Ekolojik YaşamManşet

Kuraklık Gaziantepli çiftçileri de mağdur etti

0

İklim değişikliği, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve azalan yağışlar Türkiye’yi kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya getirdi.

Kuraklıktan en çok etkilenen illerden biri de suyunu komşu illerden yüksek maliyetlerle temin eden Gaziantep oldu.

Gaziantep Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit ve Yavuzeli Ziraat Odası Başkanı Bekir Sakar Ay Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Ay’ı ziyaret etti.

Çetin Karabıyık’ın Gaziantep Güneş’te çıkan haberine göre, oda başkanları dönemin kurak geçtiğini, yağışların dağılım ve miktar açısından yeterli olmadığını, kuraklığın ciddi tehdit oluşturduğunu ifade ettiler.

“İyi bir yağmur yağarsa daha da mutlu olacağız”

Yavuzeli Ziraat Odası Başkanı Bekir Sakar, “Geçtiğimiz hafta yağan yağmur sonrası çiftçimizin yüzü biraz olsun güldü. Meteorolojiden almış olduğumuz bilgilerle önümüzdeki hafta çok güzel bir yağmur bekliyoruz. Bu yağışla birlikte çiftçimizin yüzü gülecek. Nisan ayında inşallah iyi bir yağmur yağarsa daha da mutlu olacağız. Krediler ile ilgili çok sorunumuz vardı ama Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin büyük çabalarıyla başta devletimizin, hükümetimizin ve Tarım Bakanlığı’nın da emekleriyle çiftçilerimizin borçlarını 1 yıl ertelediler. Yavuzeli merkezimize bağlı 8 mahallemizde 2 tane sulama kanalımız tahrip olmuştu. Bu kanallarla ilgili Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, GASKİ Müdürlüğü ve Yavuzeli Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla kanallarımızı yenileyeceğiz. Bu sayede çiftçilerimiz inşallah suya kavuşacak” dedi.

“Hava sıcaklığı neredeyse hiç eksiye düşmedi. Bu çok tehlikeli bir durum”

Şu anda çok tehlikeli bir dönemde olduklarını belirten Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, “Bu dönemde soğuklaması gereken bazı ürünlerimiz var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hava sıcaklığı neredeyse hiç eksiye düşmedi. Bu çok tehlikeli bir durum. Bazı bağlarımızın gözlerinde havanın sıcak gitmesinden dolayı açılmalar oldu. Eğer hava sıcaklığı bundan sonraki süreçte eksiye düşerse ürünlerimiz zarar görecek. Kuraklık halen devam etmektedir. Yağan yağmur geçici olarak karşıladı ama hiç kar yağmadı. Bu yağan yağmurun yer altı sularına hiçbir faydası olmaz. Bizim halen derelerimiz akmıyor. Dereler akmadan bizim yer altı sularımız zenginleşmez. Yeraltı suları zenginleşmediği için de özellikle Şahinbey bölgesinde hiçbir akarsu ve barajımız yoktur. Yeraltı sularından faydalanıyorduk o da hava bu şekilde devam ederse ki inşallah etmez yine kuraklıkla baş başa kalacağız diye çiftçilerimiz tedirgin durumda. Yağmurlar Mart ayının başında gelmesi için dua edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Fırat Nehri boşa akıyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kurak bir bölge olmasının artık kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Çolak, “Bu çiftçinin kaderi olmaması gerekir. Bizim yanı başımızda akan bir Fırat Nehri var. Boşa akan su ne getiriyor ki? Ülkemize hiçbir fayda sağlamıyor. Devletimiz bu suyu Barak Ovası’na, Karkamış Ovası’na, Şahinbey’e taşıyabilir. Çiftçimizi canlandırabilir. Her sene her senekinden kurak gidiyor. Bu konuda devletimizden beklentilerimiz çok fazla. Olmazsa olmazımız bizim sulu tarıma geçmemiz” dedi.

Çiftçilerimiz mağdur oldu

Kredi noktasında kolaylık sağlandığı ancak bunun çiftçiye yeterli olmadığını belirten Çolak, “Bizim bölgemizin kuraklık olduğu dönem 8. ayda belli oldu. Bizim hasat dönemimiz o zaman çünkü. Bu çiftçinin derdine o zaman çare olunması lazımdı. Bu çare aralık ayında yapıldı. O dönemden önce bankadan kredi kullanan çiftçilerimiz mecbur kredisinin günü geçtiği için öncesinden ödeme yapmak zorunda kaldı. Bunun içinde çiftçi tarlasını, traktörünü satarak borcunu ödedi. Geç kalındığı için çiftçimiz faydalanamadı. Sürede kısa tutuldu. Biz bu konudan dolayı da şikayetçiyiz. Çiftçilerimiz mağdur oldular. Biz isterdik ki hasat sonrası komisyon kurulsun. Bölgede kuraklık varsa o anda yansısın ki herkes faydalansın.” açıklamasında bulundu.

Toplulaştırmada ilerleme yok

Şahinbey bölgesindeki toplulaştırma hakkında bilgi veren Çolak, “Toplulaştırma 2011 yılından bu yana devam ediyor ama hiçbir şekilde ilerleme yok. Şimdiye kadar yapılan planlama çiftçiyi tatmin etmemiştir. Toplulaştırma Tokatlı bir taşeron firmaya verildiği için biz ne zaman oda olarak kendisine ulaşamıyoruz. Tokat’ta oturan bir kişi benim çiftçimin köyündeki tarlanın toplulaştırması olmaz. Sahaya gelecek. Muhtardan, Ziraat Odası’ndan bilgiler alacak ki ancak o zaman sağlıklı olsun. Bir an evvel bu işin bitirilmesi lazım.” dedi.

“Fıstığa sabit bir fiyat istiyoruz”

Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, “Fıstık rekoltesinde geçen yıl sıkıntı yaşadık ancak iç piyasaya yetecek derecede fıstığımız var. Fıstık hasat zamanı üreticiden 14 liraya alındı ve şu anda 35 liraya fıstık satışı yapılıyor. Bu benim zoruma gidiyor. Fiyatların bu şekilde olmasından dolayı üretici rahatsız. Fıstığın bu şekilde fiyatının artmasının en büyük sorumlusu ambarcılar. Fıstık üzerinden oyun oynanıyor. Bu işten para kazanıyorsa bu kadar da kazanmaması lazım. Hasat zamanının üzerinden 5 ay geçti. 5 ayda fiyat bir anda 3’e katlandı. Bu yanlış bir uygulama. Fıstığa sabit bir fiyat istiyoruz. Enflasyona göre bir artış olsun ki üretici de ne kazandığını bilsin.

“Dosya parası alınmamalı”

Ziraat Bankası’nın çiftçiden dosya masrafı adı altında para tahsil edilmesinin yanlış olduğuna değinen Yiğit, “Çiftçilerimiz kredi ile traktör alıyor. Devlette hazineden çiftçinin faizinin yarısını ödüyor. Ziraat Bankası her çiftçiden dosya masrafı adı altında 2 bin 500 lira alıyor. Bu para alınmamalı. Çiftçi aldığı makinayı üretimde kullanacak. Bu konuyu yazılı olarak Tarım Bakanımıza ilettim” dedi.

Kuraklık sorununa 11 maddelik çözüm önerisi

İklim değişikliğinin çarpıcı yüzü: Su ayak izi hesaplanmadan kuraklık yönetimi olmaz!

Aynı tas aynı hamam: Türkiye’nin kuraklıkla imtihanı

 

(Gaziantep Güneş)

You may also like

Comments

Comments are closed.