Petrol-İş Sendikası Batman Şubesi öncülüğünde bu sabah Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) işçileri , Batman halkının da katılımıyla bugün hak gasplarına karşı yürüyüş ve açıklama yaptı.
Petrol-İş Batman Şube Başkanı Veysel Kartal’ın süreci anlattığı ve okuduğu basın açıklaması metninde TPAO’nun işçilerin çalışma koşullarını ve sefalet düzeyindeki yaşam şartlarına dikkat çekildi.
“Enerji politikalarının ‘bağımsız ekonomi, cari açığın kapatılması’ manipülasyonlarına gelmeyen, canhıraş çalıştırılan işçilerin hakkını vereceksiniz” diyen Kartal şöyle konuştu: .
“Batman emek ve demokrasi güçlerinin ve Batman halkının da katılımıyla güçlü bir yürüyüş gerçekleştiren Petrol-İş Batman Şube üyesi işçiler TPAO’ya bağlı kurum ve işletmelerde petrol ve doğalgaz endüstrisinde emeklerinin karşılığı olan hakları; kadrolu ve güvenceli çalışmayı, fazla mesai ücretlerinin ödenmesini istiyor.
Ücret haklarının sefalet dayatmasıyla gasp edilmesine karşı seslerini duyurmak için eylemliliğe devam edeceklerini ilan eden petrokimya işçilerinin mücadelesi kazanacak!”
AKP hükümeti, her seçim öncesi bir petrol ve doğal gaz yatağı “müjdesi” vermekle ve seçimlerin ardından bu “müjdelerin” ardının gelmemesiyle eleştiriliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak 13 Mart’ta ziyaret ettiği Şırnak’ta şunları söylemişti: Şu anda Gabar‘da günlük petrol üretiminde nereye vardık biliyor musunuz? 37 bin varili geçmiş durumdayız. Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz, çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Şırnak‘ı madenleriyle, jeotermaliyle, güneşiyle, rüzgarıyla ülkemizin önde gelen enerji üslerinden biri yapmakta kararlıyız. ”
Oysa Türkiye’nin imzaladığı Paris Anlaşması‘nın hükümlerine göre de, dünya ortalamasında yer alan sera gazı salımlarını düşürmek için fosil yakıtlardan uzaklaşma politikasını belirlemesi; bunu yaparken de bu sektörlerde çalışan işçilerin geride bırakılmaması, rızaları dahilinde güneş, rüzgar, su gibi temiz enerji sektörlerinde istihdamının sağlanması gerekiyor.
Ancak ne yeni bulunan fosil yakıt kaynaklarına ilişkin müjdeler ne de kömürlü termik santraller, madenler gibi kirletici sektörlere ilişkin bir “adil geçiş” programı bulunmadığı gibi yenilerini açmak için çalışmalar yürütülüyor.
Türkiye’nin bundan sonraki iklim politikasında fosil yakıtlardan uzaklaşılmasının yanı sıra, bu sektörde çalışan işçilerin bundan sonraki istihdam yollarına ilişkin planlamaları da büyük önem taşıyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…