Savaş Emek’in ardından: Bir ekoloji mücadelesi okulu

Savaş Emek (1948-2014)

Ekoloji hareketinin Türkiye’deki öncülerinden Savaş Emek 66 yaşında vefat etti.

Bugün Karaburun’da toprağa verilen Savaş Emek’i, beraber mücadele verdiği arkadaşları anlattı.

 

 

 

Bilge Contepe

Bilge Contepe (Eski Yeşiller Partisi eşsözcüsü)

Birkaç sendedir mücadeleyi bırakmıştı ama Türkiye’deki ekoloji hareketinde unutulmayacak kadar derin izler bıraktı. Hepimizi yetiştirdi. Yeşil siyaseti, ekoloji aktivizmini harekete geçiren insandır.

21 sene Akkuyu nükleer santraline karşı eylem yaptık beraber. Sadece yazarak değil çadırlarda aktivizme destek verdi. Kapitalizme tamamen karşıydı. Alman yeşillerinin neo liberalleşmesinden sonra istifa etti ve “SOS Akdeniz”i kurdu. “Ağaçkakan” dergisini çıkarttı.

Çevre hareketi ve ekoloji hareketini birbirinden ayıran ilk insandır. “Dünyayı evimiz olarak görüyoruz. Çevreciler evlerinin önü gibi, bahçeleri gibi görüyor” derdi.

Zaman içinde politik görüş ayrılıklarımız oldu ama, ekoloji bizim ortak mücadele alanımızdı. Bugün ekoloji mücadelesi varsa onun antimilitarist neferi Savaş Emek’tir. Çok üzgünüm.

 

Hilmi Çamurdan

Hilmi Çamurdan (Çevre koruma eylemcisi, yazar)

Çamurdan’ın Savaş Emek’in vefatını duyduğunda yazdığı şiiri sizlerle paylaşıyoruz:

Bir yaprak daha düştü, çınar ağacından
Ağaçkakan, Ütopyalar, öksüz kaldı inan
Savaş, sessizce ayrıldı aramızdan
Gelmek için gitti, böyle yazdı Çamurdan

 

Oktay Demirkan

Oktay Demirkan (Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ortak sekreteri)

Savaş Emek’in aramızdan ayrıldığı haberini alınca ‘Söz Bir Kez Daha Bitti’. Sayısız anılarım gözlerimin önünden geçti. Nükleer mücadelenin ayrılmaz bir parçası gibiydi.
Her Akkuyu Şenliği sonrası ‘Değerlendirme Toplantısı’nda… Bu toplantıları nedense çoğu zaman ben yönetirdim. O kitap standını açar… Bir köşede sanki tartışmaya hiç katılmıyormuş gibi… Hiç katılmayacakmış gibi bekler… Ne zaman toplantının gidişinde bir zafiyet sezerse sahneye çıkar ve ortalığı toparlardı. 

S.O.S. Akdeniz Hareketi, Ağaçkakan Dergisi, Ütopyalar Toplantısı, O’nun çocukları gibiydi.‘Eyvah Çocuğum Bir Hormonlu Domates’ adlı derlememde büyük katkıları var.“Nükleer Karşıtı Kongre”, “Gönüllü Kuruluşlar Kurultayı”, “Dünya Dostları Derneği” birlikteliğimizden geride kalanlar.

Son yıllarda görüşemez olmuştuk. Ama O’nun oralarda bir yerde olması beni rahatlatıyordu. Yine zafiyete uğradığımız bir anda ortaya çıkacak ve ortalığı toparlayacaktı. Anılarda ve anılarımda yaşayacak. Bir dostu daha kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. 

 

“Akdeniz canlı ve güzelse, Savaş sayesindedir”

 

Umur Gürsoy

Umur Gürsoy (Çevre koruma eylemcisi ve yazarı)

Savaş benim açımdan öğretici bir liderdir, okuldur. Savaş Emek’in ve “Ağaçkakan” okulunun bir öğrencisiyim, mezun olup olmadığımı bilmiyorum. Çok akıllı bir arkadaştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve arkadaşlarının anlayamayacağı biriydi. Yazık oldu, çok erken kaybettik. Daha yapacakları vardı.

