Hafta SonuManşetSpor

Sicilya Demir Spor kızlı erkekli sahada

0

Üniversitedeyken en çok ilham aldığım hocalarımdan biri olan fotoğraf hocam Delizia sayesinde kızlı erkekli futbol takımı Sicilya Demir Spor’la tanıştım. Delizia’nın her anı bir sosyal sorumluluk projesine, bir yardıma ya da bir ilham haline çevirme yeteneği var! Sicilya Demir Spor’u, üniversitede beraber çalıştıkları yakın arkadaşı Ayşegül Hoca ile birlikte kadınlarla erkekleri bir araya getirmek ve birlikte kolektif çalışmayı tecrübe etmek için kurmuşlar. Toplumsal cinsiyet sebebiyle yıkıma uğrayan her şeye hayır diyorlar futbol oynayarak. Toplumsal cinsiyet adaleti için erkekleri de işe katıyor, elini taşın altına koymasını istiyorlar ve beraber mücadele pratiği geliştiriyorlar bu şekilde.

Zaman zaman kendi içlerinde, zaman zaman da başka takımlarla maç yapan Sicilya Demir Sporlular, her perşembe halı sahadalar. Onlarla futbol oynamanın basit iki kuralı var: Kadın erkek birlikte olmak ve fair play, yani adil oyun, hırslara yenilmeden, hilesiz, oyun için oyun! Ve tabii ki keyif almak, sporu hissetmek.

Ne acayip bir isim Sicilya Demir Spor!’ diye soruverdim Delizia’ya ve bir anda ilham veren bir hikâyenin içindeydim! ‘Sicilya’, Delizia’nın memleketine ithafen söyleniyor, ‘Demir Spor’ da Türkiye’nin sol-muhalif taraftar gruplarından Şimşekler Grubu’nun futbol takımı Adana Demir Spor’a ithafen.

”Gerçek bir sentez” diye düşündüm ve bir anda hayal ettim: Herkesin kendiyle ilgili bir şeyler keşfettiği, sosyalleştiği ve güçlendiği bir ortam.

Sicilya Demir Spor’u bir Perşembe maçlarında yakaladım. Delizia, Ayşegül Hoca ve takımın diğer 2 oyuncusu Bekir ve Burcu’ya aynı 5 soruyu sordum:

Ne zamandır futbol oynuyorsun? Hücumcu musun, savunan mı, oyun kuran mı?

Futbol senin için ne anlama geliyor? Sicilya Demir Spor senin için ne demek?

Kadın-erkek beraber sahada olmak neden? Ne iş yarıyor bu?

Kendinle ilgili neler keşfediyorsun sahadayken?

En son neye hayır dedin?

İşte cevaplar:

“Eğitim sistemimiz, yaşamımız rekabet etme ve kazanmak üzerine”

Bekir Aşık

-Çocukluk yıllarımdan itibaren futbol oynarım. Küçük yaşlardayken sokak aralarında arkadaşlarla oynardım. Lise yıllarımdan itibaren de halı sahada futbol oynamaya başladım. Genelde kaleci olmayı istiyorum. Kaleci olamadığım zamanlarda ise savunmada oynamayı tercih ediyorum.

-Futbol, hem oynamaktan hem de izlemekten keyif aldığım bir spor dalı. Aslında hayata nasıl bakıyorsam, nasıl yaşamaya çalışıyorsam, futbola da o şekilde bakıyorum. Futbol haricindeki yaşantımda arkadaşlarımla keyifli vakit geçirmeye çalışıyoruz. Etrafımdaki insanlarla karşılaştığımız sorunları, yine o insanlarla dayanışarak ve tartışarak ortak bir çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz. Yani benim için önemli olan birbirimizle ‘ölesiye’ rekabet etmek değil, dayanışmak ve kolektif bir akıl yaratarak, sorunlara çözüm yolu aramaktır. Futbola da böyle bakıyorum. Sporun, daha spesifik olarak,  futbolun özünün de bu yapıda olduğunu düşünüyorum. Takım arkadaşlarımla dayanışma içerisinde kolektif hareket ederek, rakibe de saygı göstererek, kaliteli bir zaman geçirme faaliyeti olarak bakıyorum futbola. Özetle, hayat benim için ne anlama geliyorsa futbol da o anlama geliyor.

