III. Uluslararası Bağlama Festivali Belçika’da başlıyor

III. Uluslararası “Bağlama Festivali” Belçika’nın Gent şehrinde “De Centrale Intercultureel Centrum”de 29-30-31 Mart 2019 tarihinde yapılacak. Diğer iki festivalde olduğu gibi bu üç günlük süreçte de hergün öğleden önce ve sonrasında workshop, masterclass, seminer çalışmaları olacak. Sahne performansları ise akşam 20:00′ dan itibaren başlayacak.

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim elemanlarından Dr. Deniz Güneş’in projelendirip, genel sanat yönetmenliğini üstlendiği “Bağlama Festivali’nin” ilk amacı Bağlama çalgısının tanıtılması, teknik ve geleneksel icra özelliklerinin gösterilmesine yönelik alanında uzman icracılar ile performanslarda bulunmak. Sahne performanslarının bilimsel alt yapıyla entegre bir şekilde ilerlemesi için ayrıca workshop, seminer ve masterclass çalışmaları da eş zamanlı yürütülecek.

Üç gün sürecek etkinliğin ilk gününde (29 Mart) Trio Düş (Deniz Güneş –bağlama/vokal, Erhan Uslu bağlama-vokal ve Cenk Öztürk –viyolonsel) Anadolu ezgilerinin yanı sıra Balkan Türkülerine de yer verecek. Geleneksel bağlama icrası ve enstrümantal eser örnekleri sunacak. Aynı gün ikinci performansı Erkan Çanakcı ve Cüneyt Gürenç (bağlama/vokal) paylaşacak. Tel ayırma tekniği ve geleneksel THM icrasında bulunacaklar. Son performans ise bağlama virtüözlerinden Çetin Akdeniz’in olacak. Bağlamanın teknik kullanımının icraya dönük yüzü ve halk müziğinden vokal eser örnekleri sunacak.

Festivalin ikinci gününde (30 Mart) Cem Doğan ve Özge Çam özellikle Alevî-Bektaşî deyişlerine yer verecek sahnelerinde. Festivalin amacı aynı zamanda bağlama çalgısı ile diğer enstrümanların bir arada kullanımını ve sahnelenmesini de amaçlıyor. Bu bakımdan Tolgahan Çoğulu ve Sinan Ayyıldız’ın bağlama, şelpe ve mikrotonal gitarın buluşmasıyla, icra tekniği ve armonik tınıların  muhteşem uyumu çok ilgi görecek. Gecenin son performansında ise Cengiz Özkan, Muharrem Temiz ve Tolga Sağ sahne alacaklar. Bağlama ile çalıp-okuma geleneğinin ve ülke müziğimizin geleneksel icraya yönelik en önemli temsilcilerinden olan üçlü Alevî-Bektaşî müzik geleneğinin nadir türlerinden örnekler verecek.

Festivalin üçüncü gününde ilk sahneyi Barış Güney, Erdi Arslan ve Cenk Şanlıoğlu (Barış Güney Trio) alacak. Gelenksel icra özelliklerinin dışında kendi özgün müzik duyguları ile ürettikleri müziklerin segileneceği performansta bağlama, klarinet, duduk ve gitarın ahenkli sesleri ile seyirciyi buluşturacaklar. Geleneksel Türk Halk Müziğinin icra tarafında her ne kadar erkek aktarıcı ve kültür taşıyıcılarını görsek de, kadın ozan/âşıkların yerinin ne denli önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Doğumda ninniye; ölümde ağıta dek kadın hep baş roldedir. Kadın âşıklar her ne kadar kapalı ve gizli bir istişare alanında kalmış olsa da, günümüze taşınan bir çok türkünün yakıcıları ve taşıyıcılarıdır onlar. Bu bağlamda festivalin son ve kapanış sahnesinde her zamanki gibi kadın ozan/âşıklar yer alacak. Nazlı Öksüz, Tülay Örten, Sevilay Gök Akyıldız ve Hilde De Clercq yurdumuzun hemen hemen her bölgesinden örnekler sunacaklar. Aşıklama geleneğine dair deyiş ve aşıklama eserlerin de yer alacağı performansta iddialı olarak entrümantal eserlere de yer verecekler.

