EkolojiManşet

Kissebükü, Bakanın doğal SİT’e otel ısrarına direniyor

0

Kültür ve Turizm Bakanı’nın sahibi olduğu ETS’ye ait otel projesine halk tepkili. Doğal SİT alanında yer alan projenin ÇED bilgilendirme toplantısı tartışmalı geçti.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy‘un sahibi olduğu ETS’nin, Bodrum Kissebükü, Adalıyalı Koyu’nda 124 bin metrekarelik alana inşa etmek istediği “Maxx Royal Bodrum Oteli” ile ilgili ÇED toplantısı yapıldı. Otelin doğal SİT alanına yapılmasının planlandığını belirten yöre halkı, hukukçu ve çevre aktivistleri, ‘ÇED gerekli değil’ kararınının bilirkişi raporunda da mahkum edildiğini, projeye karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararı, avukat Betül Sümer Cinmen tarafından yargıya taşınmış, Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin oluşturduğu bilirkişi heyeti de bölgenin mutlaka korunması gerektiğini vurgulamıştı.

Yasal süreçte oluşturulan 2. bilirkişi heyeti de şu görüşü paylaşmıştı:  “Arkeolojik açıdan Adalıyalı Koyu’nun tamamı 1. derece Arkeolojik SİT özelliğine sahiptir. Turizm konaklama tesisinin faaliyete geçmesi halinde, kentsel yerleşmeye uzakta bulunan ve doğal yapısını yitirmemiş olan proje alanı ve çevresi önemli bir yapılaşma baskısına maruz kalacaktır.”

Bodrumaktif.com’da yer alan habere göre, yasal süreç devam ederken 8 Mayıs’ta şirkete verilen son Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) onayıyla ilgili halkın katılımı toplantısı düzenlendi. oplantıda Çiftlik Muhtarı Halil Köse ““Toplantının yeri burası olmamalı. Adalıyalı, Çiftliğe 6 km uzaklıkta iken siz 30 km uzaklıkta toplantı yapıyorsunuz. Bu toplantı yeniden yapılmalı” derken, diğer katılımcılar “Bütün engellere rağmen katılımın yüksek olması ve Mazılı yerel halkın gösterdiği ilgi  de gösteriyor ki, bu otel buraya yapılamaz” ifadelerini kullandı.

‘Halkı bilgilendirmek için değil, kredi alabilmek için’

Avukat  Betül Cinmen de ÇED toplantısının, şirketin uluslararası kredi alabilmesi için yapılmasının zorunlu olduğuna, aksi halde kredi alamayacağına dikkat çekti. Cinmen,  şunları söyledi: “Yürütmeyi durdurma kararı verilen 25 binlik plana rağmen 1/binlik ve 5 bin ölçekli planı nasıl yapıyorsunuz? Bu bir suçtur, neyin üzerinde konuşuyorsunuz bilmiyorum, bu konuda suç duyurusunda bulunacağız. Bakanılk olarak yürütmeyi durdurma kararını bilmemeniz mümkün değil, sanki yürütmeyi durdurma kararı yokmuş gibi davranamazsınız, suçtur. Bunlar eski 1/25 bine göre yapılmış plan.” .

Projenin ÇED raporunu hazırlayan çevre mühendisi Mustafa Tel’in çuval bezi üzerinde yaptığı  sinevizyon gösterisinin sonunda, Muğla Çevre Şehircilik Müdürlüğü yetkilisi Bekir Erdoğan toplantıda bulunanlara söz verdi. Söz alanlar sırasıyla ve özetle şunları söyledi:

Ayşe Temiz  (Arkeolog): Bodrum müzesinden emekliyim bu bölgeyi çok iyi bilirim. İnşaat yapılacak alan 2863 yazılı yasaya göre buraya inşaat yapılması yasak ve sakıncalı. Bu projeyi aklım almıyor. Ormanlık alanda cetvelle çizilmiş gibi plan olmaz.