Sicilya Demir Spor’da da bu anlayışı gördüm. Hayatın her alanında bize dayatılan rekabet ve kazanma hırsı yerine dayanışma, yaptığın işten keyif alma, takım arkadaşına ve rakibe saygı gösterme gibi önemli değerlerin olduğu bir takım, Sicilya Demir Spor.

-Benim için futbolda kadın-erkek ayrımı yok. Futbol oynarken ‘ölümüne’ rekabet eden, kazanmak için her yolun mubah olduğunu düşünenlerle, takım arkadaşına ve rakibe saygı gösteren, ‘fair play’i ön plana çıkaran ve keyifli zaman geçirmek için bir araya gelen insanlar arasında bir ayırım var. Ortak değerler etrafında bir araya gelmiş insanlar var.

Hayatın her alanında olduğu gibi kadın erkek omuz omuza birlikte ortak değerleri geliştirebilir. Kadın ve erkeğin bir arada sahada olmasıyla, futbolun bir erkek sporu’ olmadığı daha iyi anlaşılıyor bence.. Ama şunu da kabul etmeliyim ki kadın arkadaşlarımla birlikte oynarken daha özenli oynuyorum ve bu şekilde ‘fair play’ daha fazla ön plana çıkıyor.

-Ben de çocukluğumu ve gençliğimi bu ülkede geçirdim. Eğitim sistemimiz, yaşamımız rekabet etme ve kazanmak üzerine. Sicilya Demir Spor ile yaptığım her maçta bu yönlerim, bazen ortaya çıkıyor. Maçlar, bu olumsuzlukların giderilmesi için birer fırsat benim adıma.

-Her hafta Sicilya Demir Spor ile maç yapmak da hayır demek, bence. Rekabete, kazanmak için her yolu mubah gören ve fair play’e önem vermeyen anlayışa hayır demiş oluyoruz, Sicilya Demir Spor’daki arkadaşlarımla, kadın erkek birlikte.

“Futbol, karakter ve takım çalışması odaklı müthiş bir dayanışma ve kişisel gelişim programı”

Ayşegül Selenga Taşkent

-Kendimi bildim bileli sporun birçok çeşidini yaptım. Babam milli atlet, emekli TRT Spor muhabiri. Tam bir spor aşığı, abimi ve beni 5 yaşında jimnastiğe başlattı. Lisanslı, amatör aklına gelebilecek birçok spor yaptım. Atletizm, badminton, voleybol, yüzme, yoga pilates, futbol. Futbol ile hep amatör ilgilendim. 20 yıl önce de babamların kapalı spor saha maçlarında yine babamın teşviki ile kalecilik yapardım. Yaklaşık 10 küsur yıldır on and off şeklinde oynuyorum. ABD’de kadınlı erkekli oynamayı ve gerçek fairplay’i öğrendim. Türkiye’de son 6 yıldır düzenli oynuyorum. İki sene önce Sicilya Demir Spor’u kurmak istedim.

-Açıkçası endüstriyel futbolu hiç bir zaman sevmedim. Ortaokulda anneannemin Fenerbahçe maçlarını TV den izlediğini ve desteklediğini hatırlıyorum. Ama babamdan dolayı sanırım biz hep her türlü sporu sevdik ama hiç fanatik olmadık.

Kadın erkek futbola ve futbolun nasıl bir spor olduğuna Delizia ile ısındım. Kendisi en yakın arkadaşım ve gerçek bir futbol sempatizani. Hem Delizia’dan dinleyerek hem izleyerek yıllar içinde, futbolun çok anlamlı, karakter odaklı, takım çalışmalı odaklı, hırsları bir kenara bırakarak oynanabilirse ki çok ama çok zor, gerçekten almalı vermeli müthiş bir dayanışma ve kişisel gelişim programı olduğunu gördüm, endüstriyel takım oyunu değil. Ve amatör futbolu, yani çekirdekten karakter ve fair play oyuncusu yetiştirebilme kapasitesini daha çok sevdim. Futbol doğru anlatılır, doğru uygulanırsa gerçekten Arjantin ve dünyanın birçok ülkesindeki gibi ikinci, alternatif, bir din bir düşünme felsefesi olabilir.

İnsanların dış dünyadaki hırsları ve hepimizin hırsına yenilerek hata yapma kapasitesine karşı, sadece kadınların ya da sadece erkeklerin oynayacağı endüstriyel bir oyun değil, kadın erkek karışık takım oyunu olmasını can-ı gönülden desteklemek ve en önemlisi bu düşünceyi Anadolu’nun ücra köylerine götürmek oradaki güzel yüreklere kızlı erkekli futbolu sevdirmek için Sicilya DS’yi kurduk.

