ManşetTürkiye

Marmara İletişim’de sular durulmuyor

0

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Gözde Yılmaz, Marmara Üniversitesi Dekanı Prof. Yusuf Devran’ın kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurdu. Savcılık Gözde Yılmaz’ın korunması için eğitimine aynı üniversitede devam eden bir polisi koruma olarak verdi. Öte yandan Yusuf Devran’ın dün verdiği talimatla Doç. Dr. Gözde Yılmaz’ın odasının kapısı çilingirle açtırılarak eşyaları depoya kaldırıldı.

Ali Dağlar’ın hürriyet.com.tr’de yer alan habere göre; Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi’nde, iki ay önce, Dekan Prof. Dr. Yusuf Devran’ı ‘üzerine yürüyüp tehdit etmekle’ suçlayarak savcılığa başvuran öğretim üyesi Doç. Dr. Gözde Yılmaz’a, aynı okulda mastır yapan bir polis yakın koruma olarak verildi.

Üniversitede bir başka gelişme de önceki akşam yaşandı. Dekan Devran’ın talimatı üzerine, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Ali Büyükarslan, üniversitede görevli güvenlikçiler ve bir grup memurla, Doç. Dr. Gözde Yılmaz’ın odasını çilingir yardımıyla açtırdı. Doç. Dr. Yılmaz ve oda arkadaşı bir başka akademisyenin bilgisayar ve eşyaları, bodrumdaki depoya kaldırıldı.

Odasında yaşananları derste öğrenen Doç. Yılmaz, kapının kilidinin değiştirildiğini görünce, oda arkadaşı Yrd. Doç. Emel Güler Yılmaz’la Harbiye Karakolu’na gitti. Akşam geç saatlere dek ifade veren akademisyenler, dekan ve yardımcısından şikayetçi oldular. İki akademisyen, dün sabah da İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’ye giderek, dekan ve yardımcısı hakkında suç duyurusunda bulundular. Bu arada, çeşitli gerekçelerle boşaltılması istenen odanın kapısına, dekanlık talimatıyla, Dekan Yardımcısı Büyükarslan ve Yrd. Doç. Emel Poyraz’ın isimleri çakıldı.

Doç. Dr. Gözde Yılmaz, Dekan Prof. Dr. Yusuf Devran’ın hazırladığı yüksek lisans ve doktora listesini jüri üyesi olarak imzalamadığı için tehdit edilip açık hedef gösterildiği iddiasıyla savcılığa başvurmuştu. İsteği üzerine koruma verilen Doç. Yılmaz, Dekan Devran’ı, Cumhurbaşkanı, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Rektörlüğe de şikayet ederek, “Dekanın baskıları, sözlü şiddeti, üzerime yürümeleri, öğrencilere hedef göstermesi nedeniyle can güvenliğim ve mesleki geleceğim tehdit altında. Şu an elimden gelen, yalnızca adaletinize ve vicdanınıza sığınmaktır” demişti. Dekanın kışkırttığı ülkücülerin gözdağı için kapısında nöbet tuttuğunu öne süren Yılmaz, dekanın jüri üyelerine onay için sunduğu; istedikleri isimleri “nokta”, istemediklerini “harfle” işaretlediği fişleme listesini delil olarak sunmuştu.

(T24)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.