Yarın başlayacak yeni yasama yılında tekrar Meclis gündemine gelecek ‘dezenformasyon yasasına’ karşı gazeteciler, bugün bir kez daha tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yayıncılar Sendikası (TYS), DİSK- Basın İş, PEN Yazarlar Derneği ve TÜRKYAYBİR temsilcileri İstanbul’da düzenlediği toplantıda kanun teklifinin geri çekilmesi çağrısını yineledi.
TGS, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Eskişehir‘de 5 partinin 14 grup başkanvekiline eş zamanlı dilekçe gönderdi ve çeşitli şehirlerde eylem düzenledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, iktidarın göreve geldiğinden bu yana sansürü yaşam biçimi haline getirmeye çalıştığını, bunun için de ilk hedef olarak gazetecileri, yazarları ve yayıncıları hedef seçtiğine dikkat çekerken TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya da “Basın örgütlerinin, basın mensuplarının itirazları dinlenmeden yapılan çalışmaların sonuçları ortadadır. Üstelik sadece basın mensuplarını değil toplumun tüm kesimlerini etkileyecek bir yasa için oldu-bitti yaklaşımının telafisi zor sonuçları olacaktır” dedi.
Ortak açıklamada bir kez daha teklifin geri çekilmesi talep edildi ve şu ifadelere yer verildi:
Tüm toplumu etkileyecek bu yasa tasarısı, hazırlanış biçimiyle katılımcılıktan ve demokrasi kültürünü geliştirmekten uzaktır. Tek sesli bir toplum yaratmak, korku iklimini canlı tutmak, sansürü ve otosansürü ağırlaştırmak amacını taşımaktadır.
Seçim öncesi gazetecilerin haber yapmasını, yurttaşın habere erişimini ve haberin serbest dolaşımını engelleyecek olan yasa, ayrıca toplumsal muhalefeti de susturmayı hedeflemektedir.
TGS, hafta sonu boyunca yasa teklifine karşı altı farklı şehirde eş zamanlı eylem düzenledi.
“Türkiye seçime giderken, “dezenformasyonla mücadele” adı altında ısrarla gündeme getirilen ancak gazeteciliğe baskıdan ve medyayı cezalandırmaktan başka amacı olmayan bu teklifin geri çekilmesini istiyoruz” diyerek sokakta toplanan gazeteciler, aynı açıklamayı yaptı:
“Yasa bu hâliyle geçerse hayatımızda neler değişecek, özetleyelim:
Ankara‘da TBMM kapısı önünde eylem yapan gazetecilerin açıklamasına polis engel oldu. Açıklamaları engellenen gazeteciler, Meclis’ binasına girerek yasaya karşı hazırladıkları dilekçelerini Meclis’te grubu bulunan tüm partilere teslim etti.
Bu yasa bu hâliyle geçerse ülkemizde basın, ifade ve haberleşme özgürlüğü kalmayacak. İtirazlarımızı Meclis’te dile getirirken “Tartışmalı bu maddeleri muğlaklıktan uzak olacak şekilde yeniden düzenleyelim” dedik, dinlemediler.
Tarihimizde görülmemiş düzeyde ağır bir ifade özgürlüğü engeliyle karşı karşıyayız. Bu yasa tüm topluma ve bu toplumun bir parçası olan gazeteci ve yayıncılara çok ağır otosansür, sansür, ceza, denetim ve işini yapamama tehdidi getirmektedir.
Bu sansürü kabul etmeyeceğiz, okurlarımızla, sektörle ve meslektaşlarımızla bu yasanın geri çekilmesi için mücadele edeceğiz. Bugün buradan TBMM’de grubu bulunan partilerin grup başkanvekillerine kanun teklifini geri çekmeleri için son kez çağrı yapıyoruz.
Sansüre değil daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var!
Dezenformasyon yasası olarak da bilinen ve Basın Kanunu‘nda büyük değişiklikler getiren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, AKP tarafından sunulduğu ilk günden bu yana sivil toplumun, muhalefetin ve gazetecilerin tepkisiyle karşılaştı.
Basın kartının verilmesi ve kartın iptaline ilişkin düzenlemelerin yanı sıra Türk Ceza Kanunu’na (TCK) “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçunu ekleyen, ‘yanlış bilgi’ yayan internet sitelerine cezalar ve ‘zarar gören kişişlere’ cevap ve tekzip hakkı veren 40 maddelik teklifin görüşmelerine geçen dönem başlanmış ve bazı maddeleri Komisyon’dan geçirilmişti.
Gazeteciler ve medya profosyonelleri, teklifin Anayasa’ya ve basın özgürlüğüne aykırı olduğunu, seçim öncesi iktidarın basını susturmaya yönelik bir hamlesi olduğunu söyleyerek defalarca eylem yapmış, yoğun tepkiler sonrası teklifin görüşülmesi bu yasama yılına ertelenmişti.