Dr. Deniz Güneş ile yaptığımız görüşmede festival fikrinin nasıl oluştuğunu sorduk ve kendisinden şu bilgileri aldık:

“Bağlama çalgısı, yurdumuzun hemen hemen tüm bölgelerinde kullanılan, ülke müziğimizin temel enstrümanıdır. Bölge ve yöre müziklerine baktığımızda, o yörenin üreticisi halk âşıklarının müzik estetiği ve geleneğine katkılarının ne denli zengin olduğunu görürüz. Bu zenginlik ve zaman içerisinde oluşan müzik türleri, belli kalıp ezgiler ve icra teknikleriyle günümüze kadar aktarılmıştır. Dolayısıyla bu aktarımın en önemli ortağı ise bağlama çalgısıdır. Şunu da eklemek lazım; solo ve toplu olarak bağlama ile yapılan müziğin halka ulaşmasında yayın organları, kitle iletişim araçları ve kurum/kuruluşların emeği büyüktür. En başta TRT kurumu, Konservatuvarlarımızın sanatsal etkinlikleri, Kültür Bakanlığı ve İcra Heyetleri Korolorının konserleri vs…

Özellikle İTÜ Bağlama Günleri, uzun yıllardır yapılan ve büyük kitleye ulaşan bir etkinlik. Bu kurumların etkinliklerinin bir çoğunda yer almış biri olarak, ulusal çalgımız bağlamanın sanatsal ve bilimsel alanda uluslararası bir platforma neden taşınmadığını düşünmüşümdür. Ve bunun için neler yapabilirimi, kimlerle nasıl irtibata geçebilirimi ve kuvvetli bir projeyle nasıl sunacağımı düşünmüşümdür hep. Zira bu tarz etkinlikler Avrupa’da gerekçeleriyle ele alınan ve hemen hemen bir yıl öncesinden planlanan etkinliklerdir. 

Ülkemizde gerçekleşen bir çok festival var ve bunlar büyük konser salonlarımızın dışında bazı kurumların katkıları ile açık veya kapalı geniş alanlarda yapılıyor. Çünkü reklam ve sunumu çok profesyonel yapıldığı için büyük katılım/ilgi de görüyor. Örneğin; Caz Festivalleri, Flemanko Gitar Festivalleri, Gitar Festivali, Elektronica Festivali, Rock Festivali, Sziget Festivali… Bu festivallerin içeriği ve katılımcılarını ve hatta destek olan kurum/kuruluşları takip ediyorum. Buradan nereye geleceğim? Tabii ki müziğin her türü güzel. Ben de tür ayırmadan kulağıma hoş geleni dinlerim. Ancak ulusal çalgımız bağlama neden uluslararası platformlarda festival veya konserler zinciri olarak yer almıyor? Zira geçmişten bu yana yerli-yabancı bir çok müzikolog ve gezginin dikkatini çekmiş, dergilerde makale konusu, bilimsel ortamlarda çalışma konusu ve bireysel sunumlarda öne çıkan enstrüman olmuş bağlama.

Son olarak dünyanın her toprağında “Bağlama Çalmalıyız” diyorum, çünkü bu kadim milletin tarihi, türkülerinde dilleniyor ve geleceğe aktarılıyor”.

30 Mart cumartesi başlayıp Pazar günü de devam edecek olan workshop ve masterclass çalışmalarında Deniz Güneş; “Türk Halk Müziğinde Ağız ve hançere Teknikleri” ile ilgili sunum yapacak. Çetin Akdeniz, Erhan Uslu ve Barış Güney ise bağlamada icra teknikleri ve bireysel çalışmalarının yansımalarını müzikseverlerle paylaşacaklar.

Haber: Gökçe Atik

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası ihalesi ‘adresine’ teslim edildi

Sinop Boyabat'taki devasa bakır maden sahası ihalesi, Cengiz Holding'e ait Eti Bakır A.Ş.'ye verildi. İhale, sadece bu şirketin karşılayabildiği 'izabe şartıyla' yapılmıştı.

Maraş için ortak talep: Yeni santrale değil, adil dönüşüme ihtiyaç var

Afşin Elbistan Termik Santrali’ne eklenmesi planlanan 2 üniteye karşı çıkan belediye başkanları ve sivil toplum temsilcileri kömürün tek tercih olmadığını vurguladı.

Kaş’ta Likya Yolu üzerinde, orman içine tesis ihalesine isyan: Akıl tutulması

Kaş'ta Likya Yolu güzergahı ve Phellos Antik kenti yakınına 'orman parkı' adı altında turistik tesis için ihale açıldı. Halk ayakta: Mangal yasak, tesis serbest.

Batı Karadeniz ‘vahşi madenciliğe’ direniyor: Zulüm varsa direniş de var

Zonguldak'ın Alaplı, Devrek, Akçakoca ilçelerinde onlarca köyü etkileyecek altın madeni ruhsatına karşı bölge halkı direnişini sürdürürken, dava açmaya da hazırlanıyor.

AB için ‘küresel net sıfır’ yarışında Çin ve ABD hakimiyeti uyarısı

Uzmanlar, AB ülkeleri 2023'te net sıfır yatırımlarını artırsa da Çin ve ABD rekabetine yenilmemesi için Temiz Sanayi Anlaşması'nın önemine vurgu yapıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR