Yitirmek ve yitirmemek arasında salınıyor hayat… Ne kadar keser bilmiyorum ama hiç değilse siz yine de sanat ve barışla kalın…

İçimdeki Şeytancıklar
Patlıyorduk gezegencek
günübirlik sayılara
dönüşüyorduk
ajanslara düşen
Giyiniyorduk kat kat
ifşa edilmemişliğin
özgürlüğü için.
Hava sıcak
tenler salamura
içimizdeki şeytancıklar
gölgede
serince
seriliyordu…
Hürriyet mi Kapalı’ydı?
Kapalı mı idi Hürriyet?
manzum, dizgin
saklı, haklı
sevgi, kaygı
biraz ergen
biraz unutkan
serbest
çağrışıyordum da
o kadar da
serbest miydim?
Minik Berru ölecekti
biliyordum
yine de
çok merak ediyordum.
Çark dönsün
diye vardım
çark dönüyordu
iyi ki vardım
iyi ki çark vardı
dönüyordum
Çarçabuk pörsüyüp
sonra çürüyecektik
ama üç kilonun
lafını etmeye
zamanımız
baki
Kapı önünde
gülücüklerle
ardında
hipertansiyonla
riyamızı pişiriyorduk
ağır ağır
huzur yalandaydı
huzurun nerede olduğunu
tarif edemeyecek kadar
yalancıydık zira
Nem şişe üstünde
yoğuşurken
ben ıslanıyordum
babamın 70ini göremediği günde
serbest değildim
ama
çağrışıyordum işte
elimden gelen
buydu
Kadıköy
15/7/16
1804