Fotoğraf: Alev Karakartal
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün Deniz Kaşifi isimli su altı planörü, Marmara Denizi’nin sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi’ndeki kronik oksijen yoksunluğu sorununun endişe verici olduğunu belirtti.
Salihoğlu, “Ana bulgularımız, oksijenli Akdeniz suyunun Marmara’yı beslediği ve Marmara için umut vadettiği yönünde. Ancak artan kirlilik yüklerinden ötürü bu etkinin sınırlı kaldığını gözlemledik. Yüzeyin 0 ila 30 metre altında oksijensizlik durumu devam ediyor” dedi.
Bandırma ve Edremit körfezlerine Akdeniz’den oksijenli su akışı gözlense de Marmara’ya giren oksijen miktarı, İzmit Körfezi’nin etrafındaki oksijen fakirliğine fayda sağlayamıyor.
Oksijen fakirliğinin en önemli sebeplerinden biri de Marmara Denizi’ndeki sıcaklıkların artması. Artan sıcaklıklar oksijenin suda çözünmesini zorlaştırdığı için iklim krizi, Marmara’daki mevcut oksijensizlik sorununu daha da derinleştirecek.
Salihoğlu, son 20 yıldır deniz sıcaklığının ortalama 2 derece ısındığına dikkat çekerek su sıcaklığının şu anda mevsim normallerinin 2,5 derece üzerinde olduğuna dikkat çekti.
2014-2016 yılları arasında El Nino döneminde Marmara Denizi’nin sıcaklığı 14,72 dereceyken son ölçümler, sıcaklığın 17,21 dereceye yükseldiğini gösteriyor.
Oksijen yoksunluğu ve artan sıcaklıkların yanı sıra azot ve fosfat varlığı da Marmara Denizi’ndeki kirlilik seviyesinde bir azalma olmadığına işaret ediyor. 25 milyon insanın atığı, ileri biyolojik arıtma işleminden geçmeden Marmara’ya deşarj ediliyor.
Salihoğlu, Marmara Denizi Eylem Planı’nın acilen uygulanması gerektiğini söyledi ve Marmara Denizi’ne bırakılan suyun ileri arıtma işlemlerinden geçirilerek yeniden kullanılması gerektiğini vurguladı.
Bu sorunların hepsi bir araya gelince kirliliğin ve iklim değişikliğinin sonuçlarını denizin derinliklerinde gizlemek de mümkün olmuyor. Marmara Denizi’nin sorunları farklı şekillerde yüzeye çıkıyor.
Denizanası popülasyonundaki artış bir süredir dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanası sayısındaki artışın sıcaklık artışları ve su kalitesindeki bozulmadan kaynaklandığını söylüyor.
Marmara Denizi’ndeki azot ve fosfor yükü ve kirlilik, daha önce de müsilaj ile kendini göstermişti. Prof. Dr. Mustafa Sarı ise, “Önümüzdeki yıllarda yine müsilaj ile karşılaşacağız” diyerek uyarmıştı.
Ancak Marmara Denizi’nin yardım çığlıkları devam ediyor. Son günlerde deniz yüzeyinde gözlenen beyaz köpükler, gelecek felaketlerin öncüsü olarak yorumlanıyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…