Hayvan HaklarıManşetTürkiye

[Hayvan hakları yasası nerede?] Hak savunucularından eş zamanlı eylemler: Hayvanları politika malzemesi yapmayın

0

Ekim 2019’da beş siyasi partinin uzlaşısı ile Meclis Başkanlığı’na sunulan TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu’nun üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen Hayvan Hakları Yasası’nın hâlâ çıkarılmaması hak savunucularını bir kez daha harekete geçirdi.

Özellikle son iki yıldır ihlallerin artarak devam etmesi, geçtiğimiz ay hayvan istismarından kâr sağlayan sektörlere KOSGEB teşviki verilmesi, av katliamının yasa kapsamından çıkarılması, kedi ve köpek dışındaki hayvan türlerinin rant sahiplerinin lobisi sebebiyle kapsam dışında bırakılacağının açıklanması ve hayvana cinsel şiddetin ısrarla “hayvanla cinsel ilişki” olarak sunulması, hayvan hakları savunucuları için bardağı taşıran son damla oldu.

Meclis’teki tüm siyasi partilere hayvanlardan taraf, adil, köklü ve dönüştürücü bir yasa için yıllardır çağrı yapan aktivistler, yasa koyucuların son günlerde basına verdiği yanıltıcı demeçleri ifşa etmek ve hayvanlar aleyhine aldıkları kararları protesto etmek amacıyla sokağa çıktı.

Hayvan, insan ve doğa hakları alanında çalışan örgüt ve oluşumların yanı sıra baroların da aralarında bulunduğu 70’e yakın örgüt ve oluşum ise, talepleri içeren basın açıklamasına eylem öncesi imza atarak Meclis’e yönelik çağrılara destek verdi.

Artık yeter: Yaşam için yasa istiyoruz!

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Eskişehir ve Şanlıurfa’da eş zamanlı olarak basın açıklaması yapan yaşam hakkı savunucuları, hazır olduğu söylenen yasa taslağının “hak temelli bir yaklaşım” içermediğini vurguladı. Diyarbakır ve Konya’dan da “Yaşam İçin Yasa” talebiyle basın açıklaması okunarak eylemlere destek verildi.

Gelinen noktada, komisyon tavsiye kararlarındaki hayvan hakları açısından olumlu kazanımlardan da geri adım atıldığını söyleyen aktivistler, failleri şiddete teşvik eden ve hayvan istismarını olumlayarak üzerini örten maddelerin yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığının altını çizdi.

Basın açıklamasında hayvanların, yalnızca seçim zamanında veya infial yaratan ihlallerden sonra gündeme geldiği belirtilerek hayvanların politika malzemesi yapılamayacağı  ifade edildi.

Meclis’te yapılan görüşmelerde ve basına verdikleri demeçlerde hayvanlar yararına “devrim niteliğinde” bir yasa hazırlığında olduklarını aktaran milletvekillerine bir kez daha seslenen hayvan hakları savunucuları, “Hayvanların tarafında olduğunuzu iddia ederek toplumu kandırmaya çalışmaktan vazgeçin. Hayvanların tutsak edildiği, sömürüldüğü tesisleri korumak için verdiğiniz çabanın binde birini hayvanların haklarını korumak için verseydiniz, 17 yılda pek çok ölüm ve acı önlenebilirdi,” diyerek tepki gösterdi.

Hayvan Hakları Yasası çıkmış olsaydı…

Eylemde son yıllarda toplumsal infial yaratan hak ihlallerinin yalnızca bazılarına değinebilen yaşam hakkı savunucuları, hak temelli bir yasanın çıkmadığı her günün hayvanlar için daha fazla ölüm ve zulüm getirdiğini şu sözlerle vurguladı:

“Eğer Hayvan Hakları Yasası taleplerimiz doğrultusunda çıksaydı; Ozan Öztürk tarafından yere vurularak öldürülen Dora köpek, Ankara Batıkent’te üç kişi tarafından verilen zehirli etlerle öldürülen 16 köpek, Cumhuriyet Üniversitesi‘ne yaşadığı köyden alınıp getirilerek, anatomi dersi için şah damarı kesilip kadavra yapılan kangal köpek, taşla vurularak öldürülen sekiz kaplumbağa, Van Çaldıran’da katledilen 70 köpek, B.Y. ve arkadaşları tarafından İspir dağlık alanda yakalanıp işkenceyle öldürülen yavru kurt, Murat Özdemir tarafından işkence edilerek öldürülen Bahtiyar papağan, Annesini emerken Berat Kaya tarafından köpeklere parçalatılan sıpa ve daha binlerce hayvan şu an yaşıyor olabilirdi. Çünkü onların hayatlarını koruyacak etkin ve caydırıcı yasalar yok.”

‘Gitmiyoruz, buradayız!’

Basın açıklamasında, yasa koyucular sivil toplumun taleplerine kulak tıkadığı müddetçe daha gür bir sesle haykıracaklarını söyleyen aktivistler “Hayvanların haklarını geri alana kadar gitmiyoruz. Hayvan istismar eden sektörlerin değil, hayvanların çıkarını esas alan yasa teklifinin bir an önce son haline getirilerek hayvan haklarının pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini yeniden ve yeniden hatırlatıyoruz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Yaşam için yasa istiyoruz!” dedi.

Basın açıklamasında, “yasaklı/tehlikeli ırk” tanımının kaldırılmasından yunus parkları ve hayvanat bahçelerinin kapatılmasına, petshop, üretim çiftlikleri ve internette hayvan satışlarının son bulmasından hayvana şiddete yönelik hapis cezası alt sınırının en az 3 yıl olarak belirlenmesine, belediyelerin ceza kapsamına alınmasından canlı hayvan ticaretinin ve kürk üretimi/ithalatının yasaklanmasına, geleneksel olduğu iddia edilen tüm boğa ve deve güreşlerinin yasaklanmasından hayvan deneylerine son verilmesine, ihlaller karşısında vatandaşın şikayet hakkının ve mevcut yasadaki 6. maddenin korunmasına kadar yasadan talepler sıralandı.

You may also like

Comments

Comments are closed.