ManşetEkolojiTürkiye

Prof. Dr. Yüksel Ardalı su kullanımıyla ilgili uyardı: Kişi başına düşen su miktarı gittikçe azalıyor

0

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi, Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı, kuraklığın yakın geleceğin önemli bir problemi olacağını belirterek suyun kullanımıyla ilgili uyarıda bulunuyor.

Prof. Dr. Ardalı, “Kişi başına düşen su miktarı yıllar geçtikçe azalıyor. Su indeksi hesaplandığında Türkiye’de, yıllık içme suyunun kişi başına bin 700 metreküpün altına düştüğü durum anlamına gelen ‘su stresi’ henüz başlamamış görünüyor. Fakat sıcaklık artışları böyle devam ederse bize de çok yakın olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç sene içerisinde su sıkıntısının artacağını görebiliyoruz” diyor.

‘Çok yağış olması su kaynaklarının dolacağı anlamına gelmez’

Barış Budanoğlu ve Mustafa İnan’nın DHA‘da yayımlanan haberine göre, su kaynaklarının azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Ardalı, fazla yağışın su kaynaklarını dolduracağı anlamına gelmediğini söylüyor:

Bütün dünyada su kaynaklarının kirlenmesi büyük bir problem. Bizi bekleyen başka bir şey var; suların azalması ile birlikte kirlilikler daha konsantre olacak. Bizlerin de suyu kullanılabilir hale getirmemiz problem oluşturacak. Yağış olduğu için su problemi yaşanmayacağı düşünülebilir, fakat şehir merkezleri çoğunlukla beton. Yağışlar yer altı sularına karışmıyor, denize doğru gidiyor. Denize gittikten sonra o suyu kullanabilmek için maliyeti yüksek işlemler gerekiyor. Kısacası çok yağış olması su kaynaklarımızın dolacağı anlamına gelmiyor. Bir anda fazla yağış olması da sel gibi afetlere neden oluyor.”

Fotoğraf: Barış Budanoğlu /SAMSUN-DHA

‘Su için mutlaka harekete geçmemiz gerekiyor’

Su kullanımının önemine de değinen Prof. Dr. Ardalı, su kaynaklarının azalmasıyla kirlilik konsantrasyonlarının arttığına da dikkat çekiyor:

Su kaynaklarındaki azalmayla kirlilik konsantrasyonları artıyor. Örneğin anneyi karnındaki bebeğe bağlayan kordonda mikroplastik bulunuyor. Bunlar gerçekten çok önemli. Bu yüzden bir an önce önlemlerin alınması, harekete geçilmesi gerekiyor. Suların dikkatli kullanılması gerçekten çok önemli. Bunun da ötesinde endüstride ve tarımda kullanılan suyun çok iyi yönetilmesi gerekiyor.

Halka, çeşmeden gelen suyun içme suyu arıtma tesisinden çıktığını anlatmamız lazım. Biz ne yapıyoruz bu suyla, bahçe suluyoruz, araba yıkıyoruz, tuvalette kullanıyoruz. Bu gerçekten büyük bir israf. Tuvalette kullanılan suyun illa ki içme suyu olması gerekmiyor. Bu konuda bakış açımızı biraz değiştirmeniz gerekiyor. Ön hazırlığını yapıp su konusunda mutlaka harekete geçmemiz gerekiyor. Avrupa, hatta dünya bunu fark etti ve ‘Su Çerçeve Direktifi’ hazırladı. Büyük havzalar oluşturdu ve bu havzalardaki ne kadar içilebilir ne kadar kullanılabilir şekilde analizler yaptı.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.