Kategoriler: EkolojiManşet

Mersin’de Ekoloji Atölyesi geleceğe yönelik umutları yeşertti

Mersin 68′liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nda 4 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştirilen Ekoloji Atölyesi gerek atölyeye katılan yüzü aşkın doğa korumacının varlığı gerekse de yuvarlak masa toplantısı sırasında Mersin’in sorunları masaya yatırılırken ortaya çıkan kollektif çalışma bilinci ile Mersin ve çevresini çepeçevre saran sermaye saldırısına bir dur deneceğine dair umutları yeşertti.

Atölye, saat 11:oo’de Anne Leonard’ın günümüz dünyasında şirketlerin aldığı rolü ve tüketim kültürünün hayatımızı nasıl tahakküm altına aldığına dair kısa filmi “Story of Stuff”‘ın (Nesnelerin Öyküsü) gösterimi ile başladı. Yaklaşık yirmi dakikalık süresi bulunan kısa filmin ardından atölye katılımcıları bir beyin fırtınası ile filmde değinilen konular üzerinden bir çözüm yoluna nasıl gidilebileceğini tartıştı.

13:00’de Ekoloji Atölyesi’nin açılış konumasının yapmak üzere söz alan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Mersin eş sözcüsü Osman Yılmaz, ekolojik tahribatın her yönünü yaşamakta olan Mersin coğrafyasında bunun gibi toplantıları daha sık yapmak gerektiğinin altını çizerek bu ilk adımın sonrasında da Yeşiller ve Sol Gelecek olarak ekoloji ile ilgili her türlü faaliyetin içinde olacaklarını belirtti.

Atölyenin gerçekleştiği 68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nın zamanında bir çöplük olarak kullanıldığını belirten Yılmaz, zamanın ANAP’lı Belediye Başkanı’nın kendilerine bu bölgeyi, “Nasıl olsa istediklerine ulaşamazlar!” zannı ile tahsis ettiğini ancak 68’liler Ormanı’nın aradan ondokuz yıl geçtikten sonra tüm Mersin halkı için bir mesire yeri haline geldiğini söyledi. Osman Yılmaz, Mersin için bir ilk olan ekoloji atölyesinin de başlangıcı için en uygun yerin 68’liler ormanı olduğunu sözlerine ekledi.

Ekolojinin Atölyesini düzenleyen Tarım Orkam-Sen Mersin Şubesi’nden Yılmaz Kilim ise slaytlar ile desteklediği sunumunda madde madde Mersin’in karşı karşıya kaldığı ekoloji tehditleri hakkında atölye katılımcılarına bilgi verdi.

Sunumuna Cehennem Deresi ve Kadıncık Vadisi üzerinde kurulması planlanan HES’lerin son durumunu aktararak başlayan Kilim, 25 kmlik mesafede ard arda hayata geçirilmesi planlanan hidroelektrik santraller ile bölgenin tüm suyunun şirketlerin tahakkümü altına girmesinin söz konusu olduğunu belirtti. Boğazpınar Köylülerinin başlattığı HES karşıtı mücasdeleye de değinen Yılmaz, Gök Hes’in faaliyete geçmesi ile köy sakinlerinin durumunun vehametini kavrayarak Akhan1 ve Akhan2 regulatörlerinin inşasına izin vermemek üzere çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını kaydetti.

Mersin Havaalanı projesinden de bahseden Yılmaz Kilim, planlanan havaalanının Adana Havaalanı’na yarım saat mesafede olduğunu kaydederek bu alanın inşası için en değerli tarım arazilerinin 800 hektarının (1600 futbol sahası) yok edileceğinin altını çizdi.

Mersin’i de içine alan kentsel dönüşüm projeleri hakkında da atölye katılımcılarına bilgi veren Kilim, Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde yürütülen kentsel dönüşüm projelerinin yaratacağı toplumsal dönüşümün geri dönüşü mümkün olmayacak tahribatlara yol açabileceğini sözlerine ekledi.

Göksu Deltası’nda hem Hes hem Termik hem Nükleer santral tehdidinin yanısıra çimento fabrikaları gerçeğinin de gözler önünde olduğunu aktaran Yılmaz Kilim, Ramsar sözleşmesi ile koruma altında olmasına rağmen mevcut yönetimin koruma için gerekli tedbirleri almak bir yana dursun tam tersine tüm deltadaki habitatı bütünüyle yok edecek çalışmalar içerisinde bulunduğunu belirtti.

68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nda tüm gün süren ekoloji atölyesinde sıra müzik dinletilerine gelmişti. Halk müziği sanatçısı Bayram Karataş, oğlu ve kızı ile birlikte sahne aldı ve 6 Mayıs’ın Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölüm yıldönümleri olduğunu anımsatarak devrim türküleri söyledi.

Karataş’ın ardından sahne sırası çok yeni bir müzik topluluğu olduklarını belirten Berguş‘a geldi. Berguş isminin eski türkçede “beşik” anlamına geldiğini belirten grup üyeleri kendilerinin ise genellikle kürtçe türküler seslendirdiklerini belirterek enfes ezgileri eşliğinde atölye katılımcılarının coşkularına eşlik etti.

Müzik etkinliklerinden sonra karettaları koruma kapsamında örgütlenen Akdeniz Üçüncü Göz Derneği Yönetim Kurulu adına Seyhan Akdoğan bilgilendirme konuşması yaptı. Karetta Karettaların üreme döneminde bulunduğumuzu belirten Akdoğan, bu konuda yöneticilerin ilgisizliğinden şikayet etti.

Atölyenin son oturumunda ise yuvarlak masa toplantısı ile Mersin’in ekoloji eksenli sorularına nasıl çözüm bulunacağına dair bir beyin fırtınası ortamı yaratıldı. Ekoloji Atölyesinin henüz salondan ayrılmamış katılımcıları Yılmaz Kilim’in moderatörlüğünde tek tek söz alarak hem sorunları dile getirdi hem de kendi çözüm önerilerini diğer atölye katılımcıları ile paylaştı.

Atölye tüm katılımcıların bundan sonraki dönemde de bu tür bilgilendirici ve tecrübe aktarıcı toplantıların hem Mersin merkezde hem de ekoloji tahribatının yaşandığı her bölgede tekrarlanması kararının oybirliği ile alınması ile son buldu.

Ekoloji Forumu’nun facebook adresine buradan erişmek mümkün.

Fotoğraflar: Ayşegül Karayiğit

Haber: Alper Tolga Akkuş

(Yeşil Gazete)