Doğu Akdeniz bölgesi bilindiği gibi ve benim de bu köşeden sürekli ifade ettiğim gibi Akdeniz’in plastikle en fazla kirletilen bölgesi. Bunun da en önemli kaynağı ne yazık ki bu gölgeden denize dökülen nehirler. Şimdiye kadar kayda değer bir önlemin alınmadığı bölgedeki belki de en kayda değer girişim bu hafta itibariyle ilk temellerini attı: Plastiksiz Doğu Akdeniz Platformu. Platform plastik kirliliğine dikkat çekmek için bir araya gelen 15 kurum ve kuruluşun ortak eseri.
Doğu Akdeniz bölgesinde her geçen gün artış gösteren plastik kirliliğinin kontrol altına alınması yönünde çalışmalarına başlayan Platform, 15 kurum ve kuruluşun desteği ile hazırladığı ortak deklarasyon metnini de basın ve kamuoyu ile paylaştı.
Plastiksiz Doğu Akdeniz Platformu tarafından paylaşılan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Doğu Akdeniz kıyılarında Samandağ’dan Anamur’a kadar uzanan sahil şeridi, eşsiz güzellikleri barındıran önemli bir biyoçeşitlilik merkezidir. Türkiye’nin 14 Ramsar sulak alanından üçü Göksu Deltası, Yumurtalık Lagünü Milli Parkı ve Akyatan Lagünü, Doğu Akdeniz’de bulunmaktadır. Dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan bitki türlerini barındıran sahiller, aynı zamanda deniz kaplumbağalarının da çok önemli yuvalama alanlarıdır. Bölgenin deniz ile bağlantılı sulak alanlarında, ülkemizde kışlayan kuşların en yoğun nüfusları sayılmakta, göç eden ve kuluçkaya yatan önemli sayıda kuş türü de yine bu lagünleri kullanmaktadır.
Ekolojik açıdan oldukça önemli ve eşsiz olan bu kıyılar maalesef Akdeniz’in plastikle en fazla kirletilmiş bölgelerinden biridir. Bölgedeki yoğun tarımsal faaliyetler, sahillere vatandaşların bıraktığı atıklar, özellikle geri dönüşüm tesislerinden ve diğer endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan mikroplastikler ve atık yönetim alt yapısındaki eksiklikler bu kirliliklerin ana kaynaklarındandır. Bunun yanında özellikle Adana’da çoğunlukla nehir ve kanal kenarlarına yasadışı bir şekilde boşaltılan plastik çöpler (ithal/yerli) de Akdeniz’e kadar ulaşmaktadır.
Doğu Akdeniz kıyılarımızdaki kirlilik sadece kendi çöplerimizle de sınırlı değildir. Akıntılar yoluyla diğer ülkelerin (Tunus, Mısır, Lübnan, Suriye vb.) denize boşalttıkları plastikler ve balıkçılık dâhil gemicilik faaliyetleri nedeniyle de önemli miktarda plastik çöp, ciddi bir kirliliğe neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar, Samandağ’dan Anamur’a kadar olan kumul sahillerin, metrekarede 1000-1200 adet mikroplastik miktarı ile Akdeniz’deki en yüksek kirliliğe maruz kalan bölgeler olduğunu göstermektedir.
Bunun yanında Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yapılan tahminlerde de günlük olarak 31 kg’a yakın plastiğin bir kilometrelik sahil çizgisine vurduğunu ortaya koymaktadır. Greenpeace Akdeniz’in raporuna göre Akdeniz’in de yer aldığı bölgelerde incelenen iki balıktan birisinin midesinde de mikroplastik var!
Akdeniz’in eşsiz kıyılarının plastik çöplerden kurtarılması elzemdir. Bu bağlamda biz aşağıda isimleri bulunan kurumlar, ilgili tüm kurum ve kuruluşları, vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini plastik üretim ve tüketimini azaltmak, ayrıca atık yönetim alt yapısını geliştirmek için sorumluluk almaya çağırıyoruz.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…