İklim Krizi

İklim için ben de varım!

0

Evet işte, buradayım. Ben de varım. “İklim İçin niye sokağa çıkıyorum” yazısını yazmamın üzerinden sekiz ay geçti ve şimdi ben İklim İçin kampanyasına çalışıyorum. O yazıyı yazarken bir kampanya olacağını bilmiyordum da biliyordum. Sekiz ay önce yazdığım gibi, iklim değişikliğine karşı mücadelenin içerisinde olmanın nedenleri o kadar bariz ve o kadar içten ki, hep biliyoruz aslında. Hep mücadele ediyoruz aslında.

Çevreci, doğa korumacı olarak falan değil, sen, ben, o, bizim kız, bizim oğlan, bizim köylü, bizim gay, bizim çocuk, bizim doktor, bizim akademisyen, bizim işçi…

Hepimiz iklim için mücadele ediyoruz, mücadelenin adının başına “iklim” koymasak bile. İklim değişikliğinin getirdiği kuraklıktan, sellerden, soğuklardan, görülmemiş dolulardan, artan gıda fiyatlarından, ve bu durumların doğurduğu anlaşmazsızlıklardan, savaşlardan ve zorunlu göçlerden adaletsizce etkileniyoruz.

***

30 Kasım – 11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris’te toplanacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21 Zirvesi) önümüzdeki dönem dünyanın kaderini belirleyecek yeni bir iklim anlaşmasına imza atacak. COP21 Zirvesi’nde bağlayıcı, etkili, hedefli, gezegenin geleceğini koruyacak ve iklim adaletini sağlayacak bir sözleşmenin çıkması gerekiyor. Aksi takdirde, gezegen için çok geç kalmış olacağız.

İklim İçin kampanyası  Aralık’ta Paris’ten çıkması beklenen yeni iklim anlaşmasının öncesinde, iklim için harekete geçmek isteyen herkesi bir araya getirebilecek ortak bir mücadele alanı yaratma çabasının sonucunda oluştu. İnce ince örüldü “iklim için” kampanyası. O içtenlikle bir araya getirilen taşlar el birliği ile yerlerine oturtulurken, yaşanılabilir bir gezegen için taleplerini dile getirecek olan kitlelerin yürüyeceği yol da yine aynı el birliği ile döşeniyor.

Her şeyi değiştirmek için herkese ihtiyacımız olduğundan İklim İçin kurumların ve bireylerin birlikte hareket ettiği, küresel hareketin bir parçası olarak sosyal forum mantığında örgütleniyor. ‘İklim değişikliği hepimizin adalet meselesidir.’ diyen tüm kurum ve bireylerin bir araya gelmesini amaçlıyor.

***

Basın açıklamasında kadınlar, çocuklar, öğretmenler, işçiler, sanatçılar ve toplumun  birer birer niye iklim için ben de varım dediklerini söylediler.

8 Mart’ta kadınlar “İklim değişikliğinin ilhamı da, umudu da kadınlarda. Erkek hükümetlerin, tarafların, liderlerin, müzakerecilerin dünyayı değiştirmek için ortaya koyamadıkları güç kadınlarda var.” dedi.

1 Mayıs’ta işçiler “Şirketlerin etkisi altındaki hükümetler, aşırı tüketim, fosil yakıtların yakılması ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliğine karşı etkin ve adil bir biçimde mücadele etmekten kaçarak, kâr uğruna tüm canlı hayatını hiçe sayıyor. Biz çocuklarımıza saraylar, uçaklar, yatlar bırakamayacağız; biz çocuklarımıza akan dereler, gür ormanlar ve sağlıklı gıdalar bırakacağız.” dedi.

Tüm canlılar için yaşanabilir bir dünya, adil bir gelecek için hep birlikte olmalıyız. Çünkü, Naomi Klein’ın da dediği gibi, “İklim mücadelesi çevrecilere bırakılmayacak kadar önemli bir mücadele”.

***

Kainatın tüm seslerini duyurmayı amaç edinmiş Açık Radyo’da İklim İçin’i dinleyebilir, Yeşil Gazete’de İklim İçin’i okuyabilirsiniz.

İstanbul Politikalar Merkezi Mercator Vakfı’nın katkılarıyla İklim İçin her Salı saat 10’da 94.9 Açık Radyo’da.

Yeşil Gazetegillerin katkılarıyla İklim İçin her Pazartesi (gibi) Yeşil Gazete’de.

Duymak, okumak yetmez, iklim için ben de varım ve “Bu yolun yapılmasında benim de katkım olmalı” diyorsanız sizi şöyle alalım: www.iklimicin.org

Haftaya görüşmek üzere…

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.