İran İnsan Hakları Örgütü (IHRNGO) ülkede Mahsa Amini’nin başörtüsünü uygun takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi sonrası başlayan protestolarda ölenlerin sayısının arttığını duyurdu. İnsan Hakları Örgütü tarafından en son yapılan 8 Ekim’deki açıklamaya göre ülkede en az 19’u çocuk en az 185 kişi protestolar sırasında öldürüldü.
İran’da 17 Eylül’de Amini’nin cenaze töreniyle birlikte başlayan protestolar ülkedeki baskıcı İslam rejimine karşı son yıllarda yapılan en büyük baş kaldırı haline geldi.
Protestocular ülkedeki kadın ve LGBTİ+ kıyımı örneklerini işaret ederek dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in devrilmesini istiyor.
İran hükümeti ise protestoları bir halkın başkaldırısı olarak değil, ABD’de de dahil olmak üzere İran’a düşman olan dış mihraklar tarafından düzenlenen bir komplo olarak değerlendiriyor.
Öte yandan hükümet en az 20 kolluk kuvvetinin öldüğü protestolar için silahlı muhalifleri de şiddet kullanmakla suçluyor.
İnsan Hakları Örgütleri İran’ın çeşitli şehirlerinde güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz ve gerçek mühimmat kullanmasına rağmen lise ve üniversite öğrencilerin protestolara katılım sağladığını söyledi.
Ancak İran hükümeti protestocuları durdurmak için gerçek mermi kullanıldığını yalanladı.
Sosyal medya yapılan paylaşımlarda eylemcilerin toplu grev çağrısı yapmasının ardından alışveriş dükkanlarının kapatıldığı belirtildi.
Öte yandan İran’da yapılan paylaşımlara hükümet tarafından getirilen kısıtlamalar nedeniyle erişmek mümkün değil.
IHRNGO tarafından İran’daki idam cezalarına ilişkin son veriler de paylaşıldı. Bugün yapılan açıklamada geçen yılın aynı dönemine göre idam sayılarında yüzde 89’luk bir artış olduğu belirtildi.
Ülkede 2022’nin ilk on ayında ikisi çocuk, 12’si kadın olmak üzere en az 428 kişi idam edildi.
Protesto yalnızca sokaklarda sürmüyor, aynı zamanda eylemciler teknolojiyi de protesto için kullanıyorlar. İran devlet televizyonuna siber saldırı düzenlenerek devlet televizyonunda Hamaney’in konuşması kesildi ve yerine Mahsa Amini ve protestolarda öldürülen kadınların görüntüleri yayınlandı.
Yayında “Bize katılın ve ayağa kalkın” denildi ve dünya çapında haykırılan “kadın, yaşam, özgürlük” sloganları duyuldu. Saldırıyı Adalet-i Ali hacker grubu üstlendi.
Ülkede protestolar durgun geçen birkaç günün ardından yeniden canlandı. Birçok muhafazakar kesimin yaşadığı bölgelerde de geniş çaplı gösteriler yapıldı.
Protestolara liselilerin de katılmasıyla güç kazanan protestolardan “Bu protesto değil, devrim” sesleri yükseliyor.
Protestolarda rejimin güvenlik güçlerinin 16 yaşındaki Nika Shakarami adlı genci öldürdüğü iddiaları da İran’daki protestoları hareketlendirdi.
Hükümet tarafından Shakarami’nin 27 Eylül’de intihar ettiği iddia edilmişti. Ancak Shakarami’nin annesi kızının kolluk kuvvetler tarafından dövülerek öldürüldüğünü söyledi.
Nika Shakarami’nin annesi Nesrin Shakarami, kızının ölümünün yetkililerce kendisine 10 gün sonra bildirildiğini, kızının cesedinin kendilerinden habersiz morgdan çıkarıldığını ve bir köyde gömüldüğünü duyurdu.
Ölüm kayıtlarına göre Nika da Amini gibi başına ağır darbeler aldı. Anne Shakarami, hükümet yetkilileri tarafından ifadelerinin değiştirilmesi için tehdit edildiğini de belirtmişti.
IHRNGO ayrıca 7 Ekim 2022’de 16 yaşındaki Sarina Esmailzadeh’in 22 Eylül’de protestolarda güvenlik güçlerinden çok sayıda cop darbesi alması sonucu öldürüldüğünü doğruladı.
Yetkililer, sözde aile üyeleri tarafından ölüm nedenini intihar olarak açıklayan itirafları yayınlamıştı.
İran İnsan Hakları örgütü Sarina’nın devlet tarafından öldürüldüğünü doğruladı ve güvenlik kurumlarının ailesini sahte intihar anlatısını tekrarlamaya zorlamak için yaptığı baskıyı şiddetle kınadı.
Öte yandan protestolarda gözaltına alınan kişilerin bundan sonra yargılanana kadar serbest bırakılmayacağı belirtildi.
İran’daki yarı resmi haber ajansı Tasnim’in bildirdiğine göre; İçişleri Bakanı’nın Güvenlik ve Emniyetten Sorumlu Yardımcısı Mecit Mirahmedi, gözaltına alınanların bundan böyle yargılanana kadar hiçbir şekilde serbest bırakılmayacağını ifade etti.
Açıklamaya göre sert ve caydırıcı olacak yargılama süreci hızlı işletilecek.
Ahlak polisinin gözaltına aldığı 22 yaşındaki Mahsa Amini, iki gün sonra, 16 Eylül’de hayatını kaybetti.
Amini başörtüsü kuralına uymaması, saçının görünmesi nedeniyle gözaltına alınmıştı. Genç kadının ölmesiyle ülke çapında kadınlar eylemler başlattı.
Mahsa Amini’nin ölümü bir toplumu ayağa kaldırdı ve uluslararası kamuoyunda yankı buldu.
Amini için ülkede günlerdir protestolar gerçekleştirilirken birçok ülkede de vatandaşlar sokağa çıkarak kadın mücadelesine destek vererek baskı İslam rejimine tepki gösterdi.
Fotoğraf: Orhan Qereman / Reuters
Başörtüleri yakıldı, kadınlar sokaklarda toplumsal cinsiyet eşitliği için yürüdü. Kadın hakları savunucuları ve öğrenciler protesto çağrılarında bulundu.
“Diktatöre ölüm”… Bu slogan İran sokaklarında haykırıldı. Amini’nin Sakkız’da gerçekleşen cenazesinde de aynı sloganlar atılmıştı.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…