İklim KriziManşet

Porto Riko’da ‘şantaj ve uyuşturucu’ yasası, iklim davasında kullanılacak

0

Porto Riko‘da mafya patronlarını, motosiklet çetelerini, futbol yöneticilerini ve uluslararası dolandırıcıları alaşağı etmek için kullanılan şantaj yasası, iklim krizi konusunda da kullanılacak.

2017’de Maria Kasırgası tarafından harap olan Porto Riko’daki topluluklar tarafından açılan bir iddialı bir davada, fosil yakıt endüstrisi ‘halkı on yıllarca süren aldatmacadan’ sorumlu tutulacak.

Porto Riko, dünyadaki iklim değişikliğinden en çok etkilenen yerlerden biri. Davacıların hukuk danışmanı Melissa Sims “ O kadar tehlikeli bir konuma sahip ki – her cephede kasırgalar, fırtına dalgalanması, sıcaklık, mercan ağarması – bu da iklim davası için mükemmel bir yer olduğunu gösteriyor” dedi.

‣Porto Riko 1 yıl sonra Maria Kasırgası’ndaki kayıpların sayısını revize etti: 64 değil 2 bin 975 ölü

İşletmeler çok sayıda zarara neden oldu

1970’de çıkarılan “Haraççıların Etkisindeki ve Yolsuzluğa Uğrayan Örgütler (Rico) Yasası, başlangıçta mafya gibi suç örgütleriyle mücadele etmeyi amaçlıyordu, ancak o zamandan beri hukuk mahkemelerinde sera gazı emisyonlarının ve hatta e-sigaraların neden olduğu zararlara karşı “organize suç davaları” açılmasında da kullanıldı.

Şimdi, bu davayla uluslararası petrol ve kömür şirketlerinin, ticaret birliklerinin ve ücretli düşünce kuruluşlarından, bilim insanlarından ve diğer operatörlerden oluşan bir ağın, halkı sera gazı yayan ürünler ve iklim değişikliği arasındaki doğrudan bağlantı hakkında aldatmak için komplo kurduğunu iddia ediliyor.

Porto Riko’daki 16 belediye ile birlikte Eylül 2017’de binlerce ölüme, gıda kıtlığına, altyapı hasarına ve tarihteki en uzun elektrik kesintisine yol açan iki güçlü kasırganın etkilediği kasaba ve şehirlerin halkından oluşan davacılara göre, faal durumda olan fosil yakıt işletmeleri, karı maksimize etmek için sanıklar tarafından öngörülen ancak gizlenen iklim felaketlerinin neden olduğu çok sayıda zarara neden oldu.

Kıdemli hukuk müşaviri Sims davayla ilgili farklı olan şeyin, rakip şirketlerin, paravan grupların, bilim insanlarının ve derneklerin insanlara doğru olmadığını bildikleri bir şeyi söyleyerek kamuoyunu etkileme konusunda birlikte hareket etme girişimlerini kayıt altına almak olduğunu söyledi.

ABD’nin Porto Riko federal bölge mahkemesinde açılan davaya göre , komplonun kanıtları, aralarında ExxonMobil, Shell, BP ve Rio Tinto‘nun da bulunduğu sanıkların, bireysel olarak ve ticaret birliği aracılığıyla, tüketicilere ve genel olarak halka yanlış bilgiler vererek fosil yakıt endüstrisini etkilemek, reklamını yapmak ve çıkarlarını desteklemek için Küresel İklim Koalisyonu‘nu (GCC) oluşturduğu 1989 yılına dayanıyor.

Şirketlerin eylem planı: Tüketicileri küresel ısınma olmadığına inandır!

