Organik tarım ve organik gıda fikrini kim buldu?

***

John Platt‘in mnn.org’da yayınlanan yazısını Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Merve Tansel‘in çevirisiyle sunuyoruz.

Bugünlerde insanlar gıda alışverişi için çiftçi pazarı veya semt bakkalının organik ürün bölümünü tercih ediyorlar. Sonuç olarak, organik ticaret birliğine göre, 2012 de organik besin satışları; sağlıklı besin satışlarını yüzde 10.2, ve kaydedilen gıda satışını yüzde 4.3 arttırdı.

Geçen yıl organik besin satışları 29 milyon dolarlık sağlıklı besinlerden oluşuyordu. Bu, çok yeni olan sektör için fena bir rakam değil: Amerika Tarım Bakanlığı, 2002 ye kadar ulusal standartları organik gıda için tasdik etmiyordu.

O zaman, bu sağlıklı besin ve ekonomik büyümenin özü nereden geliyor? Birçok kişi organik tarım fikrinin tarımsal sanayiden önceki daha basit zamanlara dayandığına inanıyor, gerçek şu ki organikler hakkındaki fikirlerin çoğu için 20.yüzyıldaki birkaç kişiye borçluyuz.

Organik gıdaya olan ilgi her geçen gün artmaktadır.
Organik gıdaya olan ilgi her geçen gün artıyor.

Bunlardan önemlisi 1940’da “Look to The Land” isimli kitabında “organik tarım” terimini ilk defa kullanan, daha çok Lord Northbourne adıyla bilinen, Walter Ernest Christopher James’dir. Lord Nortbourne’ un kitabı, bu yüzyıl boyunca yer alan yapay kimyasallardaki büyük artışın, gerçek verimlilikteki hızlı düşüşle neredeyse aynı olduğunu belirtir.

 

Kimyasal tarımı, organik tarımın yerine koyma girişiminin sonuçları, çiftliğin temiz olmasından çok aslında zararlı olduğunu ve yaşayan organizmalar olarak toprak arama sistemine bir geri dönüşün gerektiğini vurgular.

Lord Northnourne yalnız değildi.”Look to the Land” kitabini yayımladığı aynı yıl, İngiliz botanikçi sör Albert Howard “An Agriculture Testament” isimli klasik eserini yayımladı. Hindistandaki geleneksel çiftçileri belgeleyen, kendi çalışma yıllarını temel alan kitabı zamanında standartlaşan kimyasal yöntemlerin yerine torak verimliliği ve gübreleme gibi doğa odaklı ilkeleri ele alır. Bunu toprak verimliliğini arttırmak için bitki ve hayvan atığından organik toprak üretimi anlamına gelen “Indore Method” olarak adlandırdı.

Howard’ın kitabi 1940 ciltli iki eser için bayağı etkili olmuştur. Onun kitabını temel alan Lady Eve Balfour, organik ve kimyasal tarımın etkisini karşılaştırmak için ilk bilimsel çalışmayı yürüttü. Sonuçlar, 1943 de basılan “ The Living Soil” isimli etkili başka bir kitapta yayımlandı. 3 yıl sonra organik tarımı savunan muhtemelen ilk grup olan, “Toprak Derneği” ni kurdu.

Organik tarım kavramları gelecek birkaç yılda ilerledi , ancak ilk büyük desteğini Rachel Carson 1942 de böcek ilacının ( dikloradifenil-trikloreton) doğal çevreye etkisini mükemmel bir şekilde belgeleyen, çığır açan eseri “ Silent Spring” i yayımladığında verdi.
Büyüyen çevresel ve karşıt kültür akımları tarafından benimsenen Carson’ın kitabı, yapay kimyasallardan uzak durup, organik besinlere desteği harekete geçirmek için bir çağrı olmuştur.

Maalesef, o dönemin “toprağa dönüş” akımının en eski destekçileri Howard , Balfour ve Northbourne ‘un örneklerini göz ardı etti yada unuttu . George Keupper ‘ın “A Brief History and philosophy of Organic Agriculture “ eserine göre “ bir çok acemi, böcek ilaçsız yada yapay gübresiz kaliteli besin yetiştirmenin , geleneksel organik yöntemlerin yenileyici uygulamaları olmadan pek işe yaramayacağını anlayamadı. Bu da “ihmal edilmiş organik” ile sonuçlandı ve hiç hoş olmayan ürünler üretildi.

Bu aksiliğe rağmen, organik üretim ilerlemeye devam etti. İlk bölgesel organik destekler ,alıcılar(müşteriler) için yeterince uyumluluk sağlamayan farklı esasları olmasına rağmen, yine de 1970 ve 1980lerde geliştirildi.Sonunda 1980lerin dominozit korkusu ilk olarak ulusal organikler eylemine- 1990 organik besinler üretim eylemi- ve bir de 2002 de yayımlanan ulusal standartlara öncülük etti.

Uzun zaman aldı ancak organik besinler ve çiftlik artık vazgeçilmez oldu. Ve hem besin hem tüketiciyi koruyan bir yöntemle standartlaştırıldılar. Bu yüzden, Lord Northbourne, Sir Albert Howard, Lady Eve Balfour ve onların önemli ve dünyayı değiştiren adımlarını takip edenlere minnettarız.

Yeşil Gazete için çeviren: Merve Tansel

(Yeşil Gazete, mnn.org)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

[COP29] Zirvenin sonuç metni taslağına tepki yağıyor: Boş kağıda imza istiyorlar

Bakü'deki iklim zirvesinde sona yaklaşılırken COP29 Başkanlığı'nın yayımladığı nihai metnin taslağında iklim finansmanı'nın karşısına 'X' ifadesinin konulması büyük tepki topladı.

[İklim Masası] Toplumun yüzde 79’u iklim değişikliği ile daha güçlü mücadele istiyor

Türkiye halkının yüzde 64'ü iklim değişikliğini günümüzün en önemli sorunu olarak tanımlıyor. Toplumun büyük kesimine göre ise Ankara’nın iklim politikaları yetersiz.

350 hak aktivisti ve sanatçıdan AYM’ye mektup: Katliam Yasası’nı bir an önce iptal edin!

Katliam Yasası'nı esastan görüşecek AYM'ye açık bir mektup yayımlayan 350 hak savunucusu, yasanın bir an önce gündeme alınmasını ve iptalini talep etti.

[COP29] Türkiye’nin iklim politikaları performansı bu yıl da ‘düşük’

Bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 53'üncü sırada yer alan Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, bunun fosil yakıtları ikame etmediği vurgulanıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR