Ekonomiİklim KriziManşet

Rızvanoğlu, Bakan Bolat’a Türkiye’nin karbon sertifikasındaki durumunu sordu

0

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a karbon sertifikasına ilişkin sorular yöneltti. Anayasanın 98’inci ve TBMM İçtüzüğünün 96’ncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yanıtlandırılması istenen sorular arasında şunlara yer verildi:

  1. Türkiye’de karbon sertifikasını verebilecek Avrupa Birliği‘nden akredite olan kurumun olmadığı doğru mudur? Eğer doğruysa bu durumun gerekçesi nedir?
  2. Türkiye’de sınırda karbon vergisi uygulaması için Avrupa Birliği’nden akredite kurumun oluşturulması veya mevcut kurumları bu sürece adapte etmesi için atılan adımlar nelerdir?
  3. Türkiye’nin karbon sertifikası alabilmek için Avrupa Birliği’nin akredite kurumlarına bağımlı olması halinde, bu durumun ülkemizdeki ihracatçıların üzerindeki olası etkilerinin neler olacağına ilişkin bir çalışma yapılmış mıdır?
  4. Türkiye’de karbon sertifikasını verebilecek Avrupa Birliği’nden akredite olan kurumun olmamasının ülkemizdeki firmalara ne kadarlık bir mali yük oluşturacağı hesaplanmış mıdır?
  5. Bakanlığınız sınırda karbon vergisi uygulamasına uyum sağlamak için altyapı geliştirmek, uluslararası standartları karşılamak ve yerel şirketlere destek olmak için hangi önlemleri almaktadır?

‘Sınırda karbon vergisi uygulaması Türkiye’nin ihracatı üzerinde doğrudan etkili olacak’

Rızvanoğlu, Avrupa Birliği’nin sınırda karbon vergisi uygulamasının, Türkiye’nin ihracatı üzerinde doğrudan etkili olabilecek kritik bir konu haline geldiğini belirttiği soru önergesinde şunlara yer verdi:

“Avrupa Birliği’ne ihracat yapan demir-çelik, çimento, gübre, alüminyum, elektrik ve hidrojen sektörlerindeki firmaların ürünlerini üretirken ne kadar karbon saldığını belirten sertifikayı, 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle üç aylık periyotlar halinde resmi makamlara sunmaları gerekiyor. Avrupa Birliği tarafından, 2025 yılı sonuna kadar geçiş dönemi uygulanmakta olup, firmalar ihraç ürünlerin emisyonunu, ithalatçı firmalar aracılığıyla beyan etmek zorunda.”

Aksi takdirde; Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) tam olarak faaliyete geçirildiği 2026 yılında, firmaların gümrük vergisine eş bir karbon vergisi ile karşılaşılabileceğinin belirtildiği soru önergesinde “Ancak, Türkiye’de bu vergi uygulamasına uyum sağlamak üzere gerekli karbon sertifikalarını verebilecek Avrupa Birliği’nden akredite olan kuruluşun olmadığı kamuoyuna yansımıştır” ifadelerine yer veriliyor.

‘Şirketlerin daha fazla para ödemesine neden olacak’

Son olarak “Özellikle, Türkiye’nin ihracatının önemli bir kısmını Avrupa Birliği pazarına gerçekleştirdiği dikkate alındığında, bu durum ülkemizdeki şirketlerin rekabet edebilirliği ve ihracat potansiyeli üzerinde önemli bir baskı oluşturabilecektir” denilen soru önergesinde firmaların ihracatlarını devam ettirebilmek için bu hizmeti Avrupa Birliği’nden yabancı para birimi ile almak durumunda kalacaklarına ve bunun da şirketlerin daha fazla para ödemesine neden olacağına değinildi.

İhracatçı şirketlere sınırda karbon uygulaması başladı

More in Ekonomi

You may also like

Comments

Comments are closed.