ManşetTürkiye

İstanbul’da bir aşçı, Gülmen ve Özakça’nın talepleri karşılanana kadar açlık grevine başladı

0

İstanbul’da, İsmail Erdoğan adında bir aşçı, KHK ile mesleklerinden ihraç edildikten sonra işe geri dönmek için açlık grevine başlayan ve eylemlerinin 75. gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya destek olmak için açlık grevine başladığını duyurdu.

Açlık grevi eyleminin 75. gününde tutuklanarak cezaevine konulan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın talepleri kabul edilinceye kadar açlık grevi eylemine başladığını duyuran İsmail Erdoğan, “Nuriye ve Semih ölmesin, yahut zorla beslenerek sakat bırakılmasın istiyorum. Mevcut sokak hareketi bunun önüne geçebilecek güce sahip değil, bu yüzden Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilene kadar bende süresiz açlık grevine başlıyorum.” dedi.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla eylemini duyuran İsmail Erdoğan, Yeşil Gazete’ye verdiği bilgide, gündelik hayatına devam ederek eylemini sürdüreceğini söyledi.

“Ölümse ölüm, hapishaneyse hapishane. Ne ölüm ne de kapatılmak korkusu bu zulmü seyretmekten daha ağır olamaz.” diyen Erdoğan, “Günlerdir boğazımdan geçen her lokma bir utanç vesikası.” ifadelerini kullandı.

İsmail Erdoğan

İsmail Erdoğan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

“Aşçıyım ben!
“Yemek pişirerek kazanıyorum hayatımı…
“Tanış olanlar bilir çok da seviyorum işimi… Sizin en iyi film, resim, fotoğraf, şarkı hangisi diye düşündüğünüz saatlerde ben hangi malzemeleri yan yana getirip pişirsem en iyi lezzeti yakalarım diye düşünüyorum.
“Yemek pişirmeyi gerçekten çok seviyorum, çünkü benim için pişirdiğinin lezzettini aç karınla masaya oturup tattığı ilk lokmada mutlu olmuş yüzlerde görmenin kıymeti hiç bir şeyle mukayese edilemez!
“Yemek yemeyi, yemek pişirmek kadar seviyorum.
“Günlerdir yediğinden içtiğinden utanan bir insan olarak yazıyorum bu satırları.
“Günlerdir Ankara’nın Yüksel Caddesi bir yumru boğazımda.
“Günlerdir Kemal Amca, Nuriye ve Semih’i anımsamadığım zamanlar sınırlı…
“Günlerdir boğazımdan geçen her lokma bir utanç vesikası.
“Biz bu değiliz, biz bu olmamalıyız diye figan ediyorum kendi kendime.
“Günlerdir, katıldığım en kalabalık gösteri 50 kişiden ibaret. Her gece yatağa girdiğimde bizi bu kadar aciz kılan, bizi bu kadar yalnızlığımıza mahkum eden çaresizlik halini kırmamızı sağlayacak bir sihirli değneğe sahip olmayı diliyorum, lakin nafile…
“Neverland değil bu ülke, yok öyle bir değnek ve ben de sihir yapabilme meziyetinden yoksun bir ölümlüyüm işte herkes gibi .
“Mevcut sokak hareketi bunun önüne geçebilecek güce sahip değil, bu yüzden Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilene kadar bende süresiz açlık grevine başlıyorum.
“Açlık grevine ilkesel olarak karşı olan bir insan olarak yapıyorum bunu.
“Ölümse ölüm, hapishaneyse hapishane.
“Ne ölüm ne de kapatılmak korkusu bu zulmü seyretmekten daha ağır olamaz.”

(Can Bursalı – Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.