 

Ender Helvacıoğlu

Ender Helvacıoğlu (Bilim ve Gelecek/ Bilim ve Ütopya dergilerinin kurucularından, yazar)

1990’ın başından itibaren tanırım Savaş’ı. Yaklaşık 25 yıl olmuş. “Bilim ve Ütopya”, daha sonra “Bilim ve Gelecek” dergisini çıkarmıştır. O derginin bilim kanadı değil de ütopya kanadıydı. Ütopyalar toplantısı düzenlerdi, o toplantının her şeyiydi Savaş. Sadece bir doğa dostu ve ekolojist değil tabii; aynı zamanda devrimci ve sarsılmaz bir yurtsever komünistti. Hayatımda tanıdığım en esaslı örgütçüydü. Kendini sevdirmek için uğraşmazdı ama çok severdik hepimiz.

 

Ayşen Erdoğan

Ayşen Erdoğan (İlk Yeşiller Partisi üyelerinden)

İlk başlardan, 1988 yılından itibaren yıllarca birlikte çalıştık kendisiyle. Büyük bir şok içindeyim. Çok saygı duyduğumuz, sevdiğimiz, zeki bir arkadaşımızdı. Yeri doldurulamayacak bir insandır.

 

Ayşe Tosuner (Eski Yeşiller Partisi İzmir İl Başkanı)

Eğer bugün Ege sahillerinde balık varsa, Aliağa’da termik santrali olmasın diye insan zinciri oluşturan Savaş’ın sayesindedir. Akkuyu’da nükleer santral yapılmadıysa, Akdeniz canlı ve güzelse, Pamukkale bugün halen beyazlığını koyursa o da Savaş’ın sayesindedir.

İnanılmaz bir örgütçüydü, inanılmaz bir beyindi. Maalesef onu kaybettik. Can dostumdu, çok yakın arkadaşım, yol arkadaşımdı. Çok erken ayrıldı aramızdan.

 

Senih Özay

Senih Özay (Bergama’daki siyanürle altın arama davasının avukatı)

Bergama hareketine, termik santral ve nükleer karşıtı harekete hep destek ya da kaynak yarattığı için bayağı etkili çevre önderlerindendir. Orman mühendisiydi, eski solculardandı.

Bir süredir Karaburun’da yaşıyordu. Yaptıklarının faydası olmuşsa ondan bayrağı devralan gençlerle mücadele devam edecektir.

 

Ümit Şahin

Ümit Şahin (Yeşil Gazete)

Savaş Emek benim yeşil harekete katılmamın en önemli nedenidir. 20’li yaşlarımın başlarında, yeşil mücadelenin oturduğun yerden yapılamayacağını anlamamı sağlayan en önemli etken “Ağaçkakan” dergisi ve Savaş’ın yazılarıydı. 1992’de “Ağaçkakan”ın ilk sayısını görüp okuduktan sonra nükleer karşıtı harekete katılmaya karar verdim. Sonra Ankara’daki nükleer karşıtı kongreden Akkuyu eylemlerine, Datça’da yapılan ilk Ütopyalar toplantısından Üç Ekoloji’yi kurarken örnek aldığımız Ağaçkakan birikimine kadar Savaş’ın yarattığı her şey benim icin yol gösterici oldu. O yeşilleri bıraktığı icin siyaseten yollarımız ayrıldı belki, ama bu Savaş Emek’in yeşil hareketteki etkisinin bittiği anlamına gelmez. Hâlâ bir efsane olan Aliağa insan zinciri de, “Pamukkale’ye gitmeyin, görmeyin, yaşasın” kampanyası da onun eseriydi ve bu birikim bize örnek olmaya devam ediyor. Umarım yeşiller ve ekolojistler bu mirası anlamayı ve Savaş Emek gibi insanların değerini bilmeyi daha çok önemserler. Onu kaybettiğimiz için çok üzgünüm.

(Yeşil Gazete)