İklim KriziManşet

İklim krizi, çam kese böceklerinin ortaya çıkma tarihini öne çekiyor

0

Başta Ege ve Akdeniz olmak üzere Türkiye’nin bir çok bölgesinde bu yılın mart ayı başında biyolojik mücadele etmeye başlanan çam kese böcekleri hem ağaçlara zarar veriyor hem de insan ve hayvan sağlığını tehdit ediyor.

Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, normal kış koşullarında çam kese böceklerinin gelişimlerinin daha yavaş olduğuna ancak mevsim ortalamalarının 3-4 derece üzerinde seyreden sonbahar ve kış ayları nedeniyle bu yıl daha hızlı gelişim gösterdiklerine dikkati çekti.

Çetin, çam kese böceklerinin Akdeniz’de, Adana, Antalya ve Mersin kıyılarında toprağa inmesinin normal koşullarda 15 Nisan’dan sonra başladığını,  ancak bu yıl bunun martın ilk haftasında gerçekleştiğini; Marmara Bölgesi‘ndeki İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Edirne gibi illerde ise normalde mayıs ayında toprağa inseler de bu yıl bu sürenin bir hafta, 10 gün öne çekileceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Küresel ısınma: Akdeniz’in büyük sorunu çam kese böcekleri İstanbul’da

Kış dönemlerinde gelişimlerinin kısa olması sebebiyle erken gelişen tırtılların bunları yiyen kuşlarla ve bunlarla beslenen diğer canlılarla karşılaşma olasılığı azaldığına da dikkat çeken Prof. Çetin, “Avcıları ortaya çıkmayınca çam kese böcekleri daha rahat eder duruma geldiler. Hayvanın hızlı yayılışı, üreme gücünün çok yüksek olması maalesef yetersizlik durumunu ortaya çıkardı ve böcek, iklim değişikliğinin de etkisiyle çoğalır hale geldi” diye konuştu.

İklim değişikliği nasıl etkiliyor?

İklim değişikliğinin sadece çam kese böcekleri değil,  birçok böcek türünün popülasyonu üzerinde etkileri bulunuyor. Son yıllarda, özellikle de normalden sıcak geçen kış dönemlerinde artışlarla ilgili kayıtlar da çoğalıyor

Çetin, iklim değişikliğinin çam kese böceği üzerindeki etkisi hakkında şunları söyledi:

“Bu böcekler bir seferde 300’e yakın yumurta bırakıyor ve larvaları, ağaçların üzerindeki tül benzeri yapılar içerisinde yaşıyor. Kısa sürede gelişimlerini tamamlıyor ve toprağa daha erken iniyorlar, bu da gelecek yılın neslinin daha erken ortaya çıkması anlamına geliyor. Yılda normalde bir nesil veren canlının biyolojisi, iklim değişikliği nedeniyle, doğada kendisine zarar veren hayvanlarla da örtüşmeyeceği için kendini korumaya almış gibi oluyor.”

Normal koşullarda Türkiye’de hiç görülmeyen böcek türlerinin iklim değişikliği sebebiyle görüldüğünü ve bunları kayıt altına almaya başladıklarını anlatan Çetin, “Birçok bölgemizde çam kese böcekleri gibi, kabuk böcekleri gibi bazı böcek popülasyonlarının artış gösterdiğini saha gözlemlerimizde açıkça görebiliyoruz. Genellikle yıl içerisinde en az birkaç nesil veren böcekse, iklim değişikliğinin etkisi daha çok ortaya çıkıyor ve yıllık nesil sayıları artıyor. Eğilim böyle devam ederse  çam kese böcekleri gibi yumurta verme gücü yüksek olan, kendini koruyabilen böceklerin istilalarının daha fazla olabileceğini düşünüyoruz” uyarısını yaptı.

Mücadele yöntemleri

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, çam kese böcekleriyle mücadelede 5-10 yıl öncesine kadar ilaçlama yapıyordu. Ancak bu ürünlerin orman alanlarına zarar verdiğini ortaya çıkınca biyolojik mücadeleye yöneldiler.

Çetin, bu böceklere doğal yaşam alanlarında müdahale edilmemesi gerektiğini, çam kese böceklerinin doğadan çekildiğinde bunu besin olarak tüketen birçok canlının da yok olabileceğini; ancak insanların ve kent hayvanlarının yaşadığı ortamlarda bu canlının bulunmasının problem yarattığını kaydetti:

“Buralara müdahale etmek zorundayız, yoksa insan sağlığı, kedi, köpek gibi sahipli, sahipsiz hayvanların sağlığı açısından çok riskli durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Doğal alanlarda ağaçlara budama yaparak, biyolojik yöntemler kullanarak mücadele ederken, kentsel alanlarda, insanlara temas olasılığının olduğu noktalarda farklı uygulamaları hayata geçirmemiz gerekiyor.”

[Bir konu/k] Zehirsiz bir kent mümkün mü?

Temas etmeyin, hayvanlarınızı uzak tutun

Çam kese böcekleriyle temas edilmemesi uyarısını yapan Çetin şunlara da dikkat çekti:

“Küçük çocukların, yaşlı bireylerin, bağışıklık sistemi baskılanmış insanların, astım ve benzeri rahatsızlığı olan insanların uzak durması gerekiyor. Alerjen bir bünyeye sahipseniz mutlaka acil servislere başvurulması gerekir. Tam olarak etkisini bilmediğimiz geleneksel yöntemleri kullanmamaya özen gösterelim, tırtılla temas edildiğinde elimizi yüzümüzü bol suyla en az birkaç dakika yıkayalım ve doktora gidelim. Bilimsel literatürde çok sayıda hayvanın bu tırtıllara teması sebebiyle ağızının, dilinin şiştiğiyle ilgili bilimsel kayıtlar var. ”

 

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.