Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Marmara Denizi‘ndeki kirlilik ve müsilaj sorunuyla mücadele için yasal düzenleme çalışmalarına gecikmeli olarak başladı. Düzenleme ile Marmara Havzası‘nda bulunan illerin belediyelerine İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kurma zorunluluğunun getirilmesi planlanıyor.
Belediyelerin belirlenen süreler içinde bu tesisleri kuramayacağını bildirmesi halinde, tesis kurma görevini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üstlenecek.
BBC Türkçe‘den Ayşe Sayın‘ın aktardığına göre, çalışma Bakanlık ile Marmara Belediyeler Birliği tarafından hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı ve raporunu geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sunan Müsilaj Araştırma Komisyonu‘nun önerileri doğrultusunda yapılacak.
Bakanlığın AKP Meclis grubuyla birlikte üzerinde çalıştığı yasa teklifi, Marmara Havzası’nda bulunan İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa gibi iller ile bu illere sınır olan il belediyelerine İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kurma zorunluluğu getirilmesini öngörüyor. Belediyelere, tüm atık suların denize ulaşmadan yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlayan tesisle ilgili proje hazırlamaları için belli bir süre tanınacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın üç aylık bir süre üzerinde durduğu belirtilirken, AKP’de ağırlıklı görüş altı aylık süre tanınması yönünde. Belediyelerin tanınan süre içinde proje sunamamaları veya yapamayacaklarını bildirmeleri halinde, Hazine’nin de uygun görüşü alınarak, bu yerlerde tesis kurma görevini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üstlenecek.
Tesis kuruluşu için belediyelerin bütçelerine ek ödenek konulması ya da İller Bankası’ndan kaynak aktarılması da seçenekler arasında.
AKP kaynaklarının verdiği bilgiye göre, atık suların denizi kirletmemesi için Marmara Havzası’ndaki illerde en az 60 tesis kurulması gerekecek.
Geçen yıl yaşanan müsilaj sorunu nedeniyle TBMM’de kurulan Meclis Araştırma Komisyonu da İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kurulmasını önermişti. Komisyon’un, geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulan raporunda, tüm evsel ve endüstriyel atık suların ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulması, arıtma tesislerinde su geri kazanımı sağlanması ve böylece Marmara Denizi’nin azot-fosfor yükünün azaltılması öncelikli önlem olarak yer aldı.
Raporda, belediyelerin tahsil ettiği atık su bedellerinin, belediye bütçesinin içinde özel bir hesaba aktarılarak yalnızca arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesi için kullanılması önerildi.
Raporda, su kaynaklarının korunması için “kullanan öder” ve “kirleten öder” ilkesine uygun bir sistem getirilmesi, bu çerçevede su ve atık su bedelleri için tam maliyet esasına dayalı tarifelerin belirlenmesi önerisi de yer aldı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…