Kayakçıların, kullandıkları kayak pistlerindeki karda, yüzyıllarca yok olmaması nedeniyle “sonsuza kadar kimyasallar” olarak bilinen insan yapımı per- ve polifloroalkil maddeler ( PFAS ) bıraktığı ortaya çıktı.
Endüstriyel işlemlerde, yangın söndürme köpüklerinde ve tüketici ürünlerinde yaygın olarak kullanılan 10.000 kadar maddeyi içeren PFAS’ların bazıları kanserler, tiroid hastalıkları ve bağışıklık sistemi ve doğurganlık sorunlarının yanı sıra ceninlerde gelişimsel kusurlarla ilişkilendiriliyor.
Aberdeen‘deki James Hutton Enstitüsü ve Avusturya‘daki Graz Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, kayak balmumunda yaygın olarak kullanılan 14 farklı türde PFAS kimyasalı, normalde kayak için kullanılmayan alanlara göre Avusturya Alpleri‘ndeki kayak merkezlerindeki topraklarda çok daha yüksek seviyelerde bulunuyor.
Baş araştırmacı Viktoria Müller, “Bunlara kalıcı kimyasallar deniyor çünkü parçalanmaları yüzlerce yıl alacak. Doğada birikiyorlar veya yer altı suyu sistemleri de dahil olmak üzere daha geniş bir çevreye yayılabiliyorlar ki bu da asıl endişe kaynağı” diyor.
Araştırma, PFAS’ların kayak balmumunda kullanımına ilişkin endişeler olsa da , Alplerdeki kayak pistleri üzerinde yapılan bu çalışma, bu tür balmumu alanlarının kullanıldığı kayak yapılan her yerde daha yüksek PFAS konsantrasyonları üreteceğini gösteriyor: “Ancak kayak yapılmayan yerlerde bile bu kimyasalın çevreye çok yaygın şekilde yayılması nedeniyle hala küçük tespitler mevcut.”
Kayakçılar balmumunu kayaklarının altını daha kaygan hale getirmek ve böylece pistten daha hızlı inmek için kullanıyor. Geçen perşembe günü yayımlanan çalışma, balmumundaki kimyasalların kayakçının pistin dibine inmesinden çok sonra bile geride kaldığını ortaya çıkardı.
PFAS kimyasallarını içeren kayak mumu , toksisite olasılığı nedeniyle yakın zamanda bazı önde gelen tatil yerlerinde ve profesyonel yarışlarda yasaklanmıştı.
İlk kez 1940’lı yıllarda kullanılmaya başlanan bu kimyasallar çevrede o kadar yaygınlaştı ki, Birleşik Krallık genelinde içme suyunda, Hollanda‘da ise denizde bulundu. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları ve çevreciler , çevrede parçalanmasının çok uzun sürmesi ve ne kadar zehirli olabileceğine dair korkular nedeniyle PFAS kullanımına genel bir yasak getirilmesi için baskı yapıyor .
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…