Ekolojiİklim KriziManşet

Karbon dengeleme piyasasının tutulmayan vaatleri

0

Geçtiğimiz ay düzenlenerek iklim çözümlerinin tartışılması ve karbonsuzlaşma yolunda ilerleme kaydedilmesi için kurumsal liderler, politika yapıcılar ve bilim insanlarını bir araya getiren New York İklim Haftası (Climate Week NYC), ormanların büyük bir iş alanı haline geldiğine dikkati çekti.

Şirketlerin karbon emisyonlarını telafi etmek için doğaya dayalı karbon dengeleme (offsetting) satın aldığı hızla büyüyen gönüllü karbon piyasası, 2021 yılında 2 milyar dolar değerindeydi. Bu rakam 2030 yılına kadar 40 milyar dolara ulaşabilir.

Şirketler, piyasa mekanizmalarını kullanarak, Yerli toplulukların üstün koruma uygulamalarını tanıyarak ve ormansızlaşmayı önlemek adına onlara ödeme yaparak karbondioksit emisyonlarını telafi ettiklerini bildiriyor.

Karbon kredisi ya da karbon dengeleme denilen bu mekanizma aynı zamanda 2030 yılına kadar Paris İklim Anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için gerekli emisyon azaltımının üçte birinden fazlasına katkıda bulunabilecek doğal karbon yutak alanları olan ormanların önemini de vurguluyor.

Ancak Project Sydicate‘ın aktardığına göre Kolombiya Amazonları‘ndaki kabileler gibi Yerli topluluklar için karbon tüccarlarının gelişi, sorunlu bir tarihin başlangıcı oldu; insanlar şüpheli anlaşmalar, toprak gaspları ve tartışmalı bölgelerde şiddetli tahliyelerle karşı karşıya kaldı. Ortak deneyimler gösteriyor ki, dünyanın en büyük şirketleri net sıfır emisyona ulaşmak için orman bazlı emisyon dengelemelere giderek daha fazla bel bağlarken, Latin Amerika ve Afrika‘da genişlemeye başlayan bu pazarın güvenilirliği hakkında ciddi sorular baş gösteriyor.

Fotoğraf: Brian Inganga / AP

Karbon dengeleme programlarında yeşil aklama

Ortada düzensiz ve şeffaf olmayan bir karbon dengeleme piyasası var. Berkeley Karbon Ticareti Projesi tarafından yapılan son araştırmalar, dünyanın önde gelen karbon kredilendirme programı Verra‘nın, proje geliştiricilerine, alabilecekleri kredi miktarını en üst düzeye çıkarmak için metodolojik yaklaşımları seçme özgürlüğü verdiğini gösteriyor. Bu durum, vaat edilenden çok daha az karbon yutan ya da hiç yutmayan dengeleme programlarıyla sonuçlanıyor.

Gerçek karbon azaltımı ortaya koyan projeler bile tartışmasız sayılmaz. Disney‘in 2012-2020 yılları arasındaki karbon dengelemesinin yüzde 40’ını oluşturan Peru Amazonu‘ndaki Alto Mayo, ormansızlaşmanın bir kısmını başarılı bir şekilde durdurdu. Ancak bunu ormanda yaşayan toplulukları zor kullanarak tahliye ettirmek suretiyle yaptı.

Ayrıca birçok dengeleme programı yakaladıkları karbon miktarını abartarak yeşil aklama yapıyor. The Guardian, Die Zeit ve kâr amacı gütmeyen bir araştırmacı gazetecilik kuruluşu olan SourceMaterial tarafından yapılan bir araştırma, Verra’nın yağmur ormanı dengeleme kredilerinin yüzde 94’ünün iklim değişikliğine hiçbir fayda sağlamadığını ortaya koydu.

‣ Karbon dengeleme sertifikalarının yüzde 90’ının bir karşılığı yok

Karbon dengeleme kötü uygulanan iyi bir fikir

Kolombiya Amazon Yerli Halkları Örgütü‘nde Baş Savunuculuk Stratejisti Mateo Estrada’ya göre iyi bir fikrin bu kadar yanlış bir şekilde hayata geçirilmesinin suçlusu büyük ölçüde düzenlemelerin zayıflığı. Genellikle “karbon kovboyları” olarak adlandırılan karbon kredisi satıcıları, Latin Amerika ve Afrika’daki Yerli toplulukları hedef alıp onları ormanlarındaki karbon üzerindeki haklarını devretmeleri için tatlı dille ikna ediyorlar. Sözleşmeler genellikle 100 yıllık geri dönülemez taahhütler ve karbon kredilerinden elde edilen gelirin yarısını satıcılara veren ağır maddeler içeriyor.

TotalEnergies, Kongo‘da bir ağaçlandırma planı için çiftçilerin arazilerine el koyduğunda, bazılarına hektar başına yaklaşık 1 dolar, bazılarına ise hiçbir şey ödemedi; kadın çiftçiler kamyonlu erkekler tarafından tarlalarından kovulduklarını bildirdiler. Çiftçilerin imzaladıkları belgede her türlü ödeme “sembolik” olarak tanımlanıyordu.

Fotoğraf: Christophe van der Perre / Reuters

Yerli halkın ihtiyaçları dikkate alınmıyor

Karbon dengeleme projeleri genellikle Yerli halkın geleneksel arazi hakları konusunda titizlik, hassasiyet ve bilgi gerektiren karmaşık arazi hakları sorunlarının bulunduğu bölgelerde yürütülüyor. Ancak hızın çok önemli olduğu “Vahşi Batı” karbon piyasasında, anlaşmalar tarih, kültür veya haklar pek dikkate alınmadan yapılıyor.

Orman bazlı karbon kredilerine yönelik kurumsal iştah da artmaya devam ediyor. İşletmeler net sıfır hedeflerine ulaşma konusunda yoğun baskı altında kaldıkça, karbon dengeleme satın almak kendi emisyonlarını azaltmaktan çok daha kolay ve uygun hale geliyor. Bu doymak bilmez talep, düzensiz ve gevşek bir şekilde düzenlenen bir piyasa ile bir araya geldiğinde, iklim üzerindeki etkisine bakmaksızın gerekli olan her yolla kredi yaratılıyor.

Bu yılın başlarında Guyana açıklarında petrol arama imtiyazı alan Hess Corporation, ülkeden 750 milyon dolar değerinde orman bazlı karbon kredisi satın aldı. Ancak Yerli halklar yüzyıllardır bu ormanlara sahip çıkıyor ve ormansızlaşma tehdidi çok düşük. Aslında proje, ülkede çok daha yüksek bir ormansızlaşma seviyesine yol açıyor. Aktivistler, özellikle Güney Amerika‘nın en yeni petrol üreticisi ülkesinde abartılı emisyon azaltma iddialarının yol açtığı iklim hasarına işaret ederken, bazı Yerli topluluklar yetkililerin kendilerine ait olmayan şeyleri sattığını söylüyor.

Mevcut sistem Yerli halkları değişken dengeleme fiyatları, maden çıkarma komisyoncuları ve insan haklarını hiçe sayan piyasalarla mücadele etmek zorunda bırakıyor. Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilmekte olan ve diğer tüm standartlar için tehlikeli bir emsal teşkil edebilecek karbon piyasalarına yönelik düzenleyici çerçeve bile henüz insan haklarını gerektiği şekilde dikkate almıyor.

Ne yapılmalı?

Mevcut haliyle gönüllü karbon piyasası eksikliklerle dolu ve bu şirketlerin iklim üzerindeki etkilerini arttıran ve yerel toplulukları sömüren orman koruma planlarına yol açıyor.

Gönüllü karbon piyasasının güvenilirliğini yeniden tesis etmek için reformlara aşamalı bir yaklaşım yeterli değil.

Orman koruma planları için finansman sıkı bir şekilde düzenlenmeli, bilime dayanmalı ve şirketlerin kolay karbon dengeleme taleplerine karşı dayanıklı olmalı.

‣ Dünyada karbon emisyonlarını dengelemeye yetecek kadar ağaç yok, asla olmayacak

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.