabaş

Meryem Engin Odabaş

Bisiklet kullanmak benim için bütün duygularımdan arınıp, sadece o anda özgürlüğümün tadına varıp mutlu olmak. O anda tüm duyu organlarım bir kademe daha işlevini artırıyor. Gözler daha güzel bakıyor, kulak daha güzel işitiyor ve burnumuz daha güzel koku alıyor.

SKBT’nin Ordu’da bu sene 2.senesi. Geçen yıl etkinliğimize 100 kişi katılmışken bu sene 75 civarında katılım oldu. Şöyle ki Karadeniz havası yağmurlu olunca 3 gün, 5 gün yağabilir. Sadece o etkinlik saatinde yağmur yoktu ona rağmen yine de güzeldi katılım. Her geçen yıl daha çok kadına hitap ettiğimizi düşünüyoruz. Bu sene farklı olarak tulum çalınıp horon tepildi etkinliğimizde.

SKBT’nin ilk olarak kişilerin bakış açısını değiştirdiğini düşünüyorum.Sonra insanlara kadınların neye dokunsa onu güzelleştirdiğini, güçlü olduklarını, bir şeyler başarmak için kocaman yüreklerimizin de buna yettiğini gördük.

Türkiye’nin farklı şehirlerinde, iklimlerinde yaşayan kadınlar bunu başardılar ve bu gerçekten gurur verici. Turlarımıza katılan kadınlar artık kendilerine güveniyor. Bir yerden bir yere giderken bisikletini de bir ulaşım aracı olarak kullanabileceğinin farkındalar.

Ve ilk sorunun cevabında belirttiğim gibi tüm duygulardan arınıyorlar. Günün stresi, yorgunluğu uçup gidiyor. Bir anne bisiklete bindiğinde çocuğu da biniyor, baba da biniyor. Kadın her zamanki gibi eğitip yetiştiriyor. Belki bundan 3 yıl sonra bütün illerde bisiklet yolları olacak. Belediyeler artık farkına varacaklar. Trafikte saygı görecekler.

***

O R T A C A  – K Ö Y C E Ğ İ Z

Sevgi Kirak

Sevgi Kirak

‘Her şeyi yaptı bisikleti kaldı” demişlerdi. Kaldı, bisiklet hayatımda kaldı. 23 yaşında öğrendiğimden beri hem de. Bisiklette daha öz güvenli daha cesur oluyorum. Kendimi en iyi ifade ettiğim alan. Ruhumu doyuran bir duygu.

Son iki yıldır SKBT katılımcısıydım. 2017’yi ilçemizde yapalım istedik. Zehra Erbil arkadaşım GBT11’de  sevgili Sema’ya bahsetmiş, sonrasında Sema ile iletişime geçtim ve Ortaca-Köyceğiz süslü kadınlarını toplamak için yayınlara başladık. İlkiydi ama birbirinden süslü, neşeli, cesaretli 32 katılımcımız vardı. Müzik için 2 saatliğine araç kiralandı.

Müziklerimiz:
Bütün dünya buna inansa
Hür doğdum hür yaşarım
Sev kardeşim
Neler oluyor hayatta
Memleketim
Senden daha güzel
Onuncu yıl marşı olacaktı

Ama flash bellekler karışmışi “Hayatı tesbih yapmışım, ağlıyormuşum” ve bilumum Angara havalarıyla turu tamamlamak durumunda kaldık :)))

Eğlendik mi çok eğlendik:))

Tepkiler çok güzeldi, alkışlar, fotoğraf çekimleri.

2018’de daha farklı bir SKBT etkinliği bizi bekliyor. Önemli olan başlangıç yapmaktı.

5 yılını bilmem ama son 3 yılda ben de çok şey değiştirdi. Sadece forma ile bisiklete binen, sürekli yarış halinde bir kadındım. Artık daha sakin, daha yaşamın içinde, alma odaklı, daha günlük ve süslü biniyorum :)

2017 SKBT Ortaca’nın da farkındalık yarattığını turlarda, çarşı-pazarda daha çok bisikletli kadın olacağını düşünüyorum. Ama süslü ama süssüz pedal çevirelim. Daha çok görünür olalım. İnanın bisiklet o zaman normalleşecek.

Sevgilerimle HürPedal Sevgi

***

T E K İ R D A Ğ

Nilay Özbahçeliler

Nilay Özbahçeliler

Bisiklet kullanmak benim için özgürlük ve aynı zamanda doğaya, temiz çevreye ulaşmak için, nefes alabilmek için tek yol.

İlk turumuzu 2016’da yaklaşık 50 kişinin katılımıyla gerçekleştirdik. 2017 de ise 100’e yakın kadınla çoğaldık. Çok güzel tepkiler, teşekkürler aldık. Şehirdeki tüm bisiklet kulüpleri ve kadınlar destekledi.

Tur sırasında kafelerin önünden geçerken insanlar bizi alkışladı ve gözlerinde ‘İşte bunlar Tekirdağlı kadınlar’ gururunu görebildim.

Sadece Tekirdağ’da bile 1 yılda değişiklikler oldu. Geçen yıl bisiklet kiralayabilecek hiçbir yer bulamazken, bu yıl her taraf yeni bisikletçiler ve kiralamacılarla doluydu. Belediye  başkan yardımcımız geçen yıl bisiklet kullanmayı bilmeyen bir kadınken, bu yıl süslenip püslenip yanına kızını da alarak bisikletleriyle turumuza katıldı.

Bisiklet yolumuzun kısalığı sebebiyle 2 yıldır küçük turlar düzenlemiş olduk. Bu yıl kadınlar o kadar inatçı ve istekliydiler ki aynı rotayı 2. ye turlamak istediler ve yaptık :)

Umarım ilerleyen yıllarda bisiklet yolumuz daha da uzar. Belediyenin bununla ilgili projeleri olduğunu biliyorum ve bizim gibi organizasyonlar projelerin gerçekleştirilmesini hızlandıracaktır diye düşünüyorum.

***

 

Röportaj: Alper Tolga Akkuş

(Yeşil Gazete)

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.