İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Meşrutiyet Caddesi’nden tarihi bir kesit sunuyor: Aralıktan Bakmak

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 20 Mart – 21 Eylül tarihleri arasında “Aralıktan Bakmak: Meşrutiyet Caddesi’nden Bir Kesit” başlıklı bir sergi gerçekleştiriyor. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, sosyal, ekonomik ve fiziksel çok boyutlu bir dönüşüm geçiren Pera’dan bir kesite odaklanan sergi, bu kesit üzerinden bölgeye dair bütünsel bir bakış yakalamayı amaçlıyor.

Döneme ait fotoğraf ve belgelerin bir araya getirildiği sergi kapsamında ayrıca, sanal gerçeklik teknolojileri aracılığıyla ziyaretçilere İstanbul’un 19. yüzyıl sonu önemli otellerinden biri olup bugün Pera Müzesi olarak kullanılan Bristol Oteli’ni deneyimleme fırsatı sunuluyor. 

Rossolimo Apartmanı/ İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Binası

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün “Aralıktan Bakmak” sergisi,kentin geçirdiği değişim ve dönüşümün en belirgin yaşandığı bölgelerden biri olan Pera’yı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi binaları arasındaki kesitin ürettiği referanslar üzerinden okumaya imkân tanıyor. Küratörlüğünü ve sergi tasarımını Atölye Mil’in, VR tasarım ve geliştirmesini APOLLO’nun üstlendiği sergi, başta İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivi olmak üzere, İBB Atatürk Kitaplığı, Salt Araştırma, Pera Palas, Büyük Londra Oteli, Çelik Gülersoy Vakfı İstanbul Kitaplığı, Harvard Üniversitesi Kütüphanesi, Yapı Kredi Bankası ve özel arşivlerden derlenen fotoğraf, belge, harita ve obje gibi malzemeleri bir araya getiriyor. Sergide Tepebaşı’nın henüz bir mezarlık olduğu zamanları belgeleyen erken 19. yüzyıl gravürlerine, şehrin gece hayatının merkezi olduğu 1960’lı yıllarda açılan Playboy Club’ın eğlenceli fotoğrafları eşlik ediyor. Sergi aynı zamanda, bugün Pera Müzesi olarak kullanılan eski Bristol Oteli’ni sanal gerçeklik teknolojileri aracılığıyla içindeymişçesine deneyimleme imkânı sunuyor. Ziyaretçileri, Pera Müzesi binasının çok katmanlı geçmişinde yüz yıllık bir yolculuğa çıkartan bu benzersiz mekân deneyimi, Bristol Oteli’ne ait teknik çizimler ve aynı dönem otellerinde kullanılmış mimari üslupları, mobilyaları ve objeleri referans alıyor. Sanal ortamda tüm form, malzeme, renk ve doku ögeleriyle yeniden yaratılan oteldeki tur, lobide başlıyor. Tur kapsamında, içerisinde tarihî piyanoya ev sahipliği yapan dinlenme odasını, dönemin birçok detayını barındıran yemek salonu ve 19. yüzyıl sonundaki konfor beklentilerine göre tasarlanmış otel odasını gezebilen ziyaretçiler, otel duvarlarında da  Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri izleme fırsatı buluyor.

Kendine özgü karakteri ile öne çıkan Pera’ya aralıktan bakış 

19. yüzyıl, modernleşme ile birlikte ekonomik, sosyal ve fiziksel dönüşümlerin yaşandığı, gündelik hayatın ve mekânların birbirini yeniden inşa ettiği, kent sakinlerinin de bu dönüşüme ayak uydurduğu bir dönemi teşkil eder. Uluslararası ulaşım ağındaki gelişmeler, kente gelen yabancıların alışkanlıklarına uygun konaklama, alışveriş ve eğlence talepleri, yeni mekânların doğuşuna etki ederken, ithalatın artması tüketici kalıplarının yönünü değiştirir. Bu durum, İstanbul’un ve özellikle de Pera semtinin, çok boyutlu bir değişimden geçmesini sağlar. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Pera, çeşitli eğlence, dinlence ve seyir mekânları ile kendine özgü bir karakter kazanır. Şehrin sosyal yaşantısının bir parçası haline gelen pasajları, mağazaları ve otelleri ile, yerel ve uluslararası pek çok aktörün buluştuğu semtin kazandığı karakter, sonraki yüzyılda nüfus yapısındaki dramatik değişimden etkilenmiş olsa da, bölgenin dönüşümü için belirleyici olmaya devam eder. 

Rossolimo Apartmanı’ndan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ne, Bristol Oteli’nden Pera Müzesi’ne!

