George Floyd’un polis tarafından gözaltı sırasında boğularak öldürülmesinin ardından ortaya çıkan ve ülke geneline yayılan şiddetli protestolar, yıllar boyunca polislik alanındaki ciddi dönüşümler görmek isteyen aktivistler için bir dönüm noktası anlamını taşıyor.
Protestocular, polis teşkilatlarını küçültme ya da kaldırma talepleriyle sokaklara çıktı. Özellikle ayrımcılık içeren polislerin davranışları sebebiyle yıllar boyunca haksızlığa uğrayan ve buna şahit olan insanlar için “Polisi feshetmek” eylemlerin temel sloganlarından biri haline geldi.
New York Times’ta yer alan habere göre olayın ardından gerçekleştirilen bir mitingte konuşma yapan Black Vision’dan Kandace Montgomery “Bizi bu aşamaya getirmek için bu kadar kişinin ölmesi gerekmezdi. Siyah insanları avlayan devletin desteklediği silahlı ve hesap sorulmayan devriyeler olmadan daha güvenliyiz” dedi.
Gelen tepkiler üzerine New York da dahil olmak üzere diğer şehirlerdeki yetkililer, polis güçlerinden paranın ve sorumlulukların alınarak başka sosyal hizmet kurumlarına yöneltilmesinden bahsetmeye başladı. Ancak şu ana kadarki vaatler arasında en etkili söz Floyd’un öldürüldüğü Minneapolis eyaletinden geldi.
Pazar günü bir basın toplantısı düzenleyen Belediye Meclisi üyeleri yeni bir kamu güvenliği sisteminin nasıl görüneceğine ilişkin bir planları olmadığını söyledi. Bunun yerine açıklamalarında toplum ile birlikte çalışarak yeni planlar geliştireceklerinin ve ülke ve dünya çapında polislik reformlarına başvuracaklarının sözünü verdiler.
Eylemciler, nasıl bir dönüşüm yaşanacağının detayları belirtilmese dahi dönüşümün gerekli olduğunun kabul edilmesinin ve bu alanda çalışılma vaadinin verilmesinin önemli olduğunu belirtiyor.
Her ne kadar polis departmanının bütçesini Belediye Meclisi belirlese de Belediye Başkanı Jacop Frey’in kararı veto etme hakkı bulunuyor. Ancak meclis üyeleri Frey’in polis teşkilatını kaldırmaya yönelik girişimleri desteklemediğini söylemesi üzerine yaptıkları açıklamada konsey içerisinde veto kararını aşabilecek çoğunluğa sahip olduklarını söylediler.
Her ne kadar eyaletteki ve ülke genelindeki protestolar George Floyd’un öldürülmesinin ardından patlak vermiş olsa bile aktivistlerin polislerin yetkilerinin kısıtlanmasına yönelik talepleri geçmişe dayanıyor.
Ayrıca, protestolar sırasında ve sonrasında da polis tarafından uygulanan şiddetin devam etmesi de insanların tepki göstermesine sebep oluyor. ABD Başkanı Donald Trump, ülkede devam eden olaylarla ilgili olarak, gerekirse askeri güç kullanılacağı tehdidinde bulunmuş, bunun üzerine başkente 1600 asker konuşlandırılmıştı.
Bu gelişme üzerine aralarında askeriyenin de bulunduğu kurum ve kişilerden gelen eleştiriler sonrasında Trump, Pazar günü açıklama yaparak Ulusal Muhafız birliklerine ülkenin başkentinden çekilmeye başlamasını emrettiğini söyledi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…