Sözde rakip şirketlerin ortak bir amaç için -tüketicileri aldatmak ve fosil yakıt satışlarını yüksek ve kârlı tutmak için kafa karışıklığı yaratmak üzere- komplo kurduklarını ve GCC’nin özellikle ilk iklim anlaşmalarından biri olan Kyoto protokolüne karşı çıkmak için kurulmuş bir propaganda makinesi olduğunu savunuluyor. Davada öne sürülen delillere göre, bunun için 1998 yılında yazılı bir eylem planı hazırlanmış ve tüketiciler “küresel ısınmanın” olmadığına inandırılarak yanıltılmış ve bu gerçekleşirse bunun sorumlusunun fosil yakıtlar olup olmadığı konusunda bilimsel bir görüş birliği oluşmadığına da vurgu yapılmış.

Başka bir deyişle, davada eylem planının; düşünce kuruluşlarına, araştırma kurumlarına, ticaret gruplarına ve halkla ilişkiler firmalarına aktarılan bir kara para ağı aracılığıyla yürütülen ve iklim inkarcılığı için bugün hala uygulanan açık uçlu bir girişim için bir yol haritası sağladığı iddia ediliyor.

Davada, petrol ve kömür şirketlerinin Porto Riko’nun coğrafi konumu nedeniyle “oturan ördek” olduğunun bilindiği belirtilerek bunun da adayı ve halkını iklim değişikliği olaylarına – yani daha sıcak ve daha nemli fırtınalar, aşırı sıcak ve yükselen deniz – karşı özellikle savunmasız hale getirdiği iddia edilyor.

Germanwatch İklim Riski Endeksi’ne göre de son yirmi yılda Porto Riko, Haiti ve Myanmar ile birlikte insan kaynaklı küresel ısınmanın sonucu olarak fırtına, sel, sıcak hava dalgası ve kuraklık gibi aşırı hava koşullarından en çok etkilenen üç bölge arasında yer aldı. Geçen eylül ayında, Ian Kasırgası adanın büyük bir kısmını elektriksiz ve susuz bıraktı ve ayrıca yollar ve köprüler gibi temel altyapıya zarar verdi. 2017 fırtınalarından kaynaklanan zararlar – ve gelecekte adayı vuracak daha kötü iklim felaketlerinin olasılığı – petrol ve kömür şirketleri ve dünya çapındaki ortak girişimcileri topluca suçlandığı için sanıkların eylem ve ihmallerine bağlı. Davada, bu şirketlerin sera gazlarının en az %40.01’inden sorumlu olduğu savunuluyor.

Bu, belediyeler (kasabalar ve şehirler) tarafından, bölge sakinlerine zarar vermekle suçlanan şirket ve kuruluşlara karşı açılan sivil toplu dava dalgasının sonuncusu. Porto Riko belediyelerini, zararların tazminiyle sonuçlanan “uyuşturucu madde” davalarında da temsil etmiş olan Sims’e göre, belediyeler kendi “baş belası” yasalarını ve yerel düzenlemelerini kullanma konusunda neredeyse sınırsız bir yeteneğe sahip.

‣ İklim değişikliğinin yol açtığı Irma ve Maria’nın vurduğu Porto Riko’daki insani krize dair
‣ABD, Porto Riko’yu neden ölüme terketti? – Cem Erciyes

Sims, ülkenin dört bir yanındaki şehirlerin bu gücün farkına vardığını ve haklarını neredeyse mini başsavcılar gibi kullanmaya başladığını anlatıyor ve  “Uyuşturucular, elektronik sigaralar, kirlilik ve şimdi de iklim değişikliği hakkında dava açan ilk kişiler onlar, haraççılık ve yıllardır ince ayarına yardımcı olduğumuz diğer yasalar uyarınca haklarını kullanıyorlar” diyor.

Dava kapsamında yedi petrol şirketi, üç kömür şirketi ve yüzlerce kuruluş ve operatör, diğer ithamların yanı sıra tüketici dolandırıcılığı, şantaj, antitröst, hileli yanlış beyan, dolandırıcılık için komplo, ürün sorumsuzluğu ve haksız zenginleşme ile suçlanıyor.

Diğer yandan Amerikan Petrol Enstitüsü ve Ulusal Madencilik Derneği, yorum taleplerine yanıt vermedi. Çok sayıda sanık ise medyaya davayı eleştiren açıklamalarda bulundu.

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.