LGBTİ+ManşetTürkiye

Polis saldırısı altında Onur Yürüyüşü: Sadece sokakları değil, tüm kentleri istiyoruz!

0

Bu yıl 19’uncusu düzenlenmek istenen İstanbul Taksim‘deki LGBTİ+ Onur Yürüyüşü‘ne polis müdahalede bulundu.

Yürüyüş ilk olarak Maltepe Miting Alanı‘ nda yapılmak istenmiş, İstanbul Valiliği ise yürüyüşe izin verilmeyeceğini açıklamıştı. Bunun üzerine Onur Haftası Komitesi Taksim Meydanı‘na çağrı yapmıştı.

Polis ilk etapta yürüyüş öncesi Mis Sokak‘ta toplanan gruba müdahale etti. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü sayfasından yapılan açıklamada burada, aralarında gazetecilerin de bulunduğu  en az 25 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.

Kolluk kuvvetleri İstiklal Caddesi’ne bütün girişleri kapattı. Mis Sokak içerisindeki kalabalık ise bir süre boyunca mahsur kaldı.

Buradan Tünel’e çıkan grubun bir bölümü burada basın açıklaması okudu. Açıklamada şunlar söylendi:

“Kendi sokaklarımızda, kendi derelerimizde, kendi dağlarımızda, kendi bedenlerimizde türlü türlü yöntemlerle tahakküm kurma haddini bulanlara; mafyalara, nefrete, kutuplaşmaya inat yaşam alanlarımızı koruyor ve çoğaltıyoruz.

Topluma yönelik son yıllarda gerçekleştirilen ve sistematik olarak devam eden baskıya karşı sokaklarımızı koruyoruz.

Hem LGBTİ+’lar hem de tüm toplum için baskıyla, şiddetle, zorbalıkla geçti. Ancak hiçbirimiz haklarımızdan, varoluşlarımızdan ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz.

Gökkuşağına sahip çıkmaya devam

Gökkuşağına dair her şeyi suç unsuru gibi göstermeye çalışanlara karşı, lubunyalar gökkuşağına sahip çıkmaya devam ediyor.

Küçük Bayram’da yerlerinden edilen seks işçisi kadınlar, yaşadığımız tüm felaketlerde olduğu gibi pandemide de güvencesizliğe, şiddete ve baskıya karşı sokakta direnmeye devam ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör Melih Bulu’nun atanmasıyla başlayan eylemlerde başta LGBTİ+’lar olmak üzere tüm Boğaziçi öğrencileri ve akademisyenleri devlet şiddetine, kayyumlara ve atamalara karşı kampüste ve sokakta direnmeye devam ediyor.

6 Mart günü Kadıköy’de gözaltı işkencesine maruz kalan Kürt trans artı kadınlar, sokakta direnmeye devam ediyor.

‘İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede kaldıranlara karşı’

Lubunyaların ve kadınların yaşamını korumayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede kaldıranlara karşı, kadınlar ve LGBTİ+’lar sokakta direnmeye devam ediyor.

12. cumhurbaşkanının yok öyle bir şey diyerek yok saymaya çalıştığı lezbiyenler kimliklerine sahip çıkmaya, sokakta direnmeye devam ediyor.

“Mafyatik ilişkileri ifşa olan bakanların hedef gösterdiği, sapkın ilan ettiği lubunyalar onurla açılmaya, görünür olmaya, ahlakçılıktan sapmaya, sokakta direnmeye devam ediyor.

‘Deniz Poyraz’ı yaşatmaya…’

“Siyasetten dışarı atılmak istenerek, parti binaları basılarak korkutulmaya çalışılan Kürtler, Deniz Poyraz’ı yaşatmaya, sokakta direnmeye devam ediyor.

“İkizdere’de ve tüm coğrafyada dağlar ve sular için direnenler ormanlarda ve sokakta direnmeye devam ediyor.

Günlerdir iktidarların atıkları Marmara Denizi’nin üstünde kendini gösteriyor. Buna rağmen bugün aynı zamanda İstanbul’un doğasının, denizinin, tüm canlıların yaşam alanlarının katledilmesi anlamına gelen Kanal İstanbul’un temel atma töreni var.

‘Doğayı ve kültürü talan edenlere karşı’

“Bizler yaşamı savundukça ve var ettikçe, devletler Gezi Parkı’ndan Hasankeyf’e yıllardır doğayı ve kültürü talan etmeye arsızca devam ediyor.

Bizler şiddeti ve tehditleri Eryaman’dan, Sur’dan, Kazdağları’ndan ve daha birçok güvenli yaşam alanımızın talan edilmesinden tanıyoruz. Her geçen gün daha çok afişe edilen devlet mafya ilişkileri yıllardır hayatlarımızda, evlerimizde; peşimizi bırakmıyor!