Arif Yılmaz (Kaptan): Önünüzdeki deniz alanının tamamı arkeolojik SİT alanıdır. Bütün bölge arkeolojik deniz alanıdır ve dalışa yasak bölgedir. Buraya iş makinası girdiği andan itibaren tarih fışkıracak, ondan sonrada geri dönüşü olmayacak. Burası aynı zamanda deniz turizmi alanıdır; mavi yolculuktaki teknelerin konaklama alanıdır. Turizm tek taraflı olamaz. Bir yandan tesis yaparken bir yandan haritalara işlenmiş koyları deniz turizmine kapatacaksınız, böyle şey olmaz. Bu alanın tahsisi yasal değildir, buraya açılan tahsisler kendi direktifleri ile 2007 şubat ayında ortadan kaldırılmıştır, yani yok hükmündedir

Rana Öztürk (Tema Bodrum Temsilcisi): Buranın köylüsü bu denizlerden ekmek yiyor, bu anlattıklarınızın tamamı katliamdır, köylünün ekmeği ile oynamayın. Eko sistemi bozarsınız. İnsanların ekmeğini öldüreceksiniz. Buradaki oteller köylüyü tuvalet bekçisi bile yapmıyor, şimdi buranın denizine göz diktiniz, süslü püslü laflarla köylüyü kandırmayın, biraz vicdanlı olun. .

Erdem Ağan (Yat imalatçısı-Denizci): Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesiyim. 1960 lardan sonra deniz turizmi Bodrum’dan başladı, sonra yat imalatçısı sektörü canlandı. Mavi tur, denizi doğayı ve güneşi satabileceğimiz başka bir turizm yok; burada arkeoloji ve tarihi de eklemişiz. Kissebükü ve Adalıyalı’ yı yok etmek üzereyiz. Buraya yol inerse bu koyları, doğayı kaybederiz. 400 personel değil 25 bin kişi ekmek yiyor, 5 bin yat bu koylara demirliyor. Bir yeri yaşatmaya çalışırken başka birçok sektörü öldürüyoruz.

Rüştü Tezcan (Denizci –Yatcı ): Bu koylar çok az kaldı çok özel koylar. Yapılacak yer çok lüksmüş çok lüks tesisler her yere yapılabilir. Yatırıma karşı değiliz ama yeri çok iyi belirlenecek. Mavi yolculuk sürdürülebilir turizm türüdür, bunu öldüremezsiniz;  tek rakipsiz sektörümüzdür, çünkü dünyada çok az yerde yapılabilmektedir. Mavi yolculuk Pamukkale ve Kapadokya gibidir. Burada köylünün tapulu arazileri imara kapalı, ama otel inşaatına açık. Olacak şey değil.

Güney Şirin (HDP Ekoloji Sözcüsü): Turizm, insanları beton içerisinde lüks odalarda yatırmak değil. Mavi ile yeşilin eşsiz olduğu Gökova’sı ile tur yaptıracağız. Binlerce yıllık arkeoloji yapısı ile tur yaptıracağız . Bu tür tesisler yerine ev pansiyonculuğunu özendirmeliyiz. İnsanlar Ankara’nın İstanbul’u betonundan kaçıp bu doğaya geliyorlar. Bu doğayı yok edersek, özellikle doğayı korumak ile ilgili yetki alanlar bunu yaparsa bu ülke biter. 1970 lerde 88 tane koy varken bugün 44 koy kalmış. Turizm bakanı burayı yaparsa bu koy olmayacak. Başka bakanların yetkililerin başka koylara inşaat yapmasına nasıl engel olacağız? Nüfuzunu, gücünü kullanıp tahsis alarak inşaat yapıyor. Burada çıkacak hafriyat nereye gidecek? 30 km. ormanlık alan yok edilecek. Buranın yeniden eski haline gelebilmesi için 300 yıl geçmesi gerekiyor. Bu tesisin yapılmasını halkın karşı çıkılmasına rağmen yapılmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Bige Karan (Dernek başkanı): Bodrum’u korumak için dernek kurmak zorunda kaldık. 125 bin metrekarenin tek bir metrekaresine bile çivi çakılmasını beton dökülmesini istemiyoruz.

BOYD Başkanı toplantıyı terk etti

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu; Bodrum’un Mavi yolculuk sayesinde dünya markası olmadığını, kentin bu tür markalara ihtiyacı olduğunu söyleyince, büyük tepki gördü. Karcıoğlu, tepkiler üzerine toplantıyı terk etti.

Bu yılın başlarında otel projesi için imar değişikliğine gidilmiş; 25 dönüm alan için ek inşaat izni verilmişti. Bakan Ersoy da kaçak otelleri için imar barışı uygulamasına başvurduğunu açıklayarak “Çok büyük avantaj, niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil. İşletmelerin yarım sezonluk kârı” demişti.

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.