ManşetTürkiye

Hafriyat kamyonuyla ezilen Şule İdil Dere davasının ilk duruşması 20 Aralık’ta

0

Yoğurtçu Parkı’nda 12 Mayıs 2016’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait hafriyat kamyonunun Şule İdil Dere’nin ölümüne sebep vermesinden 17 ay sonra iddianame hazırlanarak kabul edildi.

İddianamede İBB, İSTAÇ A.Ş. ve hafriyat kamyonun şoförü İdil Dere’nin ölümünden sorumlu bulundu. Mahkemece kabul edilen iddianamede sanıklar hakkında 2 ile 6 yıl arası hapis cezası istendi.

Şule İdil Dere davasının ilk duruşması 20 Aralık 2017 Çarşamba saat 10:00’da Kartal Adliyesi – 57. Asliye Ceza Mahkemesi / B Blok’ta görülecek.

Şule İdil Dere’nin yakınları, sanıkların cezaevine girmesini ve adaletin sağlanmasını istiyor.

İBB ve İSTAÇ tarafından yürütülen ıslah projesinde; çalışma alanına yaya girişinin kapatılmaması, uyarı levhaları konulmaması, iş makinası ve hafriyat kamyonları  giriş çıkış yaptığı alanın Yoğurtçu parkından ayrılmaması, iş makinası ve hafriyat kamyonlarının kör noktaları nedeniyle geri geri manevra sırasında ihtiyaç duydukları bir yardımcı personelin bulundurulmaması, saha içinde çalışan personele gerekli eğitimlerin aldırılmamış olması gibi birçok güvenlik zafiyeti ve ihmalin faturası ne Şule İdil Dere ve yakınlarına çıkmıştı.

Skandallar gölgesinde yargılama

Şule İdil Dere’nin ailesi kamuoyundan davaya destek olmaları çağrısında bulundu:

“Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016 günü Kadıköy Yoğurtçu Parkı yaya-bisiklet yolunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kurbağalıdere çalışmasında, İSTAÇ A.Ş. personelinin kullandığı İBB’ye ait hafriyat kamyonunun çarpması sonucunda hayatını kaybetmişti.

İddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve iştiraki olan, çalışmayı beraber yürüttüğü yüklenici İSTAÇ A.Ş. yetkilileri müştereken-müteselsilen sorumlu ve kusurlu bulunmaktan yargılanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) asıl işveren olduğu ve İSTAÇ A.Ş.’nin yüklenici firma olduğu tespit edildiği iddianamede, her iki kurumdan şoför dahil 7 kişi hakkında TCK 85/1 maddesinden “taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2-6 yıl arası hapis cezası isteniyor.

Hazırlık soruşturması sürecinde sorumlu ve kusurlu bulunan 11 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilisinden 8 İBB üst düzey yöneticisinin yargılanmasına İBB+İstanbul Valiliği+Bölge İdare Mahkemesi kararıyla izin verilmemişti.

20 Aralık 2017’de ilk duruşması görülecek davada 3 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilisi ve İSTAÇ A.Ş.’den 4 yetkili sanık olarak yargılanacaktır.

Şule İdil Dere için 20 ay sonra, 20 Aralık 2017’de görülecek ilk duruşma ne yazık ki bir dizi hukuksuzluğun gölgesinde başlıyor.

1)      Şule İdil Dere’nin canına mal olan çalışmayı gerçekleştiren İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi tarafından 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirildi.

2)      Bilirkişilerin sorumlu-kusurlu bulduğu İBB yöneticilerinin yargılanabilmesi için Savcılık tarafından İstanbul Valiliği’ne yapılan başvuruya, Valilik hukuku çiğneyerek, yasal olarak 45 günde cevap verme süresini aşarak 96 gün sonra İdil’in ölüm yıldönümünde (12 Mayıs 2017) cevap verdi.

Valilik cevabında ise başka bir skandal ortaya çıktı

3)      İstanbul Valiliği, Şule İdil Dere’nin canını alan çalışmanın daire başkanıyken 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirilen ve Savcılık soruşturmasında müteselsilen sorumlu-asli kusurlu bulunan daire başkanından, kendisinin de içinde olduğu olayı araştırmak için müfettiş talep etmişti.

4)      İstanbul Valiliği, süresini ve yetkisini aşarak, hukuku çiğneyerek, asli kusurlu bulunan daire başkanının “İBB Teftiş Kurulu Başkanı” olarak atadığı müfettiş raporuna dayanarak, yetkisini aşıp kendini mahkeme yerine koyarak asli kusurlu/kusurlu bulunanların sorumlu olmadıklarına karar verdi ve 11 İBB yetkilisinden 8’inin soruşturulmasına-yargılanmasına izin vermedi.

5)      Valiliğin hukuksuz kararına İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne yapılan itiraz ise başka bir hukusuzlukla son buldu. Soruşturmada savcılıkça asli kusurlu bulunan ve hakkında soruşturma izni istenen  İBB Teftiş Kurulu Başkanı’nın atadığı müfettişçe İBB Teftiş Kurulu Başkanı’nı soruşturan raporu kabul eden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, İstanbul Valiliği’nin verdiği “soruşturulamazlar” kararını aynen kabul etti. Böylece savcılık soruşturmasında “müteselsilen-müştereken” sorumlu ve kusurlu bulunan asıl işveren İBB’den 8 üst düzey yetkili yargılama kapsamı dışında tutuldu.

6)      Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede İBB ve İSTAÇ A.Ş.’nin planlayarak hayata geçirdiği can alan çalışma öncesi risk değerlendirmesi yaptırmadığı, yaya can güvenliği almadığı, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymadığı, yayaları uyarmak için tabela bile asmadığı belirtildiği, İBB ve İSTAÇ A.Ş.’nin yöneticilerinin ağır ihmali saptandığı halde savcılık şoför ve İBB ve İSTAÇ A.Ş.’den sanıklar için yalnızca TCK 85/1 maddesinden “taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 2-6 yıl hapis cezası istedi.

Can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü bir belediyenin ağır ihmalle can aldığı bir olayda İdil’in canını almanın bedeli, paraya çevrilebilecek 2-6 yıl arası hapis cezası istemi mi olmalıydı!

Biz İdil için adalet aramaya devam ederken hafriyat kamyonları ve beton mikserleri İstanbul’da 20 ayda 38 can aldı.

Yaya can güvenliği için zorunlu İş Sağlığı ve Güvenliği  Yasası’nın büyükşehir belediyesi tarafından bile uygulanmadığı İstanbul’da hafriyat kamyonu ve beton mikseri kaç eve ateş düşürdü, önce adlarını saydırdılar bize, sonra acı hikayelerini…

Can alanların yargıda en hafif cezayla yargılanması, araçla işlenen her türlü suçun önce “taksirle ölüme neden olma” sayılması, bu suç tanımı karşılığın cezasının ise (2-6 yıl arası hapis) paraya çevrilebilmesi acımızı daha da büyütmektedir.

İdil için aradığımız adaleti, Şule İdil Dere Facebook sayfamızda https://www.facebook.com/suleidildere/ acı hikayelerini derlediğimiz, bu listeye sığdıramayacak kadar çok olan tüm canlar için de talep ediyoruz.

Şüphelilerin cezasız kalmayacağı, hukuk sistemi içerisinde en ağır ve caydırıcı cezaların verileceği bir yargılama süreci umut ediyoruz.

Adil yargılama istiyoruz. Adalet arıyoruz.

Basına ve kamuoyuna duyurulur.”

 

(KOS)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.