Ana Sayfa Blog Sayfa 4622

Yeşiller Partisi’nin başkan adayı tutuklandı

ABD Yeşiller Partisi’nin 2012 seçimlerindeki başkan adayı Jill Stein geçtiğimiz Çarşamba günü bir banka protestosu sırasında tutuklandı.

ABD’deki emlak krizi sonucunda milyonlarca kişinin evini kaybetmesini protesto etmek üzere Federal Ulusal İpotek Birliği veya halk arasında bilinen ismiyle Fannie Mae bankasının Philadelphia ofisine giden Stein ve başkanlık yarışındaki ortağı Cheri Honkala, “özel mülke cüretkar izinsiz girme” suçundan göz altına alındı. Stein ve Honkala’yla birlikte üç diğer Yeşiller üyesi de göz altına alındı. Yaklaşık 50 kişilik bir grubun protestosuna sahne olan Fannie Mae ofisi önünde bir açıklama yapan Stein, küresel krizin başlangıcının üzerinden beş yıl geçmesine rağmen halkın sorunlarını gidermek için hala tatmin edici adımlar atılmadığını savundu. Stein krizin başlangıcından bu yana ABD’de milyonlarca kişinin evini kaybettiğine dikkat çekerek Amerikalı’ların neredeyse yarısının bugün yoksulluk sınırında yaşadığını ve sekiz milyon ailenin evlerinden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Stein, “Artık oyunun sona erme zamanıdır. Kanunlar suçluları değil kurbanları korumak için yazılmalıdır” diyerek seçildikleri takdirde Yeşil Yeni Düzen getireceklerini vaat etti.

commondreams.org

Yeni “mikroplu damacana listesi” açıklandı

Sağlık Bakanlığı, 15 su dolum tesisi ve 114 ürünün daha sağlığa uygunsuz olduğunu bildirdi. Bakanlığın Basın Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklama şöyle:

15 firmanın damacanan sularında uygunsuzluk tespit edildiğini bildiren Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:

“İçinde bulunduğumuz yaz mevsiminde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve içme suyu kullanımının artışı sebebiyle, Sağlık Bakanlığımızın denetimlerini sıklaştırdığı daha önce kamuoyu ile paylaşılmıştır. Temmuz ayında rutin denetimlere ilaveten yapılan ek denetimler tamamlanmış ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

1) Ülkemizde halen damacana dolumu yapan 254 ruhsatlı su tesisinin tamamı yeniden değerlendirilmiştir.

2) Temmuz ayında yapılan denetimler esnasında ruhsatlı kaynaklar dışında izinsiz kaynak kullanımına ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.

3) Denetimlerde, mevzuat hükümlerine uygun olarak numuneleri alınan ve tekraren yapılan analiz sonuçlarına göre Türkiye genelinde faaliyeti olan dolum tesislerinden 28 Temmuz 2012 tarihli açıklamamızda bildirilmiş olanlara ilaveten uygunsuzluk tespit edilen damacana suyu markaları şunlardır:

“Gençsu”, “Karlık Madran”, “Alka Madran”, “İvriz Su”, “Beysu”, “EDK Lara”, “Hünkar”, “Revan”, “Buzdağ”, “Kardelen”, “İdeal”, “Hazar Vox Nida”, “Bahçeayran”, “Esensu Özayran”, “Kabalak”

Bulunan olumsuzluklar ilgili markaların diğer ürünlerinde değil sadece damacana sularında tespit edilmiştir. Bakanlığımızca dolum tesislerinde uygunsuzluk tespit edilen markaların üretimleri geçici olarak durdurulmuş ve mevzuata göre cezai işlem uygulanmıştır. Bu firmaların (önceki açıklamamızda isimleri bildirilen 5 su markası dâhil) tespit edilen uygunsuzluklarını giderdiklerini ispatlamaları halinde üretimlerine devam etme izni verilebilecektir.

4) Türkiye genelinde piyasaya arz edilmiş ürünlerden satış noktalarından örnekler alınarak, 1418 ürün Halk Sağlığı Laboratuarlarında incelemeye alınmıştır.

Uygunsuzluk tespit edilen ürünler 114 adettir. Bunların toplanan numuneler içindeki oranı yüzde 8’e tekabül etmektedir. Dolum tesislerinde herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmediği halde tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen süreçteki uygunsuz şartlar sebebiyle olumsuzlukların görüldüğü su satış noktaları ve satılan ürünlerin isimleri www.thsk.gov.tr internet adresinde gün içinde duyurulacaktır. Ancak satış noktalarındaki inceleme sonuçlarından hareketle, bu firmaların piyasadaki tüm damacana ürünlerinin uygunsuz olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Su ile bulaşan hastalıklar itibariyle halihazırda mevsim normalleri dışında bir artış gözlenmemiştir.

