EnerjiManşet

Petrol ülkeleri yeşil enerji çalışmalarına hız veriyor

0
Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası 2016’da politika, teknoloji ve ticari işlerin küresel liderlerinin gelecekteki yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir gelişmenin şekillendirilmesini tartıştıkları yerdeki ziyaretçiler. Fotoğraf: Ali Haider/

Suzanne Goldenberg tarafından The Guardian‘da yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni İrfan Özdabak‘ın çevirisiyle sunuyoruz.

***

Petrolün varil başına 30 ABD dolarının altına düşmesiyle Suudi Arabistan, Rusya, İran ve Kuveyt gibi ülkeler ihraçat kârlarını azamiye çıkarmak için ülke içindeki fosil yakıtları kontrol altına almayı düşünüyorlar.

Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası 2016’da politika, teknoloji ve ticari işlerin küresel liderlerinin gelecekteki yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir gelişmenin şekillendirilmesini tartıştıkları yerdeki ziyaretçiler. Fotoğraf: Ali Haider/

Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası 2016’da politika, teknoloji ve ticari işlerin küresel liderlerinin gelecekteki yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir gelişmenin şekillendirilmesini tartıştıkları yerdeki ziyaretçiler. Fotoğraf: Ali Haider/

Petrol fiyatının $30’ın altında düşüşü, Abu Dabi’deki hükümet yetkililerinin toplantısına göre, dünyanın en büyük petrol ihracatçılarının bazılarını ülke içindeki fosil yakıt tüketimini kontrol altına almaya ve rüzgar ve güneş enerjisine yatırım yapmaya teşvik etmektedir.

Paris’teki tarihi iklim anlaşmasından bir ay sonra, Suudi Arabistan, Rusya, İran, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer petrol ihracatçıları ülke içindeki enerji politikalarını tümüyle gözden geçirme ve elektrik için petrol ve doğalgaza alternatif arama uğraşının ortasındadırlar.

Ana motivasyon unsuru sera gazı salımlarının azaltılması değil, daha ziyade üretimin artan oranını oluşturan yerel enerji talebinin azaltılmasıdır. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (Irena), toplantılarına katılan hükümet yetkilileri petrol ihracatçılarının fosil yakıtları ülke içinde yakıp tüketmekten ziyade satmayı düşüneceklerini söylediler.

Petrol fiyatları hızlıca düşmeye başladığından, Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, BAE ve diğer büyük petrol üreticileri elektrik ve su sübvansiyonlarını azalttılar, enerji korunum önlemleri empoze ettiler ve yerel tüketimleri kısma çabası içinde evsahiplerini güneş panelleri kurmaları yönünde cesaretlendirdiler.

Irena’nın yıllık toplantıları esnasında ve Abu Dabi’nin sürdürülebilirlik haftasında konuşan yetkililer fiyatlardaki düşüşlerin petrolden – en azından bir elektrik kaynağı olarak – kurtulmak için bize ayrıca bir teşvik sunduğunu söylediler.

Bilimsel Araştırma için Kuveyt Enstitüsü’nden bir araştırmacı biliminsanı ve Irena toplantısında da bir delege olan Saad Salem Al Jandel, “Benim düşünceme göre bu tamı tamına bir sağ duyudur” dedi.

“Yakıta ve enerji santrallerine o kadar çok harcıyoruz ki – 8 milyar ABD doları gibi bir rakam – bunun bir kısmını yenilenebilir olanlarla değiştirmek istiyoruz. Enerji tasarrufu ve enerji verimliliğiyle daha iyi bir durumda olabiliriz.”

Al Jandel şöyle devam etti: “Enerji üretiminde petrolü kullanmak yerine onu satabilir ve sağlam/konvertibl para elde edebiliriz.”

İran’lı yetkililer de benzer bir sonuca vardılar. İran’ın enerji bakanlığında planlama ve geliştirme yardımcısı Jafar Mohammadnejad Sigaroudi, The Guardian’a yaptırımların kalkmasıyla birlikte, İran’ın yurtiçi talebi azaltarak daha fazla petrolü ve doğalgazı ihracat için serbest bırakmaya önem verdiğini söyledi.

“Doğalgazımızı diğer şeylerde, örneğin ihracatta, kullanmayı ümit ediyoruz” dedi. Önümüzdeki haftalarda İran parlamentosunda kabul edilecek tüzük tasarıları yeni enerji tasarruf hedefi belirledi ve rüzgar ve güneş enerjisi için fiyatları yeniden uyarladı. Aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetini hemen hemen fosil yakıtlarla – varil başına 30 ABD dolarının altındaki petrolde bile – aynı seviyeye getirmeye yardımcı olacak şekilde karbon için sosyal bir maliyet yükledi.

“Yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti fosil yakıtlarla aynı olabilir çünkü petrolün fiyatı düşüyor fakat nakliyesi çok pahalı” dedi.

Mecburiyetlerden doğan inisiyatifler düşük petrol fiyatlarının yenilenebilir enerjiye geçişi caydırdığı şeklindeki sağduyulu yaklaşımı bozmaktadır. Çarşamba günü Davos’ta Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun başkanı da bu düşünceyi tekrarlamıştır.

2000’den bu yana, Orta Doğu’lu petrol üreticileri arasındaki enerji talebi yılda %5 arttı ve Çin ve Hindistan’ı geride bıraktı. Çarşamba günü Irena’nın yayınladığı bir rapora göre dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan şimdi fosil yakıtlarının en büyük yedinci tüketicisidir.

Yenilenebilir enerjiyi tutundurmak üzere kurulan ve merkezi Abu Dabi’de olan Birleşmiş Milletler ajansı yurtiçi enerji ihtiyacındaki artışın ihracatı kemirme riski taşıdığı uyarısında bulundu.