“Bu birinin olmadan diğerinin olmayacağı felsefesi”

-Özellikle bizim gibi cinsiyet rollerinin ana rahminde, nüfus cüzdanında, toplumsal dogmalarla belirlendiği ülkelerde kadın erkek her yerde birlikteliğini yaymak çok ama çok önemli. Bu, kadınlar şöyle iyi erkekler şöyle iyi meselesi değil. Bu sadece birliktelik: Dışarda, markette, dolmuş sırasında, futbolda, pazarda, basketbol maçında, sınavda, sporda, emekte, tarlada. Bu birinin olmadan diğerinin olmayacağı felsefesi. Bu, alma verme üzerine kurulu gerçek icraat. Bu birinin diğerinden öğrenmesi, ne olursa olsun birlikte olmak birlikte öğrenmek. Bu kafada yaratılan sterotipleri yıkmak demek. Bizim gibi kapalı toplumların özellikle ücra köylerde kadını erkeği hep bir arada görmeye çok ihtiyacı var.  Bu, yürek demek yüreğin yarısı kadın yarısı erkek ise, futbol da böyle her şey de böyle.

Van’da Umudun Kızları’nı çekerken İran sınırına yakın bir köyde, ben önden gidip röportaj yapıyordum. Delizia, geride kalmış köydeki kızlarla konuşmuş, daha sonra yanıma geldi. O yıllar Türkiye’ye yeni gelmişti: yüzünde kocaman bir şaşkınlıkla şöyle dediğini unutamam: “14 yaşında bir kız bisiklete baktı ve biz buna asla binemeyiz, köy izin vermez”. Sonra düşündüm. Özgürce saçını başını salarak, pedalları bırakıp ayaklarını iki yana açarak, bisikleti bayır aşağı sürüp bahar rüzgârını yüzünde hissetme duygusu demek her çocuğun yaşadığı bir duygu değilmiş. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri izin vermeyince. Ne acı. Bunları duymadan insan bilmiyor. İşte kadın erkek futbolunu en ücra yerlerde yeşertmek demek tüm bu kafadaki toplumsal baskıları, normları, kalıpları kırmaya çalışmak bir yerden başlamak demek.

-Hırsıma yenilmemeyi! Hayatta pek hırslı bir insan olmadığımı düşünsem de futbolda öyle olmadığını görüyorsun. Bunlar mantıksız duygular, onları kontrol etmeyi, yaptığın yanlışlıkları, kolektif çabayı, öğrenmeyi, aklını kullanmayı, herkesin yeteneğine saygı duymayı, kendinde bilmediğin yetenekleri keşfetmeyi, kafa golü atmanın dayanılmaz hafifliğini! Fairplay’i! Görüyor, tadına varıyorsun.

-Haksızlığa hep hayır diyorum. Kime yapılırsa yapılsın, kim tarafından yapılırsa yapılsın. Ama en son tüm bu ideallere uymayacak bir ya da bir kaç davranış varsın olmasın dedim.

“Eğer genç kızlar istedikleri gibi futbol oynayabileceğini bilerek büyürlerse sınırlarının daha ötesindekileri hayal etme cesaretine sahip olurlar”

Delizia Flaccavento

-Her zaman sporu sevdim. Sadece futbol değil, koşmayı ve terlemeyi içeren herhangi bir sporu! Çocukluğumdan beri futbol oynuyorum. Çocukken kızların oturduğu ve erkeklerin futbol oynaşını izlemeyi tercih ettiklerini hatırlıyorum. Diğer kızlarla oturarak erkekleri izleme durumu bana çok adaletsizce geliyordu çünkü ben de koşmak istiyordum. Erkeklerle futbol oynayan tek kız olmaya alıştım. Ortaokulda basketbol oynamaya, üniversitede ise uzun mesafeli koşulara başladım. Futbol benim için hep bir yan spor oldu, özellikle de bir kadına uymayacağını düşünenlere karşı çıkmak için oynadığım. Sahada ben aslında doğal olarak ön alan oyuncusuyum ama çok koştuğum genellikle arka sağ ya da solda oynuyorum. Bu şekilde “ek ön oyuncusu” oluyorum ve bir gol fırsatı olduğunda koşuyorum.