Sağlık Bakanlığımız denetimlerini devam ettirmektedir. Denetimler sırasında tespit edilen ve toplum sağlığını olumsuz etkileyebilecek hususları halkımızla paylaşmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın spekülatif açıklamalara itibar etmeyerek Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nca yapılan açıklamaları takip etmeleri sağlıkları açısından önemlidir. Bu konuda duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyoruz. Halkımızın sağlığına zarar verebilecek içme suyu ürünlerine asla müsamaha etmeyeceğimizi bütün ilgililere bir kez daha hatırlatıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” (Sinan Bilgili/ Radikal

Nehirlerden radyasyon akıyor

Ukedogawa nehri (Kaynak: http://lifetoreset.wordpress.com/)

Geçen yıl 11 Mart’ta tarihin en büyük nükleer felaketlerinden birine sahne olan Japonya’nın Fuksuhima bölgesinde nehirlerden alınan çamur örneklerinde yüksek düzeyde radyasyon saptandı.

Japonya Çevre Bakanlığı tarafından Fukushima bölgesindeki nehirlerde, 2012’nin Nisan-Haziran ayları arasında 120 noktadan dip çamurlarından örnek alındı. Alınan örneklerdeki radyasyonun aşılmaması istenen seviyelerin çok üzerinde olduğu açıklandı.

Elde edilen en yüksek radyasyon düzeyi Ukedogawa nehrinden alınan örnekte kilogram başına 165.000 bekerel olarak ölçüldü. Japonya standarlarına göre 100 bekerel/kg üzerindeki seviyelerde radyasyona bulamış malzemenin güvenli bir şekilde gömülmesi gerekiyor.

Fukushima Diary aracılığıyla minyu-net.com’dan alınmıştır.

(Yeşil Gazete)

Facebook kullanıcılarının karbon ayak izi açıklandı

Greenpeace Facebook'u şeffalığından dolayı kutladı

Dünya çapında 900 milyon kullanıcısı bulunan en yaygın sosyal iletişim ağı Facebook, karbon ayak izini açıkladı.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre Facebook 2011 yılında toplam 285.000 ton karbon dioksit eşdeğeri sera gazı salımına neden oldu. Şirketin yaptığı açıklamaya göre bu durumda her bir Facebook kullancısı başına 269 gram karbon dioksit düşüyor. Bunun da bir fincan kahvenin karbon ayak iziyle eşit olduğu söyleniyor.

Karbon dioksit salımının en önemli kaynağı veri depolama merkezinde kullanılan enerji. Yani kullanıcıların Facebook başında geçirdikleri zamanda harcadıkları enerji bu hesaba dahil değil.

Facebook’un ABD’deki veri depolama merkezinin kullandığı enerjinin büyük kısmı kömür, doğal gaz ve nükleer enerji santrallarında üretiliyor. Facebook veri merkezini daha soğuk iklimde olduğu için daha az soğutma gerekeceği düşüncesiyle İsveç’e taşımaya niyetli.

Greenpeace, Facebook’u karbon aya kizi konusunda şeffaf davrandığı için kutladı.

İnternet dünyasının giriş kapısı Google da 2010 yılı karbon dioksit emisyonunu 1,5 milyon ton olarak açıklamıştı.

The Guardian, Yeşil Gazete

Erdoğan Böhürler’e kızdı: “Kaynağın kim?”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP MKYK toplantısında, AKP kurucusu Ayşe Böhürler’in “Şemdinli’de çok ölüm olduğu söyleniyor” sorusuna, “Yok öyle bir şey. Kaynağın Fırat Haber Ajansı mı?” şeklinde cevap verdi.

Taraf’ın haberine göre, AKP Genel Merkezi’nde üç gün önce yapılan Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına, işkence ve tecavüz olaylarından Türkiye’yi üç kez mahkûm ettiren polis şefi Sedat Selim Ay’ın terfi alması ve Şemdinli’de yaşanan olaylar konusundaki tartışma damgasını vurdu. Katılımcılara “AKP üzerinde planlar yapıldığı” uyarısında bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, günlerdir Şemdinli’de yaşanan çatışmalar üzerine basında yer alan iddialarla ilgili söz alan AKP kurucusu Ayşe Böhürler’e tepki gösterdi. Erdoğan, “Şemdinli’de pek çok ölüm olduğu iddia ediliyor” diyen Böhürler’e “Yok öyle bir şey. Kaynağın Fırat Haber Ajansı mı?” diye çıkıştı. Toplantıda diğer gerginlikse işkence hükümlüsü polis şefi Sedat Ay atanması üzerine çıktı.

