İklim ve EnerjiManşetSağlık

Hindistan, düşük maliyetli hava kirliliği sensörleriyle hava kalitesinde yol kat ediyor

0

Deepa Padmanaban‘ın Eos‘ta yayımlanan bu makalesi, Yeşil Gazete‘nin de parçası olduğu küresel gazetecilik ağı Covering Climate Now (CCNOW) işbirliğinin bir parçasıdır.

*

Hindistan hükümeti 2019’da ulusal hava kalitesi standartlarını karşılamayan şehirler için Ulusal Temiz Hava Programı‘nı başlattı.

Program, PM2.5 kirliliğini 2024 yılına kadar yüzde 20 ila 30 oranında azaltmak için temiz hava eylem planları geliştirmeyi amaçlasa da şimdiye kadar bu çaba, büyük ölçüde etkisiz kaldı.

Programın verimsizliği ise -kısmen- hükümetin hava kalitesi izleme istasyonlarındaki kritik eksiklikten kaynaklanıyordu.

Uzmanlar, Hindistan’ın 1600 ila 4000 hava izleme monitörüne ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor. Ancak Hindistan’ın uzun vadeli hava kalitesi eğilimlerini değerlendirmek için yalnızca 883 izleme istasyonu ve ülke genelinde günlük hava kalitesi endeksini rapor eden Referans Dereceli Monitörler (RGM’ler) olarak da bilinen 261 Sürekli Ortam Hava Kalitesi İzleme İstasyonu bulunuyor.

Bu tutarsızlık, verilerde boşluklara ve yetersiz bilgiyle şekillenen azaltma hedefleri belirlenmesine sebep oldu.

2021’de Delhi ve çevresindeki hava kalitesini yöneten bir kuruluş olan Hava Kalitesi Yönetimi Komisyonu, bu tutarsızlığı gidermek için düşük maliyetli sensörlerin (LCS’ler) kullanılmasını tavsiye etti, ancak doğruluk ve güvenilirliğ konusundaki şüpheler nedeniyle uygulama hala onay bekliyor.

Düşük maliyetli hava kalitesi izleme sensörü (LCS).

Düşük maliyetli PM2.5 sensörlerinin hassasiyetini ve doğruluğunu test etmek için, Hindistan Teknoloji Enstitüsü (IIT) Kanpur‘dan bilim insanları, Mumbai’deki halihazırda yerleştirilmiş Referans Dereceli Monitörler’in (RGM) yanına 40 düşük maliyetli sensör (LCS) yerleştirdi. Maharashtra Kirlilik Kontrol Kurulu, bu pilot projeyi Kasım 2020’den Temmuz 2021’e kadar yürüttü.

IT Kanpur’dan inşaat mühendisliği profesörü S. N. Tripathi, “Çalışmamız, PM 2.5 LCS’lerin PM2.5’a karşı yüksek hassasiyete sahip olduğunu ve RGM’lerle kıyaslandığına yüzde 80-90 arasında bir doğruluk sağlayabildiğini gösteriyor” dedi.

Düşük maliyetli sensörler, RGM’lerden daha fazla manevra kabiliyetine sahip, bu da spesifik coğrafi veriler sunmalarını sağlıyor.

Ancak, Bengaluru Bilim, Teknoloji ve Politika Çalışmaları Merkezi’nde (CSEP) hava kirliliği bilimcisi Pratima Singh, LCS’lerin “kullanımdan önce RGM’lere kalibre edilmesi gerektiğini” söylüyor:

“Bu cihazları kullanma konusunda standart bir çerçeve olmalı.”

Tripathi, cesaret verici ilk sonuçlardan sonra şehirlerin LCS’leri kullanmaya daha meyilli olduğunu söyledi.

Chennai, Jaipur, Guwahati ve diğer kentsel alanlarda hava kalitesini değerlendirmek için LCS’leri (RGM’lere ek olarak) kullanmak için çalışmalar devam ediyor.

“Sınırlı sayıda monitörden elde edemeyeceğimiz kadar ilginç gözlemlerimiz var.”

Temiz hava rehberleri

Örneğin, şehirlerde sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeye yönelik federal bir girişim olan Akıllı Şehirler Misyonu, yerel seviyelerde kirliliği ölçmek için LCS’leri kullanıyor.

Akıllı Şehirler Misyonu, 2021’de yaklaşık 2 milyonluk bir şehir olan Indore‘da hava kirliliğinin ‘sıcak noktalarını’ belirlemek için sağlık danışmanı John Snow India ile ortaklık kurdu.

Girişimin bir parçası olarak, 20 toplum sosyal hizmet uzmanı “temiz hava rehberleri” olarak görevlendirildi ve LCS verilerini kullanmak ve verileri yorumlamak için eğitildi.

Proje müdür yardımcısı Damodar Bachani, “Sosyal hizmet uzmanlarını kullanmanın ana fikri, hava kirliliği hakkında fazla bir şey bilmeyen insanları eğitmek ve böylece kirliliği azaltmak için harekete geçmelerini sağlamak.” diyor.

Indore’daki 19 bölgeye kurulan sensörlerden elde edilen veriler, kirlilik kaynaklarının yerden yere değiştiğini ortaya koydu: Kirliliğin ana kaynağı ticari alanlarda araçlar, endüstriyel alanlarda üretim atıkları ve yerleşim alanlarındaysa biyoyakıtların yakılmasıydı.

Bachani şu yorumu yapıyor:

Bu topluluk temelli yaklaşım, kirliliğin kaynakları farklı olduğu için tüm şehir için ortak kararlar alamayacağınızı ve bu nedenle kirliliği azaltma stratejilerinin de değişeceğini gösteriyor.

Örneğin, trafik nedeniyle kirliliğin yüksek olduğu yerler için şehirde, “Kırmızı Işık Açık, Motor Kapalı” adlı bir kampanya başlatıldı ve insanlara trafik ışıklarında beklerken araçlarını kapatma çağrısı yapıldı. Kampanya sonunda emisyonlarda azalma kaydedildi.

‘Temiz hava rehberleri’nin eğitim çabaları da toplumdaki davranışları etkiledi.

İnsanlar kuru süpürmeden ıslak süpürmeye, ulaşım araçlarını kullanmak yerine kısa mesafelerde yürümeye ve daha fazla ağaç dikmeye yöneldi. Temiz hava rehberleri ayrıca atıkların yakılmasında ve gecekondularda ve lokantalarda biyoyakıt kullanımında azalma olduğunu bildirdi.

Tripathi, sonraki adımların kırsal hava kalitesini ve kırsal ve kentsel alanlardaki kirlilik kaynakları arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için kırsal alanlarda LCS’leri test etmek olduğunu söyledi. Çoğu kırsal alanda hükümet tarafından işletilen izleme istasyonları bulunmuyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.