Enerjiİklim KriziManşet

Norveç’te fosil yakıt şirketi petrol ve gaz platformlarına enerji sağlamak için dünyanın en büyük yüzen RES’ini kurdu

0

Dünyanın en büyük yüzen rüzgar santrali (RES) dün (23 Ağustos) Norveç’in batı kıyısında resmen hizmete açıldı.

Hywind Tampern adındaki dev santral, hemen bitişiğindeki fosil yakıt devi Equinor‘un petrol ve gaz platformlarını beslemek için 88 megawattlık (MW) enerji üretecek.

Equinor, kasım ayında enerji üretmeye başlayan ve bu ayın başlarında tam kapasiteye ulaşan rüzgar santrali için diğer petrol firmaları OMV ve Vaar Energi ile ortaklık kurmuştu.

Üretilen enerji, Kuzey Denizi’ndeki beş açık deniz petrol ve gaz platformuna enerji sağlamak için gereken enerjinin yaklaşık yüzde 35’ini karşılayacak

11 dev türbini deniz tabanına sabitlemek için yeni bir teknoloji kullanan proje, çevrecilerden karışık tepkiler aldı.

Reuters‘in aktardığına göre, petrol ve doğalgaz alanlarından kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yardımcı olacak olsa da iklim kampanyacıları, fosil yakıt sondajlarını tamamen durdurmanın zamanının geldiğini savunuyor . Greenpeace‘in yeni bir raporu da, rüzgar ve diğer enerji çözümlerinin Equinor’un portföyünde ne kadar küçük bir rol oynadığının altını çiziyor.

Örgütün Orta ve Doğu Avrupa‘nın (CEE) 12 Avrupalı ​​petrol şirketi üzerinde yaptığı analize göre, Norveç merkezli şirket, bütçesinin yalnızca yüzde 3’ünü ‘gerçek düşük karbonlu’ yatırımlara ayırıyor.

Greenpeace: Yeşil yıkama

Hywind Tampen, doğrudan okyanus yatağına sabitlenmek yerine deniz tabanına sabitlenmiş yüzer bir tabana yerleştirilmiş  11 rüzgar türbininden oluşuyor. Bu endüstri uzmanlarınca açık denizdeki daha derin sularda kullanıma uygun bir teknoloji olarak kabul ediliyor ve şirket teknolojiyi daha da geliştirmek istiyor.

Norveç’in petrol ve gaz üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiren firma, Ukrayna‘daki savaşın ardından Avrupa‘da aşırı yüksek gaz fiyatlarından yararlanarak 2022’de karını bir önceki yıla göre yüzde 134 artırmıştı.

Yenilenebilir enerji ise aynı yıl firmanın toplam enerji üretiminin yalnızca yüzde 0,13’ünü oluşturdu.

Greenpeace’e göre “iş modelinin net fosil yönelimi” yatırımlarında da açıkça görülüyor. 2022’deki yaklaşık 10 milyar doların 8,3 milyar doları (7,7 milyar avro) doğrudan petrol ve gaz üretiminin genişletilmesine veya istikrara kavuşmasına harcandı.

Çoğu petrol şirketi gibi Equinor da 2050 yılına kadar “net sıfır şirket” olacağını söylüyor ancak bu son tarihe kadar bile “2050 enerji karışımında hâlâ petrol ve doğalgaza ihtiyaç olacağını” savunuyor. Şirket kalan emisyonlarını nötralize etmek için karbon denkleştirmeleri kullanmayı planlıyor.

Greenpeace’in CEE kampanyacısı Kuba Gogolewski, “Çok ihtiyaç duyulan temiz enerjiyi sağlamak yerine, bizi yeşil aklayan çöplerle besliyorlar. Big Oil’in gerçek değişimi uygulama konusundaki isteksizliği, iklime ve gelecek nesillere karşı bir suçtur” dedi.

Norveç hükümeti ise 2040 yılına kadar 30 gigawatt açık deniz rüzgar enerjisi hedefliyor, bu da ülkenin mevcut elektrik üretimini ikiye katlayacak.

Greenpeace, Norveç’in Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal iklim hedeflerine ulaşması için denizdeki ve karadaki tesislerin elektrifikasyonunun şart olduğuna dikkat çekiyor. Bunlar, Norveç’in genel emisyonlarının yaklaşık dörtte birine katkıda bulunuyor.

Ülkede, üç yüzer santral de dahil olmak üzere ilk ticari rüzgar santrali, bu sonbaharda ihaleye çıkarılacak.

 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.