Bakan Şahin, Ay’ı savundu

Ankara kulisleri Radikal’den Ömer Şahin’in AKP MKYK toplantısında polis şefi Ay hakkında yaşanan tartışmaya ilişkin haberini doğruladı. Kulislere göre, AKP’li kadın vekiller, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e Ay ile ilgili sorular yöneltti. Bakan Şahin, atamaya tepki gösteren ve gelişmeyi “insani bulmadıklarını” söyleyen AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ve Ayşe Böhürler’in dile getirdiği iddiaları yalanladı. Polis şefi Ay hakkında Yargıtay’da onanmış bir ceza olmadığını söyleyen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ceza almadığına ilişkin kararı okuyan Şahin, işkence ve tecavüze uğradığını açıklayan ve AİHM’deki davasını da kazanan Asiye Zeybek Güzel’i suçladı. Şahin, “O kadın bir arkadaşı ile bunu tezgâhladı. Daha önce itirafçı idi, sonra iftiracı oldu” dedi.

‘Gündeme gelmesi manidar’

Bahçekapılı ve Böhürler ile İçişleri Bakanı Şahin arasındaki gerginlik üzerine Başbakan Erdoğan devreye girdi. Konunun 15 yıl sonra gündeme taşınmasının “manidar” olduğu uyarısında bulunan Erdoğan, Sedat Selim Ay’ın, Diyarbakır’da da görev yaptığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, polis şefi Ay’ın, “terörle mücadeleden sorumlu” birime bakacağı için tartışıldığını savundu.

Rusya üç gemi gönderiyor

0

Rus haber ajansları, gemilerin hafta sonunda Tartus limanına varmasının beklendiğini bildirdi.

Gemilerin gönderilme sebebi konusunda açıklama yapılmadı.

Rusya, daha önce, gerekmesi halinde Tartus limanındaki personel ve teçhizatın tahliye edilebileceğini açıklamıştı.

Yeşil Gazete

“Kürecik Porno Üssü”

0

ABD’nin Füze Savunma Dairesi’nden çalışanlarına, iş yerinde porno izledikleri gerekçesiyle uyarı geldi. Kısa süre önce Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünün de bağlı olduğu Füze Savunma Dairesi Direktörü John James Jr. tarafından gönderilen uyarıda şöyle denildi:

“Pek çok kez çalışanların pornografik içerikli sitelere girdiği ya da mesaj gönderdikleri anlaşılmıştır. Bu tip eylemler profesyonellik dışı olmanın yanı sıra belirlenmiş görevleri aksaktmaktadır ve federal yasalara aykırıdır. Ayrıca bu eylemler hem network kaynaklarını tüketmekte hem de tehlikeli kodlar nedeniyle güvenliği riske sokmaktadır.”

John James Jr. yarıca porno sitelerine giren personelin güvenlik izinlerinin iptal edilebileceğini ve hatta kovulabileceklerini de belirtti.

Yaklaşık 10 kişi tespit edildi

Füze Savunma Dairesi sözcüsü Rick Lehner ise, kurumda 8 binden fazla çalışan olduğunu ancak şimdiye kadar sadece 10 kadar çalışanın bu tür sitelere girdiğinin tespit edildiğini belirtti. Lehner ayrıca kurum bilgisayarlarının gelişmiş anti virüs programları ile korunduğunu da belirtti.

Ruslar porno siteleri kullanıyor

Konuyla ilgili değerlendirmede bulununan uzmanlar ise, bazı porno sitelerinin Rus ve diğer ülkelerin istihbarat servisleri tarafından hükümet ağlarına girmek ve bilgi toplamak için kullanıldığını belirtiyor. Uzmanlara göre Pentagon’a bağlı bilgisayarlardan porno sitelerine girilmesi tüm gizli bilgilerin çalınması riskini doğuruyor.

Pentegon’a bağlı Füze Savunma Dairesi, ABD’ye ait tüm füze sistenmlerinin geliştirilmesi ve yerleştirilmesinden sorumlu. Daitenin 2013 yılında 7.7 milyar dolarlık bir bütçeye sahip olacağı tahmin ediliyor.

