İBB Kanal İstanbul’a ikinci davayı açtı

İBB avukatları, Çevre Planı Değişikliğinin hayata geçirilmesi halinde, telafisi mümkün olmayan zararların doğacağı gerekçesiyle, yürütmeyi durdurma ve iptal talebiyle İstanbul 2. İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Kanal İstanbul Projesi için yapılan Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin yürütmesinin durdurulması talebiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

Duruşma icrası ile projenin iptal edilmesini İsteyen İBB ayrıca, 27 Ocak’ta yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin yürütmesinin de durdurulmasını istedi. Bakanlık, ÇED süreci devam ederken Kanal İstanbul projesinin etrafına kurulacak “Yenişehir” için 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda 30 Aralık 2019 tarihinde değişikliğe gitmişti.

Verilen dava dilekçesinde hukuki gerekçe şu ifadeler kullanıldı:

“İdari Yargı Uygulama Yasası (İYUY) davaya konu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğumuna yol açması koşullarının her ikisinin de mevcut olduğu hallerde yürütmenin durdurulmasına karar verileceği kuralı getirilmiştir. Davaya konu plan değişikliği işlemi açıkça hukuka aykırıdır.  İşlem uygulandığı takdirde İstanbul ve ülkemiz için telafisi güç ve imkansız ekolojik, meteorolojik, jeostratejik zararların doğumuna yol açacaktır.“

Yürütmenin durdurulması ve iptaline ilişkin gerekçeler de şöyle:

  • 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 102’nci maddesi hükümlerine aykırıdır, yasal dayanaktan yoksundur.
  • 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkında Kanun’un 6’ncı Maddesi Kapsamında yasal dayanağı bulunmamaktadır.
  • 5393 Sayılı Belediye Kanunu’na ve dolayısıyla Anayasa’ya aykırıdır.
  • Dava konusu plan değişikliğinin Bakanlık tarafından onayına ilişkin işlem, 6306 Sayılı Kanun’da öngörülen “yeni yerleşim alanı” niteliğindeki “rezerv yapı alanı” oluşturmaya yönelik olmadığından, Kanun’un öngördüğü amaçları yerine getirmeyi hedeflememektedir.
  • 12.2014 İstanbul Bölge Planı’na aykırıdır.
  • Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırıdır.
  • Yürürlükteki 15.06.2009 onay tarihli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın hedefleri ve uygulanabilirliği irdelenmeksizin dava konusu plan değişikliğinde yasal dayanaktan yoksun kararlar verilmiştir.
  • Dava konusu plan değişikliğinin hazırlık sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlardan plana esas görüşleri alınmamıştır.
  • İçme suyu havzaları yönünden 2560 sayılı kanun kükümlerine aykırıdır.
  • Dava konusu plan değişikliği Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
  • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve ilgili yasal mevzuata aykırılıklar içermektedir.
  • Kamu yararı, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine aykırıdır.

İBB daha önce de Kanal İstanbul’un ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 13 Şubat’ta dava açmıştı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Yeni taslak metin yayımlandı: 2035’e kadar 250 milyar dolar iklim finansmanı

COP29 Başkanlığı'nın yeni nihai taslak metninde gelişmekte olan ülkelere 2035'e kadar 250 milyar iklim finansmanı öngörülüyor. Ayrıca 1,3 trilyon dolar toplama yönünde daha geniş bir hedef belirleniyor.

[COP29] BAE’den Suudilere uyarı: ‘Fosil yakıtlarda uzaklaşma’ya itirazı sonlandırın

Bakü'de Suudi Arabistan'ın COP28'de mutabakat altına alınan 'fosil yakıtlardan uzaklaşma' taahhüdünün geri alınması çabaları, komşusu ve müttefiki, petrol ülkesi Birleşik Arap Emirliklerini bile kızdırdı.

ABD, zürafaları ‘tehlike altındaki türler yasası’ kapsamına alıyor

İklim krizi ve vücut parçalarından yapılan süs eşyalarına yoğun talep nedeniyle sayıları yüzde 77 oranında azalan zürafalarla ilgili girişimin kaçak avlanmayı azalması umuluyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden Netanyahu hakkında tutuklama emri

UCM savaş suçu işledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu, eski Savunma Bakanı Gallant ve Hamas liderlerinden Deyf'in yakalanmasına hükmetti.

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

EN ÇOK OKUNANLAR