Diyarbakır’da, BDP, DTK, HAK-PAR ile KADEP’in düzenlediği ’Kürdistan Konferansı’ başladı. Konferansa, yazar, siyasetçi, akademisyen, dernek, siyasi parti ve grupların temsilcilerinden oluşan 173 kişi katıldı. İki gün sürecek konferansta, önümüzdeki ay Kuzey Irak’ta yapılması planlanan, ’Ulasal Kürt Konferansı’ ile ’Kürtler arası birlik’ konuları tartışılacak.
Konferansın açılış konuşmasını Kürtçe yapan Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, herkesin fikrini çok açık, özgürce açıklamasını ve tartışmaları gerektiğini belirtti. Türk, “Kürt siyasetinde çok eksik, yetersizliklerimiz var, bunları gidermemiz gerekiyor. Emperyal devletler Türkiye, ABD, AB ülkeleri, İran, Ortadoğu’nun değişim sürecinde çıkarlarını ön plana almış durumdalar. Kürtler’in sesini kısmak istiyorlar. Birlik, beraberliğimiz söz konusu olursa bunu başaramazlar. Bunun için de gerçekçi, şeffaf bir Kürt siyaseti üretmemiz gerekiyor” dedi. Barış için uğraştıklarını dünyanın bilmesi gerektiğini bildiren Türk şöyle dedi: “Demokrasi, özgürlük ve barış için mücadele veriyoruz. Bunun için, bunu dünyaya göstermemiz için kendi aramızda birlikteliği sağlamamız lazım. Kürdistan’ın dört parçasında da sıkıntıya düşmemek için, ittifak için, genel konferans için hizmet verilmelidir. İsteklerimizi şeffaf anlatmamız gerekiyor. Biz görüyoruz ki, bu konferansla Kürtlerin birliği oluşuyor. Onun içi kimse ben dememeli. Birlik olmazsa çözüme yakınlaşamayız. Hangi proje nasıl başarıya ulaşır bizim bunun üzerinde çalışmamız lazım. Kürt siyasetçilerinin üzerinde büyük bir yük var. Bizler, Kürt siyasetçileri bu yükü doğru yere doğru taşımamız lazım.”
BAYDEMİR: BİRLİĞİMİZ, KURTULUŞUMUZDUR
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir de, konferansın gerçekleştiği günün Kürt halkı için tarihi öneme sahip olduğunu savundu. Kürt halkının önünde iki seçenek bulunduğunu ileri süren Baydemir, şöyle konuştu:
“Kürt halkı ya 30-40 yıl daha bu acıları yaşayacak ya da birliğini oluşturup yakaladığı barış ve özgürlük zeminini ortaya çıkaracak. Biz iyi bir siyaset yürütüp birliği oluşturabilirsek kimsenin yaşamını yitirmesine gerek kalmayacaktır. Bu alanda çıkacak birlik Kürt halkının kurtuluşunu özgürlüğünü getirecektir.”
HAK-PAR GENEL BAŞKANI BOZYEL: PKK SİLAH BIRAKSIN
Konferansta konuşan HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel ise, silahlı mücadelenin siyasi alanı bloke ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bizim tespitlerimize göre, gelinen aşamada silahlı mücadele ile yeni kazanımlar elde etmek bir yana, çatışmalı ortam Kürt sorunun barışçıl demokratik çözüm zeminini zayıflatmakta. Silahlı hak arama yöntemi halkımızın mücadele potansiyelini daha etkin ve sonuç alıcı bir biçimde ortaya çıkartmakta zora sokmaktadır. Bu tablo içinde, PKK cesaret gerektiren tarihi bir karar alma eşiğine geldiği açıktır. Bu karar, silahlı mücadeleyi bir mücadele yöntemi olmaktan çıkartmak olmalıdır.”
Bozyel, TBMM’yi boykot eden BDP milletvekillerine de çağrı yaparak, 1 Ekim’de parlamentoya gitmelerini istedi.
ELÇİ: BARIŞSEVERİZ
KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi de, bir halkın birlikte hareket etmeyi becerdiği oranda onurlu müreffeh eşit demokratik bir yaşamı hak ettiğini söyledi. Elçi, “Gruplar kişiler, partiler, ön plana çıkarılmamalıdır. Ortak değer ve çıkarlarımızı açığa çıkarmalıyız. Kürt halkı özgür olmak, onurlu bir yaşam istiyor. Bu ortak paydaları işlemeliyiz. Kürdistani değerler tabanından birlik aramalıyız. Kürtler savaşmaya zorlandıkları için savaşıyorlar. Yoksa barışsever bir halktır. Özgürlüğümüzden feragat etmeyeceğimiz bilinci ile barışsever olduğumuzu her kese göstermeliyiz” diye konuştu.
DEMİRTAŞ: MASA BAŞINDA ACEMİYİZ
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, konferansın Kürt halkının geleceğine ışık tutacağına inandığını söyledi. BDP olarak, ’Kürt siyasal birliğini’ sağlamak sorumluluğu ile karşı karşıya kaldıklarını bilincinde olduklarını belirti. Dünyada, Kürtler kadar parçalanan başka bir halk bulunmadığını savunan Demirtaş, kendilerine yabancılaştıklarını ifade etti. Yeri geldiğinde iki kardeşin gözünü kırpmadan, bir karış toprak için birbirini öldürdüğünü kaydeden Demirtaş, “Kürt halkı hiçbir ayaklanmada mevzide kaybetmemiştir. Yenilginin ve geriye düşmelerin iki önemli faktörü karşımıza çıkıyor. Birincisi iç ihanet, ikincisi de masa başındaki acemilikler, saflıklardır” dedi.
“KÜRDİSTAN ESİNTİSİ, ARAP BAHARINA MAYA EDİLMELİ”
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkının varlığını ispat edebildiğini belirterek şöyle dedi: “Sıfır noktasından artıya geçmek yeni bir çaba ve kararlılık gerektiriyor. Arap dünyasında estirilen bahar havasını önemsemekle birlikte Kürt coğrafyası yani Kürdistan’daki değişim esintisiyle bütünleşmediği sürece nihayete ermeyecektir. Bundan emin olalım. Eğer ki Kürdistan esintisi bu rüzgara maya edilmez ise, emin olun ki Arap dünyasındaki değişim diktatoryal rejimlerin renk değişiminden ibaret kalacaktır. Kürt halkı başta Ortadoğu’da tüm mücavir alanında toplumsal dönüşüm ve değişimin anahtarını elinde bulunduruyor. Bunu uluslar arası güç odakları da bilmektedirler. Ve biliyorlar ki ’Kürdistan devrimi’ olmaksınız bölgesel dönüşüm mümkün olmayacaktır.”
Kendilerinin geliştireceği stratejinin, bölgesel dengelerin şekillenmesinde etkin rol oynayacağını ileri süren Demirtaş, konferansa katılan diğer Kürt parti ve oluşumlara seslendi. Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kürt halkının tüm medeni halklar gibi uygar ve bir statüye kendisi olma isteği genel kabulümüzdür. Kürt halkının parçalanmışlığını kader olarak görmemekle birlikte, statüsel çözümlerin parça özgülünde mümkün olacağını düşünüyoruz. Çözümün parça özgülünde olması ile birlikte Kürt halkının demokratik ulus temelinde bütünlüklü bir stratejiye sahip olabileceğini savunuyoruz. Kürt halkı bizlere siyasal birliği dayatmıştır.”
(Ajanslar)