Ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altında olan kızıl geyiklerin
yaşam hakkı için Vegan Derneği Türkiye (TVD) tarafından Bolu’daki “av ihalesinin” iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı’na açılan davada ikinci ara karar da hayvanlar lehine verildi.
TVD, yürütmenin bir an önce iptal edilme çağrısını yineledi.
Hayvanların ölümü bir süre daha engellendi
Kasım ayı başında verdiği ilk yürütmeyi durdurma kararında, av ihalelerini açan bakanlıktan “dava konusu işlemin hukuki ve maddi” gerekçelerine dair ayrıntılı rapor isteyen Bolu İdare Mahkemesi, TVD’nin gönderdiği ikinci savunmanın ardından da bakanlık raporlarını yetersiz buldu.
Bakanlıktan bir kez daha “ihtilafa yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilerek” yaş, cinsiyet gibi popülasyona dair ayrıntılı ön etüt çalışmalarına, envanter kriterleri ve tekniklerine dair ayrıntılı bilgi talep eden mahkeme, aldığı ikinci “yürütmeyi durdurma” kararı ile 15 kızıl geyiğin öldürülmesini bir süre daha engellemiş oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın avın gerekliliğinin kanıtlanması amacıyla hazırladığı savunmasında yer alan ek dökümanlar Isparta Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Yasin Ünal’ın, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi bölümünden Doç. Dr. Akif Keten’in ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Vedat Beşkardeş’in imzalarını taşıyor.
Raporlarda, kızıl geyiklerin zararlı olduğu ve av faaliyetlerinin koruyucu veteriner hekimlik uygulaması olarak değerlendirilmesi gerektiği iddialarına yer veriliyor.
‘Bakanlık veri sunamadı’
TVD ise mahkemeye sunduğu ikinci savunmasında avcılık faaliyetlerinin etik,
hukuk ve bilim dışı olduğunun bir kez daha altını çizmişti:
Davalı savunma dilekçesinde, dava konusu avın sürdürülmesinin istendiği bölgedeki kızıl geyiklerin ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde neden zararlı sayılması gerektiğini, bu bölge özelinde kaç kızıl geyiğin belirtilen kriterler uyarınca zararlı olduğunu, bu kriterlerin yerine gelmesine dayanak gösterilebilecek bilimsel araştırma ve incelemeleri açıklayamamış, bu konuda veri sunamamıştır.
Kızıl geyiklerin avlanmasına gerekçe olarak olası salgın hastalıklar gösterilmek istenmiş, ancak herhangi bir kızıl geyikte salgın hastalık tespit edildiğine veya salgın hastalığa yönelik bir emareye dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Salgın hastalık denen tehlike yalnızca bir olasılıktan ibaret olup somut verilerle bir salgın hastalık tehlikesinin bulunduğundan bahsedilemez iken, hayvanların avının hukuka uygun olduğunun söylenmesi halinde ne Bern Sözleşmesi’nin, ne de nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanların koruma statüsünün bulunmasının hukuken bir karşılığı kalmayacaktır.”
Bakanlığın dilekçesine dair tespitler
Ayrıca TVD, Bakanlık tarafından sunulan savunma dilekçesi için şu tespitlerde bulundu:
- Kızıl geyik popülasyonuna dair envanterler gereği gibi hazırlanmamış ve yaklaşık sayılar verilmiştir. Dosyaya sunulan tüm Arazi İnceleme Raporları kelimesi kelimesine aynı biçimde düzenlenmiş, her birinde yuvarlak sayılar kendine yer bulmuştur.
- Kızıl geyik sayıları farazi bir şekilde belirlenmiştir. Sahada bulunan hayvanlara yönelik herhangi bir gözlem dahi yapılmadığı raporda açıkça görülmektedir.
- Üstelik av kararı, daha sayım dahi yapılmadan alınmıştır.
- Ek olarak, av kararı almak için yöredeki avcılara danışıldığı bildirilmiştir. Bu da bakanlıkça alınan kararların bilimsellikten ne kadar uzak ve yanlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.