Mersin’de Kadınlar savaşa karşı ses çıkardı, “Barış=Aşiti”

Barış için Kadın Girişimi 5 Eylül Cumartesi günü tüm Türkiye’de her kentin Kadın Platformu ile ortak ve eş zamanlı “Savaşa Karşı Ses Çıkar” eylemi gerçekleştirdi.Mersin’de Mersin Kadın Platformu’nun düzenlediği eylemde saat  17:00’de Forum AVM köprü altında ellerinde tencere, tava, düdük ve zilleriyle toplanan kadınlar yola yürüyerek yolu kapattılar.

12

Burada basın bildirisini okuyan Mersin Kadın Platformu üyesi Sibel Yalçın;

“Salı günü 1 Eylül Dünya Barış Günü’ydü. 20 Temmuz’dan bu yana Urfa, Şırnak, Diyarbakır, Ağrı, Muş, Hakkari, Siirt, Mardin, İstanbul, Bingöl, Kars, Adana, Erzurum, Van, Hatay, Adıyaman, Bitlis, Kilis, Mersin, Erzincan ve Tunceli; 43 günde 21 ilde 178 cenaze kalktı. Bu süreçte birçok ilde birçok ilçede çatışmalar çıktı, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, telefonlar, internet kesildi, insanlar öldü, Kurdistan cezaevine çevrildi, telefonlar, internet kesildi, insanlar öldü, yaralandı ve hala devam ediyor. 2014’te Barış Günü’nde sokaklarda çözüm süreci ilerlesin sloganları atılırken 1 Eylül 2015’te Türkiye’de silahlar sussun çığlığı yükseldi. Biz kadınlar bu hafta İstanbul’un her yerinde, bugün Türkiye’nin birçok ilinde ve Kurdistan’da barış talebimizi ısrarla dile getiriyoruz, Adana’da, Amed’de, Antakya’da, Bodrum’da, Bursa’da, Dersim’de, Eskişehir’de, Iğdır’da, İstanbul’da, İzmir’de, Mardin’de, Mersin’de, Muş’ta ve Van’da sokaktayız! Silahlar sussun barış konuşsun demek için savaşa karşı ses çıkarıyoruz!” şeklinde konuştu.

Biz kadınlar barış nöbetindeyiz!

Ardından havuz başına yürüyüşe geçen kadınlar burada oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eylemi sırasında Mersin Kadın Platformu üyesi Yüksel Çelik Kapıkıran, Yağmur Arıcan, Elif Tuna Şahin, Nalan Turgutlu Bilgin, Gonca Şahin Ocakçı, Nursel Demir sırasıyla basın bildirisini okudular.

Basın açıklamasını Mersin Kadın Platformu üyesi Sibel Yalçın okudu
Basın açıklamasını okuyanlar arasında Mersin LGBT 7 Renk’ten Yağmur Arıcan da vardı

“Askerlerin, ailelerinin bu savaşa karşı feryatlarını duyuyoruz. Gittikçe artan, her kesimden insanın ses kattığı bu isyandan korkuyorlar. Biz de burada barışın sesini yükseltiyoruz, savaşa karşı barışta ısrarcı olmaya devam ediyoruz!” şeklinde konuşan kadınlar Siirt’ de öldürülen asker anası Emine Aydın’ın sözlerine değinerek “Emine Aydın “Benim oğlum bana ölümlere karşı duyarlılığı öğretti,” dedi. Bizler, hepimizin acının ne olduğunu anlaması için bu acıların katlanarak artması gerekmesin diyoruz. Herkes adına verilen savaş kararının hiçbirimizin gözünde meşruiyeti yoktur diyoruz.” şeklinde konuştular.

Mersin Kadın Platformu üyesi kadınlar bugüne kadar yaşanan tüm asker ölümlerine, Gezi’de Lice’de Zergele’de ve daha nicelerinde gerçekleşen katliamlara değinerek,

“Tüm bu ölümler son olsun diye biz kadınlar barışta ısrarcıyız! Ölümleri sonlandırmanın yolu daha fazla operasyon değil, demokratikleşmedir, müzakeredir, barıştır. Biz kadınlar bunu biliyoruz, savaşın savaşla son bulmayacağını biliyoruz. İşte tam da bunun için her yerde savaşa karşı ses çıkarıyoruz!