Bu sene de Heybeliada’da ve Maçka’da devlet yetkililerinin pikniğimize yönelik tehdit ve saldırıları bize bir kez daha göstermiştir ki, nefret, şiddet ve savaş devlet eliyle beslenmektedir.

Bir arada durma kararlılığı

Bizler LGBTİ+’lar, kadınlar, işçiler, Kürtler, öğrenciler olarak devletin bize yönelttiği tüm saldırılara karşı bir arada durmakta kararlıyız. Birlikte örgütlenecek, sokakta beraber bağıracak, yeniden partileyecek, güvenli alanlarımızı birlikte koruyacak ve büyüteceğiz.

Çünkü biliyoruz, tüm yasakların, saldırıların, engellemelerin, yok sayma girişimlerinin arkasında korkuları var! İşledikleri suçların farkındalar, yargılanmaktan korkuyorlar.

Halkların iradesinin farkındalar, koltuklarını kaybetmekten korkuyorlar. Yok saymakla yok olmayacağımızı biliyorlar, var oluşlarımızdan korkuyorlar. Ama bundan daha fazlası var! Biz sandıklarından daha ibne, daha ahlaksız, daha zırıl, daha örgütlüyüz.

‘Bizim sokaklarımızda görüşürüz’

Sokakta direnmeye devam ediyoruz. Bugün burada olan, sokakları ve birbirini çok özleyen tüm lubunyaların; zorbalığa maruz kalan, kendini yalnız hisseden herkesin; yerlerinden edilenlerin; devlet şiddetine maruz bırakılanların, tüm lubunyaların Onur Haftası kutlu olsun!

İyi ki varız ve çok kalabalığız. Sadece bu sokağı değil tüm Taksim’i, İstanbul’u ve tüm kentleri, kırsalı da istiyoruz. İyi ki varsın lubunya! Onur ayın kutlu olsun!

1 Temmuz günü Tünel’de, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için yine Taksim’de, bizim sokaklarımızda görüşürüz lubunya!”

Dağıtılan eylemcilerin bir kısmı yeniden Cihangir’de bir araya geldi. Burada da polis çevik kuvvet eşliğinde eylemcilere biber gazı ve plastik mermilerle müdahale etti.

Burada da en az 11 kişi gözaltına alındı. Polis, gözaltına alınma anlarını çekmek isteyen gazetecilere de müdahale etti ve ‘Görüntü almak yasak’ diyerek alandan uzaklaştırmaya çalıştı.

Cihangirli bir vatandaş polisin biber gazı ve plastik mermi atması üzerine camdan bağırarak ‘gürültü yapmayın çocuklarımız korkuyor’ diye bağırdı. Aşağıdaki bir polis memuru ise Cihangirli vatandaşa ‘Ne diyorsun sen yavşak’ diye bağırdı. Polis ekipleri yukarıdaki vatandaşı evine girerek zorla gözaltına aldı.

Polis şu anda Taksim’deki ve Cihangir’deki ara sokaklarda oturan kişileri ‘birlikte durmak yok dağılın’ diyerek dağıtıyor.

Gazeteciye ters kelepçeyle gözaltı

Polis, eylemi ve müdahaleleri görüntülemek isteyen gazetecilere de saldırdı. Bazı gazeteciler meslektaşları tarafından polisin elinde kurtarılırken, AFP muhabiri Bülent Kılıç, darp edilerek ve ters kelepçeyle gözaltına alındı. Polisin, boğazına diziyle baskı uyguladığı Kılıç’ın, ‘Nefes alamıyorum’ diye seslendiği duyuldu.

Kılıç’ın gözaltına alınmasıyla ilgili bir açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu şu ifadeleri kullandı:

“Gazetecilerin sürekli gözaltı uygulamasıyla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılması halkın haber alma hakkının engellenmesidir.

Bu tutumu protesto ediyoruz.
 Son olarak 26 Haziran 2021 Cumartesi günü Fransız Haber Ajansı muhabiri Bülent Kılıç Taksim’deki Onur Haftası etkinliğini haber yapmak için izlerken darp edilerek gözaltına alındı.

#Gazetecilik suç değildir. Meslektaşımızın bir an önce özgür bırakılmasını istiyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri 2020 Fotoğraf ödülünü alan meslektaşımızı darp eden güvenlik görevlileri ile ilgili işlem yapılmasını bekliyoruz”

 

 

 

 

More in LGBTİ+

You may also like

Comments

Comments are closed.