OTURMAYIN
GELECEĞİNİZ İÇİN GEZİ-NİN.
FERİT EDGÜ (GEZİ-YORUM)
Kapak resmi pek çok Aylak Adam kitabında olduğu gibi Polonyalı ressam Slawek Gruca imzalı. 2008 tarihli Rüya / Dream isimli resim kitapla ve yaşananlarla o denli örtüşüyor ki, özel olarak yapılsa bundan daha iyisinin olması mümkün değil. Bozkırın ortasında tek başına kalmış yapraksız, kurumuş bir ağaç, tepesinde dönen kargalar, altında bekleyen terk edilmiş bir kedi ve ağacı yaşatmak kedinin yalnızlığına son vermek için koşan kırmızılı bir kadın.
Belki de, Çarşı Elfler, Kırmızılı Kadın Süpergirl, Siyahlı Kadın Trinity, Duran Adam Neo, Talcid Man Red Kit, diğerleri Karaoğlan, Camoka, Frodo, Asteriks, Obi Van Kenobi idi. Belki de Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun Düşsel Kahramanlarım Oradaydı öyküsünde olduğu gibi hepsi gerçekten de oradaydı. Yoksa onca insan neden orada huzur bulsundu ki? “İçime garip bir huzur çökmüştü. Alışık olmadığım bir huzur. Hiçbir yerde bu kadar birbirine saygılı, her şeyini paylaşan insanlar görmemiştim. Bir anda, benim tüm çizgi roman ve bilim kurgu kahramanlarımın ortak karakterinin bu olduğunu anladım. Kendilerinden çok herkesi düşünmek, paylaşmak, barış için kötülerle savaşmak.”
Kerem Işık, belkiler üzerine kurmuş Belkili İnsan Dolması isimli metnini. “İşe yarar belki hiç susmadan bağırmak. Belki Sinirli Bıyık Sendromu’na bir tedavi bulunur. Bıyıkların altında yayvan gülümsemeler belirir o zaman. Bankalar boşalır belki. İktidardakiler küçük kız çocuklarına dönüşür. Her türlü kavga süresiz olarak askıya alınır. İnsan nefes alabildiği kadardır belki. Ya da okuyabildiği, okuyamıyorsa da anlayabildiği kadar. Düşünebildiği ama özgürce düşünebildiği kadardır belki de. Ya da sağı solu sevebildiği kadar. Soru sorabildiği, kendisine dayatılanları sorgulayabildiği kadardır belki de insan.”
Oğlu yurtdışına giden bir annenin oğluyla son kez görüştüğü yer olan Gezi Parkı’na ondan bir parça bulmak için gelip giderken, zamanla ağaçları oğlu ve diğer sevdiklerinin yerine koyması, en sonunda da adeta ağaca dönüşmesini Berna Durmaz, Sevdiğine Benziyor İnsan adlı öyküsünde anlatmış. “Ben böyle, her gün aynı masada oturunca, yanımdaki sandalye yıllardır boş, oturunca, elimi uzatınca, o gün uzatamamıştım, atlas sedirinin saçlarına dokununca, oğlumun saçlarına dokunmuş gibi olurdum. Hışır hışır bir konuşma başlardı ağaçlar arasında. Akçaağaçların gövdelerine yaslanıp dinlerdim onları. Önceleri sadece dinledim. O kadar çok dinledim ki sonunda sesim onlarınkine benzemeye başladı. Ağzımı açtığımda, kendi sesim değildi duyduğum. Yaprağın, dalın birbirlerine sürtünüşüne benzer bir sesti. O sesimle konuştum onlarla.”
Şenay Eroğlu Aksoy, metaforlarla bezeli anlatımı ve masalsı lirik diliyle bence kitabın en çarpıcı metni olan Uzun ve Yoksul’un altına imzasını atmış. “Ne çoktular, ne çok; kadınlar, erkekler. Kadınlar başlarını eğip önlerine, gözlerini kapattılar, bize ağlıyorlardı; kediye ve bana. Kalkmak istedim, olmadı, kediye baktım, ağzımız hâlâ aralık. Düştüğüm yerde birkaç damla yaş aktı gözlerimden; kediye ve bana. Kızıl kahverengi yapraklı ağaçlar tanıktılar, onlar sessizlikleriyle vardılar.”
Kitabın geneline bakıldığında yeşili, doğayı savunan, naif, şiddet içermeyen, yapıcı öyküler olduğu görülüyor, tıpkı parkta yaşananlar gibi. Kadir Yüksel, “…bu derleme, gezideki gençlerin haykırdığı gibi söylersek ‘daha başlangıç’. Umarım edebiyatımız bu diriliş günlerine tanıklık etmekten geri durmaz, yazmaya devam eder,” diye sözlerini noktalamış. Bundan sonra da birileri çıkacak; ‘Hepimiz Mustafa Keser’in Askerleriyiz’ diye orantısız mizah içeren bir öykü yazacak, ‘Vurmayın Öldüm!’ diyen Ali İsmail Korkmaz’ın kısacık yaşamının hazin romanını yazacak, birileri ağaçları, kuşları, biber gazını, tomaları, deniz gözlüklerini, baretleri, barikatları anlatacak.
Not: Kitabın fiyatı 10-TL. olup, telif ücretleri ve gelirleriyle, Gezi Direnişi’nde yaşamlarını yitirenler ve yaralananlar adına -Antakya’da- anı fidanlığı oluşturulacaktır.
Bağzı Şeylere Öyküler, Hazırlayan Kadir Yüksel, Öykü-Derleme, Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık, 161 Sayfa, Ağustos 2013
Mehmet Fırat Pürselim
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…