-Benim için futbol toplumsal cinsiyet ayrımcılığına bir hayır deme yöntemi. Neden topa vurmak erkesi bir eylemken voleybol kadınsı? Bunu kim söylüyor ve bu saçmalığı neden pasifçe kabul edelim? Eğer genç kızlar istedikleri gibi futbol oynayabileceğini bilerek büyürlerse sınırlarının daha ötesindekileri hayal etme cesaretine sahip olurlar, sadece sporda değil. Yani benim için futbol kadını güçlendirmenin birçok yolundan biri.

Sicilya Demir Spor, benim için sosyal bir proje; kadın ve erkeğin birlikte çalışarak keyif aldıkları, adil oyunu ortaya koydukları ve sosyal farkındalık kampanyalarını destekledikleri. Bir finansal destekleyici bulmayı ve Anadolu’daki köylere, kasabalara gitmeyi, buralarda küçük yaşlardan büyük yaşlara kadın ve erkeklerin birlikte oynayabilmesini sağlamayı çok isteriz. Bu tabii, şimdilik sadece bir hayal.

-Türkiye’ye 9 yıl önce ilk kez geldiğimde, çok az kadının spor yaptığını gördüm. Genelleme yapıyorum, kadınların daha çok kadınlarla erkeklerinse daha çok erkeklerle arkadaş olduğunu gördüm. Birlikte büyükleri, bir araya geldikleri ve beraber bir şeyler yaptıkları çok fazla alan yok.

Motor sporlarından sonra sanırım en “erkeksi” olan bu sporu, kadın ve erkek beraber oynayarak toplumsal cinsiyet rolleri arasında bir diyalog oluşturabileceklerine inanıyorum. Böylece, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının adeta bir uçurum olduğu ve 28 bakandan yalnızca birinin, tabi ki Aile Bakanı o da, kadın olduğu bir yerde, demokrasi desteklenmiş oluyor.

“Erkeklerin daha az bencil olduğunu, kadınların daha çok kendine güvendiğini görüyorum”

-Hayatım boyunda böyle karma sporlar yaptım. Yani, benim için yeni bir şey değil aslında bu şekilde birlikte olmak. Benim için yeni olan şey, bunu Türkiye’de yapmak, erkeklerin daha az bencil olmayı öğrenebildiğini ve daha kolektif çalışabildiğini ve kadınların daha çok kendine güvendiğini görmek. Eğer oyun sertleştikçe kabadayılığa vuran birini görürsem adil oyunun devam etmesi için çok katı oluyorum. Adil oyun yoksa oyun hiç olmamalı benim için. Başkasının hırsı yüzünden birini zarar görmesi kabul edilemez bir şey benim için, skora bakmaksınız eğlenmek, öğrenmek ve beraber olmak için oynanan bu oyunda.

-Politikadan başka, değil mi?! Birçok kez kadınlara karşı erkeklerin oynamak isteyen birçok takım arkadaşıma hayır dedim. Onlara göre bu, kadınların kendilerini geliştirmeleri için bir fırsat! Buna kesinlikle inanmıyorum ayrıca, bu aynı toplumsal cinsiyet rollerinin ayrışmasının tekrarlanması demek. Biz Sicilya Demir Spor olarak asıl bununla mücadele etmeye çalışıyoruz. “Kadınla birlikte erkek” mottomuz boşuna değil.

“Sicilya DS, benim için farkındalık demek, eşitlik demek”

Burcu Cokberkit

-Küçüklüğümden beri oynuyorum aslında ama kızlarla 15 senedir oynuyorum. 3 yerde de oynuyorum ama ben oyun kurucu olarak oynamayı seviyorum.

-Benim için futbol deşarj olma ve pozitif olarak yüklenmek demek. Oynamaya başladığım anda kendimi çok iyi hissediyorum. Sicilya DS, benim için farkındalık demek, eşitlik demek

-İki cinsin de aynı şeyi yapması büyük başarı, kavga etmeden centilmence oynamak çok anlamlı. Kızların da erkekler gibi futbol oynadığını görmek, başarılı olmak çok güzel.

-Ben de yorulmadan onlar gibi oynayabiliyorum hatta yeri geliyor daha iyi oynayabiliyorum diyor insan.

-Maalesef pek hayır diyenlerden değilim,  kullanmadığım bir kelime ama gelecekte neye diyeceğimi biliyorum.

 

Röportaj ve fotoğraflar: Pelin Atakan

(Yeşil Gazete)

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.