Petrol-üreten bölge boyunca, ülkeler yurtiçi talebi kısmak için önlemler alıyor.

98 milyar ABD doları değerinde bütçe açığıyla karşı karşıya olan ve devlet-mülkiyetindeki Aramco petrol şirketini borsaya kaydetmeyi düşünen Suudi Arabistan, önüne elektrik talebini 2021’e kadar %8 oranında azaltma hedefi koydu.

Üretiminin yaklaşık olarak dörtte birini yurtiçi enerji kullanımına kaydıran BAE bu ay hanelerden su ve elektrik için ücret almaya başladı. Enerji ve iklim değişikliği müdürü Thani Ahmed Al Zeyoudi, “Halkımızın bütün mantığının değişmesi gerekecek” dedi. “Zannedersem önümüzdeki 10 yılda bütün bölgede önemli bir kayma göreceğiz.”

Al Jandel, Kuveyt 2030’a kadar elektriğinin %15’ini rüzgar ve güneş enerjisinden elde etmeyi ve binaları enerji bakımından %10 daha verimli hale getirmeyi hedefliyor dedi.

Irena’nın raporuna göre Katar elektriğinin % 20’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmeyi ve su tüketimini %35 azaltmayı planladı.

Mısır’ın elektrik ve yenilenebilir enerji bakanı Mohamed Shaker El-Markabi, Irena toplantısında Mısır’ın 2030’a kadar %30’luk yenilenebilir[enerji kaynakları]hedefi belirlediğini söyledi.

Neredeyse bütün petrol ve doğalgazını ithal eden Ürdün, kraliyet hanesinin üstüne güneş panelleri kurdu ve 2025’e kadar elektriğinin % 20’sini güneş ve rüzgar enerjisinden elde etme hedefi belirledi. Kral, kendisi ve kıdemli bakanları için Tesla elektrik arabaları ithal etti ve yetkililer de hibrid/melez ve fişli arabalar üzerinde ülkenin uyguladığı engelleyici araba ithal vergilerini kaldırdı.

Ülkenin enerji bakanı Ibrahim Saif reformların tam da anlamını bulduğunu söyledi.

Guardian’a “Bizde uluslararası gerçeklikten ayrılmış ya da koparılmış türde bir tüketim tarzı vardı” dedi. “Enerjiyi metalar ya da mallar için kullanmak gibi bir durum yoktu. Onu ulaşım için kullanıyorduk. Soğutma için kullanıyorduk.”

Orta Doğu’nun ötesinde, dünyanın ikinci büyük petrol ihracatçısı Rusya da yenilenebilir[enerji kaynaklarını]artırıyor, uzak doğu ve kuzey bölgeleri gibi uzak bölgeleri hedefliyor.

Enerji bakanı birinci yardımcısı Alexey Teksler, Irena toplantısında Rusya’nın önümüzdeki 20 yılda elektriğinin yaklaşık olarak %10’unu yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi planladığını söyledi.

Kral Abdülaziz, Bilimler ve Teknoloji şehrindeki bir güneş panelleri sahası, Al-Oyeynah Araştırma İstasyonu Suudi Arabistan. Fotoğraf: Fahad Shadeed/Reuters

Kral Abdülaziz, Bilimler ve Teknoloji şehrindeki bir güneş panelleri sahası, Al-Oyeynah Araştırma İstasyonu Suudi Arabistan. Fotoğraf: Fahad Shadeed/Reuters

Al Jandel, bu kaymanın yenilenebilirler enerji kaynakları ile fosil yakıtlar arasındaki rekabet hakkında eski varsayımın artık geçerli olmadığını ima ettiğini söyledi. “Dünya gerçekten yenilenebilirler enerji ile petrol arasında bir ayrım olduğuna şahit oluyor. Yenilenebilir enerji üretim maliyeti düşürken petrol fiyatı da düşüyor,” dedi. “Bu da bunların farklı teknolojiler olması, farklı kavramlar olması ve birbirlerini etkilememeleri demektir.”

Enerjinin genel olarak gözden geçirilmesinin dünyada fert başına sera gazı salımının en yüksek olduğu bir bölgede iklim kirliliği üzerinde nasıl bir etkisinin olacağı açık değildir.

Bölgedeki ülkeler, petrole olan bağımlılıklarını kırarken bu yenilenebilir enerji kaynaklarını kucaklamaları anlamına gelmiyor. Birkaç yıl önce enerji tedariğini çeşitlendirmeyi taahhüt eden BAE 2021’e kadar elektriğinin % 24’ünü fosil-olmayan kaynaklardan elde etmeyi planlıyor – fakat bunun yaklaşık olarak % 20’si nükleer olacak, Suudi sınırı yakınlarında bir yerdeki ilk dört reaktörünün de 2017’nin sonunda ya da 2018’de faaliyete başlayacağı planlanmıştır.

Geçen Ekim’de, BAE kömür yakıtlı $ 1.8 milyarlık yeni bir enerji santralinin imzasını attı.

Yine de, Karbon İzleme İnsiyatifi’nin yürütme sorumlusu Anthony Hobley, yapılan hamlelerin fosil yakıtı hakimiyetinin sonunun başlangıcı olduğunu gösterdiğini söyledi. “Fosil yakıtların sonuna geldiğimize dair yazının duvarda asılı olduğu şüphe götürmez ve eğer ekonominiz ona bağımlıysa, hala saygı duyulacak kadar gelire sahipseniz, bu geçiş süreci için planlama yapmak son derece ihtiyatlı bir durum olacaktır” dedi.

Haberin İngilizce Orijinali

Haber: Suzanne Goldenberg

Yeşil Gazete için Çeviri: İrfan Özdabak

(Yeşil Gazete, The Guardian)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.