HaberTürk

“Türk askeri Suriyeli sivili dövdü”

Yurt  Gazetesi’nin haberine göre, Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nden sınırı geçerek Türkiye’ye girmek isteyen 18 yaşındaki Abdulmalik Bekri, Türk askerleri tarafından dövüldüğünü söyledi.

İddiaya göre İlçeye bağlı Bükülmez Köyü yakınlarında geçen Çarşamba günü saat 23.00 sıralarında meydana gelen olayda, ailesiyle birlikte Halep kırsalındaki Atmi Kasabası’nda oturan Abdulmalik Bekri, 10 kişilik bir grupla sınırı geçip Türkiye’ye girmek istedi.

Sınırda 3 Türk askeri tarafından karşılanan grup gündüz gelmeleri istenerek Türkiye’ye alınmadı. Bu arada Türk askerleri, grupta bulunan Abdulmalik Bekri’yi, pantolon olarak giydiği askeri kamuflaj nedeniyle gruptan ayırdı. Daha sonra gitmek isteyen Abdulmalik Bekri’yi tartaklayan askerler, kaçmaya çalışan Suriyeli’yi yakalayıp dövdükten sonra sınırın karşı tarafına attı.

Bölgeden hızla kaçarak sınırın başka bir bölümünden Türkiye’ye giriş yapan Abdulmalik Bekri, Antakya’da bulunan yakınlarına haber verdi. Yakınları sınıra gelip Bekri’yi aldı ve Antakya’ya götürdü. Bekri’nin yediği dayak sonrası sırtında, boynunda ve kollarının altında geniş morluklar oluştu.

Döverken güldüler ve telefona kaydettiler

Askerlerin kendisini neden dövdüğünü bilmediğini belirten Abdulmalik Bekri, güçlükle kurtulduğunu öne sürdü. Bekri, “Beni 1 saat dövdüler. Benim üzerimdeki pantolon kamuflajı gösterip güldüler. Beni döverken cep telefonu ile görüntümü de çektiler. Oysa ben aileme yardım malzemesi almak için Türkiye’ye gelmiştim” dedi.
Bekri’nin adını vermek istemeyen yakını ise “Bunu kabul etmek mümkün değil. Abdulmalik’i aldığımız zaman çok kötü durumdaydı. Hemen orada bizde cep telefonu ile görüntü çektik. Sırtındaki yaralar ve morluklar hala duruyor. Ama kaçak girdiği için  hastaneye götüremedik. Dövenleri tanımadığı için şikayetçi de olamadık Abdulmalik iyileşince ailesinin yanına Suriye’ye dönecek” diye konuştu.

İş eğitimi + İşsizlik maaşı = 750 TL

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, işsiz gençleri iş sahibi yapma konusunda “İşbaşında eğitim” adıyla yeni bir programı uygulamaya koyacaklarını söyledi.

Buna göre, tezgah başında çalışarak iş öğrenecek bu kişiler, 6 ay süreyle devletten günlük 25 lira (aylık 750 TL) maaş alacak. Çelik, düzenlediği basın toplantısında bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. Çelik, bu uygulamayla vasıfsız elemanı tezgah başında eğiteceklerini ifade etti. Altı ay sürmesi planlanan eğitim boyunca katılanlara günlük 25 lira ödenecek ve sigortaları yapılacak. İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından seçilecek kişiler, işi bizzat yerinde öğrenmek üzere işverene gönderilecek. İşçi bu sayede hem işi öğrenecek, hem de işverene kendini kanıtlama fırsatını elde edecek. Bu süre içerisinde maaşı devlet tarafından karşılanacak.

Çelik, programın bütçesi konusunda bir tavan belirlemediklerini, yetersiz kaldığı takdirde kaynakların artırılabileceğini bildirdi.

Tahrir’de cinsel taciz…

0

Kahire’nin merkezinde düzenlenen protestolara katılmak isteyen Mısırlı kadınlar, cinsel tacize maruz kalıyor. Kadın hakları savunucuları, bunun siyasi bir mesaj olduğuna dikkat çekiyor.

Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce Hüsnü Mübarek rejimine karşı ilk video mesajı yayınlayan kişi Esma Mahfuz adlı bir kadındı. O zamanlar kadın ve erkekler el ele verip rejime karşı beraber bir mücadele veriyordu.

Zira o dönem Mısır’da devrimin sembolü haline gelen Tahrir Meydanı’nda kadınları taciz eden erkek grupları, henüz türememişti.

