İstanbul‘un Kadıköy ilçesindeki Söğütlüçeşme’de tüm tepkilere rağmen yürütülen alış veriş merkezi (AVM) yapımına ilişkin dava İstanbul 5’inci İdari Mahkemesi‘nde görüldü.
Söğütlüçeşme’de yürütülen viyadük inşası ve çevre düzenlemesine karşı Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı ve Kadıköy halkı uzun süredir mücadele ediyor. Tepkilere rağmen AVM inşaatına ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararı verdi.
Verilen kararın ardından Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı tarafından açılan davada, yürütmenin durdurulması talebinin reddine ve duruşmanın yapılmasına karar verilmişti.
Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı Ağı Hukuk Komisyonu tarafınca yürütmenin durdurulması talebi kabulü için gerekli şartların oluştuğu ortaya koyulmasına rağmen bilirkişi raporuna ilişkin beyanlar veya ilgili dilekçeler mahkeme heyeti tarafından dikkate alınmadı.
İstanbul 5’inci İdari Mahkemesi’nde görülen duruşmada daha önce bilirkişi raporuna itiraz ederken görüş veren uzmanlardan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Evren, İTÜ İnşaat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu ve İstanbul Üniversitesi İnşaat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Dr. Murat Akad da yer aldı.
Mahkeme öncesi Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı, Validebağ Gönüllüleri ve Kadıköylüler mahkeme önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı adına Kardelen Yıldız okudu.
Kent Suçları Takip Ağı Hukuk komisyonu tarafından yürütmenin durdurulması için gerekli şartların oluştuğunu ifade eden Yıldız, “Gerek bilirkişi raporuna ilişkin beyanlar gerekse de ilgili dilekçeler dikkate alınmaksızın yürütmenin durdurulması talebinin reddine ve duruşmanın yapılmasına karar verildi”dedi.
“Kamu kaynaklarını birtakım şirketler yararına kullanan, deprem güvenliği açısından riskli, yeşil alanı yok eden, ulaşımı kötüleştirecek ve yerel esnafı zora sokacak olan bu projenin durdurulması gerekmektedir” diyen Yıldız, bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmemiş olması nedeniyle verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Yıldız yetkililere şu soruları yöneltti:
Davanın avukatlarından Mert Doğan yapılan işlemin kent yaşantısını olumsuz etkileyecek olmasından bahsetti. Konunun ulaşım projesi şeklinde oluşturulmuş olmasının ÇED raporu alınmasından imtina etmek amacını taşıdığına değinen Doğan, şunları söyledi:
“Mevcut proje, viyadük ve çevre düzenlemesi olarak adlandırılıyor. Burada çevre düzenlemesi demek bölgenin ranta açılması demek. Burada çevre düzenlemesi demek adlı adınca AVM inşaatı demek. Keza proje kapsamında konu ulaşım olsa bile dinleteceğimiz uzmanların mütalaaları bu konuda da ciddi problemleri ortaya koymaktadır. Bu nedenle hazır bulunan uzmanların dinlenmesini istiyoruz.”
Doğan’ın ardından bilirkişi raporuna yazılı görüş veren İTÜ İnşaat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Güngör Evren söz aldı. Sunduğu yazılı katkının teknik boyutlarının özetini geçen Evren şunları kaydetti:
“ÇED yönetmeliğine göre, ‘Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı … ön inceleme ve değerlendirmeye tabi projelerin, çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerin, alınacak önlemler sonucunda ilgili mer’i mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğunun belirlenmesi üzerine …‘ verilebilmektedir.
Bilirkişi Raporundan saptanmış olan yukarıdaki hususlar, değerlendirme konusu projenin çevre üzerindeki muhtemel etkilerinin gerekli ve yeterli şekilde belirlenmemiştir. Özellikle önem taşıyan yaya ve taşıtlarla ilgili ulaşım ve trafik konusunda yapılan etüdün kurulan model ve veri toplanması açısından uygun olmadığını, dolayısıyla muhtemel etkilerinin belirlenebileceği gerekli bilgi ve bulguların elde edilemediğini göstermektedir. Benzer şekilde ticari alanlarla ilgili atık miktarlarının hesaplanın hesaplanmadığı, gürültü konusunun da açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, Haydarpaşa İstasyonu alternatifinin gereğince doğru şekilde değerlendirilmemesi nedeniyle ve Söğütlüçeşme İstasyonunun sınırlı ve sıkışık durumuna göre, proje yeri ile ilgili Söğütlüçeşme İstasyonunun alternatifinin bulunmadığı görüşünün teknik açıdan kabul edilmesi mümkün değildir.
Sonuç olarak; çevreye kabul edilmesi mümkün olmayan çok ciddi olumsuz etkileri olacağı basit gözlemlerle görülen ve ön değerlendirmede etkileri doğru şekilde belirlenmemiş olan proje için ‘ÇED Gerekli Değildir” kararının verilmesi, yalnız yakın çevreyi değil, Kadıköy Merkezine telafi edilmesi mümkün olmayan zararlar vereceği için uygun değildir.’’
