İklim KriziManşetSağlık

Sibirya’da çözünen permafrostlardan çıkan 50 bin yıllık virüsler canlandırıldı

0

Bulaşıcı özelliklerini koruyorlar

Tam olarak 48.500 yıllık amip virüsü, şu anda ön baskıda olan çalışmada özetlenen 13 örnekten biri ve bunlardan dokuzunun on binlerce yaşında olduğu düşünülüyor. Araştırmacılar, her birinin genomları açısından bilinen diğer tüm virüslerden farklı olduğunu tespit etti. 

Rekor yaştaki virüs bir gölün altında bulundu. Diğer virüslerin bazıları ise mamut yünü ve bir Sibirya kurdunun bağırsaklarında bulundu ve hepsi de permafrostun altına gömülmüştü. Canlı tek hücreli amip kültürlerini kullanan ekip, virüslerin hala bulaşıcı patojen olma potansiyeline sahip olduğunu kanıtladı.

Çalışmayı yapan ekip, daha önce 30.000 yıllık bir virüsü de keşfedip canlandırmıştı. Yeni bulunan örnek gibi o da ışık mikroskopu kullanılarak görülebilecek kadar büyük bir pandoravirüstü. 

Çalışmayı yapan ekibin 2015 yılında canlandırdığı  30 bin yaşındaki dev virüs.

Canlanan virüse, boyutuna ve içinde bulunduğu permafrost toprağın türüne işaret eden  Pandoravirus yedoma adı verildi . Araştırmacılar, yalnızca amipleri hedef alan virüslerin ötesinde, bulunacak çok daha fazla virüs olduğunu düşünüyor.

Buz eridikçe salınacak virüslerin çoğu bizim için tamamen bilinmez olacak – ancak bu virüslerin dış ortamın ışığına, ısısına ve oksijenine maruz kaldıklarında ne kadar bulaşıcı olacakları henüz belli değil. 

‘Buzun altında küçük memeli virüsleri de olabilir’

San Francisco‘daki Kalifornia Üniversitesi‘nden Virolog Eric Delwart, bu dev virüslerin, permafrostun altında neyin saklı olduğunu keşfetmek için sadece bir başlangıç ​​olduğunu söyledi. New Scientist’e  konuşan bilim insanı, “Eğer araştırmacılar gerçekten de antik permafrost’tan canlı virüsleri izole ediyorlarsa, daha küçük, daha basit memeli virüslerinin de çağlar boyunca donmuş halde bulunması muhtemeldir” dedi .

Araştırma henüz hakem denetiminden geçmedi ancak bioRxiv’de yayımlandı.  

Öte yandan Dünya ısınırken sadece antik virüsler değil, çok sayıda bakteri de çevreye salınıyor. Ancak elimizdeki antibiyotikler göz önüne alındığında, daha az tehdit edici oldukları söylenebilir.  Yine de SARS-COV-2’de olduğu gibi yeni bir virüs, özellikle Kuzey Kutbu daha kalabalık hale geldikçe halk sağlığı için çok daha büyük sorunlara yol açabilir. 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.