İstanbul Kent Savunması: Kabataş Meydanı’nın akıbeti ne olacak?

İstanbul Kent Savunması, 2016'da inşaatı başlanıp bırakılan 'Kabataş Meydan Düzenlemesi Projesi'nin, yeni İBB yönetimi tarafından devam ettirilmesine karşı çıktı. Açıklamada, "Her proje için sorgusuz sualsiz tamamlama politikasından vazgeçilmesini istiyoruz" denildi.

İstanbul Kent Savunması, dün Kabataş İskelesi şantiyesi önünde “İBB’ye soruyoruz: Kabataş meydan düzenlemesinin akıbeti ne olacak?” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Boğaziçi Dernekleri Platformu‘ndan Kamile Yılmaz‘ın okuduğu açıklamada, Kabataş Meydan Düzenlemesi hakkında kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde bilgi verilmesi talep edildi:

“Düzenleme, meydanın ve iskelelerin kapatıldığı 2016 yılından bu yana çözümsüzlük içerisinde bitirilmeyi bekliyor.”

Kentin en önemli kamusal alanlarından ve ulaşım akslarından biri tam altı yıldır karmaşık ve sorunlu bir sürecin sonuçlarını yaşıyor.”

Kabataş Meydanı’nda inşaatı başlatılan Kabataş Martı projesi 6 yıl önce tartışmalar sonucu durdurulmuş fakat şantiye ve kazılı alan, olduğu gibi bırakılmıştı. Değişen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, anket yaparak halktan ve sivil toplum örgütlerinden görüş almış, tasarım için MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden bir ekip de sürece dahil edilmişti.

İstanbul Kent Savunması, devam eden süreçte hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını ifade ederek şunları söyledi:

“Geldiğimiz aşamadan anladığımız kadarıyla, katılım ve tasarım süreci birbirlerinden kopartılmış, tasarım işi, koşullarını bilmediğimiz gayrı şeffaf yöntemlerle bir mimarlık ofisine verilmiş, katılımcı bir süreç için yürütülen çalışmalar ve oluşturulan dokümanların bir kısmı ise ya ortadan kaldırılmış ya da İBB’nin web sayfalarında kalmış; dolayısıyla, dile getirilen itirazlar, öneriler ve düşünceler pek dikkate alınmamıştır.

En son Ağustos 2021 tarihinde projenin 2 No’lu Koruma Kurulu’ndan onay aldığını öğrendik ancak kurul onaylı projeye henüz ulaşmayı başaramadık. Umarız bu açıklamamızdan sonra proje, kamuoyuyla paylaşılır.”

Açıklamanın devamında platform, İBB’ye şu soruları yöneltti:

  • ‘Katılımcılık’ adı altında yürütülen çalışmalarda toplanan bilgiler neden değerlendirilmemekte? Yeraltı otoparkında neden ısrar ediyorsunuz?
  • Elimizde sadece şantiye duvarlarını kaplayan üç adet temsilî resim bulunmaktadır. Projenin içeriği ile ilgili bilgileri ne zaman paylaşmayı düşünüyorsunuz?
  • Projenin kendisine verildiğini (yakın zamanda ve resmi olmayan kanallardan) öğrendiğimiz mimar Arman Akdoğan, hangi şeffaf süreçlerden geçerek Kabataş gibi önemli ve ihtilâflı bir kamusal alanın tasarımında yetkilendirilmiştir?

Açıklamada, Etüd ve Projeler Dairesi Başkanlığı‘nın ‘Kabataş inşaatı belli bir aşamaya geldiği için, bunca masraftan geri dönüş kamu zararına yol açar, o nedenle projeye devam etmek zorundayız” dediği aktarılarak, “Mevcut İBB yönetimi, geçmiş dönemde başlanan, başında veya ortasında bırakılıp yarım kalan birçok projeyi, kamu zararı oluşmasın diye tamamladı, tamamlamaya da devam ediyor” denildi.

Kamuyu zarara uğratmamak adına verilen çabanın, masraf ve ayrılacak bütçenin yeni bir kamu zararı oluşuturup oluşturmayacağı tartışılan açıklamada, “En başından yanlış planlanan, yanlış projelendirilen bir süreç, sırf başlatıldığı için bitirilmek zorunda mıdır?” diye soruldu.

İstanbul Kent Savunması, İBB’den taleplerini se şu şekilde sıraladı:

  • Kabataş Meydan Düzenlemesi Projesi hakkında kamuoyuna düzgün bir açıklama yapılarak sürecin ne aşamada olduğunun belirtilmesini, ihale sürecinin ve kamuya maliyetinin açıklanmasını ve kurul onaylı projenin paylaşılmasını istiyoruz.
  • ‘Katılımcılık’ çalışmalarının sonuçlarına ne derece uyulduğunu ve bu çalışmaların tasarımı ne derece etkilediğini öğrenmek istiyor ve hâlâ gizli tutulan sonuç raporunun paylaşılmasını talep ediyoruz.
  • Eski İBB yönetiminin kente karşı işlediği suçların, verdiği zararların ‘kamu yararı’ adına sahiplenilmemesini; önceki yönetim tarafından planlanmış ya da uygulanmaya başlanmış projelere dair itirazların, gerekçeleriyle göz önüne alınarak, bu projelerin tekrar değerlendirilmelerini ve her proje için sorgusuz sualsiz tamamlama politikasından vazgeçilmesini istiyoruz.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İstanbul’da trafik sıkışıklığı, ücretlendirilmesi ve toplumun desteği

Ekonomistler, çok uzun bir süreden beri dışsal maliyetlerin fiyatlandırma...

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR