Küçükkuyu’da sel isyanı: Bu son olsun!

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale’nin Küçükkuyu İlçesi’nde sel felaketine neden olan Ilıca Deresi taşkınına ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.

Basın açıklamasını aynen paylaşıyoruz;

“Sel göz göre göre geldi!

Bu son olsun!

Doğa, uyarılarımıza kulak vermeyenleri değil bizi haklı çıkardı.

 

Doğayı, Kazdağı’nı hafife alıp binlerce yılda oluşarak var olanı dizginlemeye, Ilıca deresini “ıslah” etmeye çalışanlar iyileştirme değil Küçükuyu’nun başına dert açtılar. İşyerlerini, evlerini sel basan Küçükkuyu esnafı ve halkına binlerce liralık zarar dışında ayrıca tüm Küçükkuyulularda da derin bir üzüntü yarattı.

Kabahat doğada değil, doğaya set çekende

Hatırlarsınız, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği olarak Küçükkuyu Belediyesi, DSİ ve Kaymakamlık nezdinde çeşitli girişimlerde bulunmuş, Karayolu köprüsü genişletme çalışmasının dere ıslahından önce yapılması gerektiğini ve ıslah projesinin ekosisteme uygun bir şekilde  revize edilmesini önermiştik. “Dereleri beton duvara almak çözüm değil”, “ağaç kesmek doğru değil” demiştik. . Çabalarımız sonuçsuz kalmış, onlarca çınar ağacı da kesilmişti. Dere yatakları on binlerce yılda oluşuyor. Doğal ortamın topoğrafyası, bitki örtüsünün yoğunluğu, bölgenin yağış özellikleri ve doğal engeller belirliyor dere yataklarının oluşumunu. Zeminin özellikleri, denize kavuşmak için düze indiğinde oluşan taşma alanlarının yapısı önem kazanıyor. Bütün bunları dikkate almadan yapılan “betonlama” faaliyetleri ile dereler asla ıslah edilmiş olmuyor. Dere tabanlarını betonlayıp, iki yakasını da taş duvarlarla çevrelemekle yapılan “ıslah” projelerinin yanlışlığı daha ilk yoğun yağışta geri dönüyor. Doğa, Kazdağı hesap hatalarını asla affetmiyor.

Nitekim affetmedi ve sonuçta olanlar oldu. Küçükkuyu’yu sel bastı. Onlarca işyeri, ev, bahçe, kamu kurumu binası sular altında kaldı. 30 kadar koyun, barınakta yaşayan 15 kadar sokak hayvanı canından oldu. Doğa, uyarılarımıza kulak vermeyenleri değil bizi haklı çıkardı. Biz dememiş miydik demek hoş değil ama, biz dememiş miydik?!

En büyük tesellimiz, daha fazla can kaybı ve maddi zarar yaşanmaması. Ama bu bir kader değil. Kabahat doğada değil öneri ve uyarılara kulak tıkayan ilgili ve yetkili kuruluşlardadır.

Zarar ziyan esnafa

Dere ıslahları betonu arttırarak olmamalı. On yıl süreyle, o betonun içinden sakince denize kavuşan sular, on birinci yıl ilk yoğun yağış sonrasında bendine sığmayabiliyor, sınırlamalara aldırmıyor. Dere, kendi yuvarlayıp getirdiği taşların üzerinden  sıçrayarak akmalıdır, tabana dökülen betonun üzerinden hızlanarak kayması ise asla doğal akış değildir.  Dere suları, yatağını iki tarafta çevreleyen yamaçların otu, çalısı ve ağacı ile kucaklaşmalıdır, betonun engeliyle karşılaşıp yatağına geri dönmeye mecbur bırakılması doğru çözüm değildir.

Ayrıca bu işleri yapan kamu kuruluşları, yapacakları bayındırlık yatırımlarının çerçevesi konusunda anlaşıp, gerekli koordinasyonu da kurmadıklarında sorunu sadece büyütmüş oluyorlar. Karayolları’nın yaptığı köprü inşaatı, Ocak ayının ortasına kadar bir türlü bitirilmeyip, süründürüldüğü için, yoğun yağışların ve selin tahribatı katlanarak artmıştır. Karayolları’nın 2016’da başlattığı köprü genişletme çalışmasının, DSİ’nin ıslah çalışmalarıyla eşgüdüm içerisinde ve birlikte gerçekleştirilmesine bir engel mi vardı?

Aynı zaman dilimi içinde köprünün bitirilmeyip 2017 Ocak ayına sarkıtılmasının zararını Küçükkuyu esnafı çekmiştir.

Bu son olsun

Öte yandan, yanlış ıslah projesi ve iki kamu kuruluşunun eşgüdüm sağlamadan ayrı ayrı yürüttükleri çalışmalar, halkın cebini de vurmuştur. Sonuçta vergilerimizle yapılan bayındırlık yapıları çöktü, bozuldu, ki bunun sorumluları da hesap vermeli, kaynaklarımızı heba edenler affedilmemelidir. Ayrıca halk ve esnafımız önemli ölçüde zarar gördüler. Bu zararlar acilen tespit edilmeli ve derhal ödenmelidir. Onarım çalışmaları, vakit geçirilmeden başlatılmalı ve bu kez iki kamu kurumu işbirliği içinde çalışıp işi en kısa zamanda sonlandırmalıdırlar.

Ilıca deresi taşkını, dayanışmanın önemini bir kere daha gösterdi. Başta Küçükkuyu belediyesi ve belediye ekipleri olmak üzere taşkında canla başla çalışan Küçükkuyululara teşekkür ederiz.

Selden zarar gören tüm Küçükkuyululara, tüm Küçükkuyu esnafına, hepimize geçmiş olsun.

Umarız bu son olur.

Bu son olsun!

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği

 

(Yeşil Gazete)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

Türkiye ve Avrupa kentlerinin temsilcileri ‘yeşil bir gelecek’ için Konak’ta

Konak Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Avrupa'dan belediye temsilcilerinin de katıldığı İklim Zirvesi'nde iklim kriziyle mücadele deneyimleri ve iyi uygulama örnekleri paylaşıldı.

Bolu’daki tarihi kaya oymaları, artık birinci derece sit alanı

Bolu, Kıbrıscık'taki tarihi kaya oymaları ile yerleşim yeri, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararıyla '1'inci Derece Arkeolojik Sit Alanı' ilan edildi.

Deprem sonrası Malatya’da TOKİ’lerdeki foseptik çukuru, içme suyunun üzerine açıldı

Malatya, Akçadağ'a bağlı Aksaray mahallesindeki yurttaşlar, yeni inşa edilen köy evlerine yakın bir bölgede açılan foseptik çukuruna tepki gösterdi. Yurttaşlar, deprem sonrasında yapılan 40’a yakın köy evi için oluşturulan fosseptik çukurunun, ileride sızma yaparak hemen yanı başındaki içme suyuna karışmasından endişe ediyor.

Söğütlü’de su nöbetinde gözaltına alınan köylüler anlatıyor: ‘Gelsinler köyü de yerinden kaldırsınlar’

Fethiye, Söğütlü'de köylerinin tek su kaynağını HES’e karşı korumak istedikleri için jandarma müdahalesi ile gözaltına alınan köylüler, anlattı: 'Suyumuz gittikten sonra köyde, Yürek mahallesinde kalmanın bir anlamı yok. Girişe çıkışa ‘Satılık köy’ diye ilan yazmayı düşünüyoruz. Su olmadığı zaman burada yaşam yok.'

EN ÇOK OKUNANLAR