Kadıköy Kent Suçu Takip Ağı avukatlarından Eylül Evren keşif incelemesinin sağlıklı yürütülemediğini belirterek, eksiklikleri şöyle sıraladı:
Avukat Evren, bilirkişi raporunda deprem konusunda hiçbir inceleme yapılmadığının altını çizdi ve projede zemin güçlendirme yapıldığından öteye geçmeyen bir beyan bulunduğunu, bunun mevcut raporda hiçbir suretle inceleme konusu yapılamadığını söyledi.
Avukat Nilda Baltalı dosya kapsamında jeoloji, çevre planlaması, şehir planlaması incelemesinin yapılmadığını hatırlattı ve önceki davanın incelenmesindeki eksikliklerin tamamlanması gerektiğini söyleyip, ek rapor ve teknik inceleme talebinde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) avukatları ”rapor yeterli, zaten boşa nefes tüketiyoruz” diyerek itiraz edilen son bilirkişi raporunu okudu.
Av. Nilda Baltalı AVM yapılmasında kamu yararı olmadığını söyleyince TCDD avukatı Mehmet Dikili yanıt olarak AVM yapılmayacağını söyleyerek, tek katlı lüks restoranların neden kendisini bu kadar rahatsız ettiğini sordu.
“Orada yapılacak lüks restorana zaten en fazla 50 kişi gidecek. Sizi niye rahatsız ediyor? Kadıköy halkının çoğunluğu oraya gitmeyecek ki’’ diyen TCDD avukatının sözleri, Söğütlüçeşme’deki projeyi yaptıran şirket AKFEN GYO Genel Müdürü Sertaç Karaağaoğlu’nun daha önce verdiği bir röportajdaki sözlerini hatırlattı.
Duruşma taraflar dinlendikten sonra sonlandı. Mahkemenin sonucu önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor.
Duruşma sonrasında bilgilendirme yapan Av. Eylül Evren, hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
”Bir ulaşım projesi olarak sunulan, ancak adlı adınca AVM projesi olan Söğütlüçeşme’de en başından beri Kadıköy halkıyla birlikte açıklama yaptık, mahkeme kapılasının önünü aşındırdık. Dilekçeler, ısrarlar sonucu keşif kararı aldırdık. Aylar süren oyalamalardan sonra üstün kötü bir keşif yaptılar. Bu keşif sonucunda bilirkişi raporu yine türlü oyalamalar sonucunda geldi. Bu rapora konunun uzmanlarının da yardımıyla itiraz ettik. Sonra sizlerle birlikte bugün bu duruşmadayız.
Ne yazık ki alana ilişkin bilirkişi raporunda yalnızca proje metnine ilişkin atıflar var. Deniliyor ki proje metni içerisinde şirket bize bunu tarif etti. Deniliyor ki proje metni içerisinde şirket burayı güçlendirdiğin bu zemini güçlendirdiğini söylüyor. Bilir kişi raporuna baktığımızda yalnızca proje metnine atıflar olduğunu ancak hiçbir ekstra açıklama yapılmadığını, hiçbir inceleme yapılmadığını ve eksik inceleme yapıldığını mahkemeye iletmiştik. Ancak bugün eksik inceleme talebimiz, yeni bilirkişi talebimiz dikkate alınmadan bugün bu duruşmaya girmiş olduk. Duruşmada da karşı tarafın vekilinin belirttiği üzere buraya ünlü restoranlar yapılacakmış. 108 ticari alanın mahkemede de garantisini almış olduk. Bu zaten proje metininde de yazıyor. ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptalinin durumunun oluşmaması için bunun hala ve hala bir ulaşım projesi olduğu iddia ediliyor. Ancak en başından beri Kadıköy halkı bununla mücadele ediyor. Daha öncesinde 6 Şubat depreminin sonrasında, keşif kararının dikkate alınmadığı, keşif kararı ertelendiği için de Kadıköy halkı ile birlikte buradaydık, ve bu mücadele sonuçlanana kadar hep burada olacağız. Biz de Kent Suçları Takibi avukatları olarak bu mücadelenin hukuki yönünü sürdürmeye devam edeceğiz.”
Söğütlüçeşme AVM projesine en başından beri itiraz eden ve mücadele sürecine destek veren Validebağ Gönüllüleri’nden Arif Belgin şunları söyledi:
”Yapılmak istenen bir rant projesidir. Ulaşım projesi adı altında makyaj yapılmaktadır. Çünkü 108 adet dükkan başka türlü açıklanamaz. Bütün İstanbul’da ve bütün Türkiye’de rastladıklarımız aslında hep rant projesi. Her ne kadar çok güzel ambalajlıyorlarsa da, cilalıyorlarsa da bizi kandıramıyorlar. Çünkü 108 adet dükkandan bahsediliyor Söğütlüçeşme’de. Bu her yerde böyle. Validebağ’da da böyle, Akbelen’de de böyle; her şekilde her yerde mutlaka birilerine bir şeyi peşkeş çekme, birilerine para kazandırma. Bu projelerin kısacası bu özeti bu hiç kendimizi kandırmayalım. Ulaşım projesinden bahsetmiyoruz burada, buz gibi bir ticari projeden bahsediyoruz. Ve Kadıköy halkı bu ticari projeye karşı çıkmaya devam edecektir. Basın açıklamamız burada sona ermiştir. Mücadelemiz devam edecek.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…