Bizler her gün yeni ölüm haberlerine uyanmak istemiyoruz. İşte bu yüzden barışı hiçbir iktidar hırsına kurban etmiyoruz! Savaş hükümetine hayır demek için,  geçici bir hükümetin, sandıkta bizi temsil edemeyeceği ortaya çıkmış olan bir hükümetin hepimiz adına savaş kararı vermesine karşı çıkmak için, erken seçim uğruna bu kadar cana kast edilmesine, böylesi bir şiddet ortamına sürüklenmeye bir dur demek için biz kadınlar barış nöbetindeyiz, ses çıkarıyoruz!” şeklinde konuşarak basın bildirisini sonlandırdıdılar.

“Kadın Cinayetleri Politiktir”

Basın bildirisi ardından konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Yüksel Çelik Kapıkıran “Kadınlar yaşamın her alanında şiddetle iç içe yaşamaya mahkum edilmekte ve şiddet türleri arasında tercih yapmaya zorlanmaktadır. Bunun en son örneği de geçtiğimiz günlerde Mersin’de kocası tarafından kafasına silah sıkılarak öldürülen 23 yaşındaki Gülizar Kabak’tır.

14

17 yaşında istemediği biriyle başlık parası karşılığında evlendirilen, evlendiği günden beri şiddet gören, eşi ve ailesinden gördüğü şiddetin zamanında karnındaki bebeğin ölümüne sebep olacak derecede şiddetli olduğu Kabak, karakola başvurusu sonucunda eşi ve kayınpederi için uzaklaştırma kararı aldırmayı başarmıştır. Fakat buna rağmen ailesinin ısrarıyla eşinin evine dönmek zorunda kalan Kabak, bir gece çocuklarının gözü önünde kafasından ve gözünden vurularak öldürülmüştür.” şeklinde konuşan Kapıkıran;

“Biz biliyoruz ki bu kırımdan çıkmanın tek yolu kadın dayanışmasıdır. Kadın mücadelesi ve örgütlülüğümüzden aldığımız güç ile bu davanın takipçisi olacağımızı tüm Mersin halkının bilgisine sunuyoruz.” Dedi.

Konuşmanın ardından kadınlar ses çıkarmaya devam ederek alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde oturma eylemini sonlandırdı.

 

Haber ve Fotoğraflar: Özgecan Aşlamacı Şahin

(Yeşil Gazete)

Özgecan Aşlamacı Şahin
Özgecan Aşlamacı Şahin

Damarlarında Karadeniz kanı taşıması sebebiyle kendini “Laz Kizi” olarak tanımlasa da İstanbul’da doğdu- büyüdü. İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünü bitirerek Çocuk Fizyoterapisti olma hayalini gerçekleştirdi. 26 yaşında ani bir kararla Mersin’e taşındı. Bu sırada Karadeniz Bölgesi’nde yapılmak istenen HES’lere karşı mücadele yürütürken tanıştığı Yeşil Gazete sayesinde, Mersin başta olmak üzere Türkiye ve dahi Dünya’nın her yerinde ekolojik mücadelenin devam ettiğini gördü. Mersin’de Kadın Mücadelesi yürütürken, “sakin sakin” takip ettiği Yeşil Gazete’nin ekibine Mersin’deki Kadın Eylemi Zinciri’nin haberini yaparak birdenbire dahil oldu. Henüz sadece Kadın haberleri yapan ve şaşkınlığını üzerinden atamayan Özgecan; Çocuk Fizyoterapistliği’ne, Kadın Mücadelesi’ne ve Ekolojik Mücadele’ye devam ederken sürpriz haber ve yazılarla da ileride karşımızda olacak gibi…

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

Geri dönüşümün davranışsal ekonomisi-2

Türkiye’nin atık yönetim karnesi ciddi anlamda endişe verici. Henüz kendi atıklarımızla ne yapacağımızı yönetemiyorken, Avrupa’nın atıklarının yarısının ülkemize gönderilmesi bu endişeyi daha da derinleştiriyor.

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

EN ÇOK OKUNANLAR