Mimar Guglielmo Semprini tarafından 1900’lerin başında yapılan Rossolimo Apartmanı’nın Meşrutiyet Caddesi’ne bakan ön cephesi, barındırdığı neoklasik mimari detayları ve süslemeleriyle dönemin iyi bir örneğini teşkil eder. Yıllarca konut olarak kullanıldıktan sonra, mimar Sinan Genim tarafından yenilenen Rossolimo Apartmanı, 2007 yılında, Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü olarak hizmete açılır. Mimar Achille Manoussos’un tasarladığı ve 1893 yılında tamamlanan Bristol Oteli ise, şehrin önemli otellerinden biri olarak, 1980’li yılların başına kadar üst düzey yabancı konukları misafir eder. Daha sonra Esbank Genel Müdürlüğü olarak kullanılmak üzere satılan bina, mimar Doğan Hasol tarafından yenilenir. Bu yenilenme sürecinde otel ile hemen yanındaki beş katlı konut binasının Meşrutiyet Caddesi’ne bakan cepheleri korunur ve iki parsel birleştirilir. Önce Bristol Oteli, sonra Esbank ve kısa bir süre Etibank olarak 2002’ye kadar hizmet veren bina, Manoussos’un orijinal cephesi ve Hasol’un birleştirdiği parseller korunarak, mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje doğrultusunda çağdaş ve donanımlı bir müze olarak yeniden tasarlanır. 2005’te Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi olarak hizmete açılır. 

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi’nin bulunduğu tarihi yapılar arasındaki bölgeyi odağına koyan sergi,Rossolimo Apartmanı’ndan Büyük Londra Oteli’ne, Pera Palas’tan Odakule’ye, Bristol Oteli’nden Tepebaşı Tiyatrosu’na kadar pek çok tarihi yapıyı mercek altına alırken, 19. yüzyıl sonundan 20. yüzyıl sonuna doğru uzanan bir döneme ait fotoğraf ve belgelerle bölgenin çok katmanlı kimliğini gözler önüne seriyor. “Aralıktan Bakmak” sergisi, 21 Mart – 21 Eylül 2019 tarihleri arasında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ziyaretçileri bekliyor.

Beyoğlu Tepebaşı’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Galerisi, Pazar günleri hariç haftanın her günü 10:00 – 19:00 saatleri arasında gezilebilir.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü aynı zamanda bir kütüphane! Kütüphane çalışma saatleri hakkında ayrıntılı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz. http://www.iae.org.tr

Atölye Mil Hakkında

2015 yılında Dilara Tekin Gezginti ve Eda Özgener tarafından kurulan Atölye Mil; mimarlık-sanat-üretim arakesitinde tasarım araştırmaları yapar. Üniversiteler, müzeler, tasarım ofisleri gibi kurumlarla ve bağımsız katılımcılarla çalışarak mimarlığın paralel üretimlerini dener. Mimarlık disiplininin sınırlarının muğlaklığını sever ve mümkün olduğunca kullanır.

APOLLO Hakkında

2011 yılında Ayşegül Karaman ve Esra Akdere tarafından İstanbul’da kurulan APOLLO, mimarlık ve dijital çözümler üzerine fikir yürüten ve geliştiren multi-disipliner bir tasarım stüdyosudur. Projelerinde  deneyim tasarımı ve etkileşimli tasarım odağında çalışmalar gerçekleştirir; sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), karışık gerçeklik (MR) teknolojilerinin kullanıldığı kullanıcı deneyimi odaklı projelerin yanında interaktif deneyime olanak veren denemeler de bulunurlar.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Hakkında

Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına damgasını vuran imparatorluklar başkenti İstanbul, hem onun bin yıllar içinde biçimlenen “büyük kent” kimliğinin, hem de çevresindeki farklı kültür coğrafyalarının keşfi için atılacak adımların en uygun hareket noktası. Bu nedenle İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, merkezden çevreye doğru genişleyen uygarlık izlerini takip ederek Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan bir süreçte kentin tarihini, kültürel yapısını ve insan profilini araştırmayı, bu amaçla projeler geliştirip desteklemeyi, ulusal ve uluslararası toplantılar, etkinlikler düzenleyerek elde ettiği sonuçları ilgili kurumlarla paylaşmayı ve yayın yoluyla kamuoyuna ulaştırmayı hedefliyor. Enstitü bu ana hedeflerini, kendi bünyesinde oluşturduğu Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet Araştırmaları bölümlerinin çalışma programları doğrultusunda gerçekleştiriyor.

(Yeşil Gazete)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Konut konut konut … ama hangi konut?

Türkiye'deki konut sorununun çözülmesi için ilk maddeler, onun bir meta değil, hak olarak ele alınması ve yaklaşımın 'mülk' yerine 'kiralık konut' biçiminde olmasıdır.

Dört ilde Filmekimi heyecanı başlıyor: ‘Geldi iki gözümün çiçeği’

İKSV’nin düzenlediği Filmekimi’nin programı açıklandı. İstanbul, Diyarbakır, Ankara ve İzmir’de düzenlenecek etkinlik için biletler yarın satışa sunulacak.

Moda dünyası çocuk istismarı üzerinde yükseliyor

Çocuk işçiliğinin bu kadar yaygın olmasının temel sebebi, denetimsizliğin getirdiği sömürü kolaylığı. Lüks markalar için ise 'bakmazsan görmezsin' kuralının işlediği bir sır değil. 

Konut ve barınma: Engels’e göre konut sorunu

Konut ve barınma sorununa bakarken, bu defa temel bir kaynakla; Engels'in yaklaşık 150 yıl önce yazdığı 'Konuk Sorunu' broşürüyle başlamak ilginç olabilir.

Adana’daki plastik atıklar, sanatsal ürünler halinde Avrupa’ya geri dönecek

Sanatçılar; Kessler ve Civelek, Avrupa'dan Adana'ya gönderilen plastik atıklardan üretecekleri sanat eserleriyle küresel atık krizine dikkat çekmeyi hedefliyor.

EN ÇOK OKUNANLAR