Yaratılış Sütunları, dünyadan 6 bin 500 ışık yılı uzaklıkta. Yani eğer insanlık fiziksel olarak 6 bin 500 ışık yılı uzaklıktaki bulutsuya gidebilseydi orada Yaratılış Sütunları’nın yerinde olmadığını görecekti.
Sütunların yer aldığı Kartal Nebulası ise yıldızların oluşmaya devam ettiği aktif bir bölge. Webb, kızılötesi sensörleri sayesinde sütunlardaki toz bulutlarının bulanıklaştıran etkisini bertaraf ederek bölgede oluşan yeni yıldızları daha iyi inceleyebiliyor.
Avrupa Uzay Ajansı Kıdemli Bilim Danışmanı Prof. Mark McCaughrean “Kartal Nebulası’nı 1990 ortasından beri inceliyorum, Hubble’ın gösterdiği o ışık yılları uzunluğundaki sütunların içindeki genç yıldızları görmeye çalışıyorum. James Webb’ten gelecek fotoğrafların büyüleyici olacağını biliyordum. Öyle de oldu” dedi.
Yeni teleskobun kızılötesi detektörleri toz bulutlarının iç yüzünü görmemizi sağlıyor. Sütunlar, etraftaki dev yıldızların yoğun morötesi ışıklarıyla şekil alıyor ve aydınlanıyor. Fakat bu radyasyon aynı zamanda sütunları dağıtıcı bir etkiye de sahip.