“Hiç bu kadar kormamıştım”

Nihal Saad Zahalil, Tahrir Meydanı’nda uğradığı dehşet verici saldırının etkisinden kurtulamıyor. Nihal, haziran ayı sonunda arkadaşlarıyla birlikte bir protesto gösterisine katılmak için Tahrir Meydanı’na gitmiş. daha sonra başına gelenleri Nihal şöyle anlatıyor:

“Bir anda bir grup erkek beni çekiştirip arkadaşlarımdan ayırdı. Sonra hepsi beni elle taciz etmeye başladı. Başörtümü çekip çıkardılar, her yerimi ellemeye başladılar. Yaklaşık 15 erkekti. Hayatım boyunca hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum.”

Ancak Nihal yaşadığı korkunç olaya rağmen yine de şanslı sayılıyor. Zira etrafta durumu fark eden diğer erkekler Nihal’in yardımına koşup onu bu grubun elinden kurtarmayı başarmış. Ama bu grubun saldırdığı başka kadınlar da olmuş. Ve bu grubun elinden kurtarılamayanların başlarına çok daha kötü şeyler gelmiş. Saldırıya uğrayan Mısırlı kadınlar arasında kıyafetleri yırtılarak çırılçıplak kalıncaya kadar soyulanlar ve hatta tek tük tecavüze uğrayanlar bile var.

“Tacizler politik bir mesaj”

Yaklaşık birkaç haftadır Kahire’nin merkezinde yapılan protesto gösterilerinde bu erkekler sık sık görülmeye başlandı. Ancak bu grubun kim olduğunu kimse bilmiyor. Genelde aynı noktada ortaya çıkıyorlar ve yaklaşık 30 kişiden ibaretler.

BM Kadın Ajansı’ndan Sally Zohney bu grubun amacının kadınların gözünü korkutarak protestolara katılmasını engellemek olduğunu belirtiyor ve “Bu kesinlikle politik bir mesaj! Kadınların protesto gösterilerinde uğradıkları tacizin biçimi, her gün sokaklarda uğradıklarından çok daha farklı. Elle yapılan taciz ve tecavüzler korkunç bir biçimde agresif ve daha çok namus ve gururu zedelemeyi hedefliyor. Bu saldırlar, kadını sokağa çıkmaktan alıkoymaya yönelik” diye konuşuyor.

“Ceza almayacaklarını biliyorlar”

Yine de tüm erkeklerin bu tacizleri politik nedenlerle yaptığı söylenemez. Sadece protesto gösterilerinde değil, Mısırlı kadınlar günlük hayatta da giderek daha fazla tacize uğruyor. Kadın örgütleri hâlihazırda Kahire sokaklarına çıkan hemen her kadının cinsel tacizle karşılaştığını belirtiyor.

Mısır’daki Kadın Hakları Merkezi’nin bir araştırmasına göre daha 2006 yılında kadınların yüzde 80’ni günlük yaşantılarında cinsel tacize uğruyordu. BM görevlisi Sally Zohney, bu durumun daha da vahimleşmesinin nedenlerinden birinin de güvenlik güçlerinin sokaklardan geri çekilmesi olduğunu belirtiyor.

Zohney, “Taciz olaylarının artmasının nedeni, tacizcilerin başlarına bir şey gelmeyeceğini iyi bilmeleri. Bir kızı sıkıştırıp rahatsız edip hatta dövüp tecavüz ettiğinde cezalandırılmayacaklarını biliyorlar” diye konuşuyor.

Kadınlar, hakları için sokakta

Bu durum artık birçok kadının canına tak etti. Özellikle de eğitimli ve daha bilinçli genç kadınlar, toplumda bir dönüşüm yaşanması için mücadele ediyor. Çeşitli kampanya ve gösterilerle her hafta sokaklara dökülüp diğer kadınlara kendilerini korumaları için cesaret vermeye çabalıyorlar. Bu grup sadece cinsel tacizlerin sona ermesi için değil, diğer kadın haklarını da elde etmek için mücadele veriyor.

Zira Anayasa Mahkemesi tarafından feshedilen Mısır Parlamentosu’nda bir grup milletvekili, kadınlara boşanma yasağı getirme ve kızların evlenme yaşını 18’den 12’ye düşürme gibi konularda girişimde bulunmuştu.

Mısırlı kadınların mücadelesi daha uzun sürecek gibi görünse de Nihal Saad Zahalil de bu mücadeleye ortak olmak istiyor. Nihal, “Ben sadece insan gibi bir muamele görmek istiyorum!” diye konuşuyor.

 DW Türkçe