Manşetİklim Krizi

G20’nin Covid sonrası ekonomik teşviklerinin yalnızca yüzde altısı yeşil!

0

Dünya hükümetleri, halen etkisini sürdüren Covid-19 pandemisinin neden olduğu durgunluktan kaçınmak için benzeri görülmemiş meblağlar harcıyor. 2020 ve 2021’de, en büyük 20 ekonomiden oluşan G20 grubu, Çin‘in yıllık gayri safi yurtiçi hasılasına yakın, en az 14 trilyon ABD doları harcadı. Bu toplamın çoğu sağlık sistemlerini, ücretleri ve toplumsal refahı desteklemeye harcandı. Doğrudan veya dolaylı iklim hedefleri olan kurtarma programlarına ise 1 trilyon dolardan daha azı ayrıldı.

Bu miktarın dörtte birinden biraz fazlası (%27),Birleşik Krallık ve Almanya‘da olduğu gibi evlere yalıtım ve enerji verimli ısıtma sistemlerinin kurulmasına yönelik hibeler yoluyla emisyonları doğrudan azaltacak önlemleri hedefliyor.

Hindistan, madencilik altyapısının modernizasyonu, özel sektör yatırımlarının çekilmesi ve kömür fiyatlarının düşürülmesi dahil olmak üzere ekonomik gerileme sırasında kömür endüstrisini desteklemek için yaklaşık 14 milyar dolar ayırdı. Buna karşılık Fransa, pandemi sırasında toplu taşımadan kaçınan vatandaşlarda yeşil ulaşımı teşvik etmek için bisiklet park yeri ve onarımlarını sübvanse etmek için 66 milyon dolar ayırdı.

Arjantin, Covid-19 salgını sırasında istihdam yaratmak ve tren güvenilirliğini artırmak için demiryolu genişletmesine yatırım yaptı.

Geniş çaplı ve etkili iklim eylemleri ise “yeşil yeni anlaşmalar ve daha iyisini inşa etmek” dahil, önemli oranda vaat düzeyinde kaldı. 

Söz konusu vaatler, şimdiye dek yerine getirilmedi. Nature Dergisi yazarları,  G20 ekonomilerinde COVID-19 salgını sırasında mali teşvik harcamalarının bir envanterini oluşturdu ve  önlemleri sera gazı emisyonları üzerindeki olası etkilerine göre sınıflandırdı.

Buna göre, genel olarak, toplam teşvik harcamalarının yalnızca %6’sının (veya yaklaşık 860 milyar doların) elektrikli araçlar, binaları daha enerji verimli hale getirme ve yenilenebilir enerji kaynakları dahil olmak üzere emisyonları da azaltacak alanlara ayrıldığını tespit edildi. Daha da kötüsü, teşvik fonlarının neredeyse %3’ü, kömür endüstrisini sübvanse etmek gibi küresel emisyonları artırması muhtemel faaliyetlere ayrıldı. Ülkeler karantina sırasında ekonomik kurtarma modundan toparlanmaya geçerken, dükkanlar ve diğer işletmeler yeniden açıldıkça stratejilerde çok az değişiklik oldu.

İklim için planlananın dokuzda biri harcandı

Bugünün yeşil yatırımları, önceki durgunlukları takip edenlere göre çok daha az.  Örneğin, 2007-09’daki küresel mali krizden sonra, küresel teşvik harcamalarının %16’sı emisyon kesintilerine (ya da toplamda 3,25 trilyon doların yaklaşık 520 milyar doları) yönlendirildi . Bugün benzer bir pay taahhüt edilmiş olsaydı, harcanacak fon, toplam 2,2 trilyon dolar olurdu.

Katastrofik iklim değişikliğini önlemek için küresel emisyonların dört yıl içinde zirveye ulaşması gerekiyor. Mevcut yeşil yatırım oranları, 2050 yılına kadar ‘net sıfır’ emisyona ulaşmak ve ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamak için yeterli değil, zira bu amaç 2020–24 döneminde yaklaşık 7 trilyon dolar gerektiriyor. Bu yılın başlarında, hükümetler Covid-19’a yanıt vermek için bundan çok daha fazlasını harcadı, ancak iklim krizini hafifletmek için harcananlar gerekenin yalnızca dokuzda biri.

Mevcut teşvik paketleri de ekonomileri düşük karbonlu bir dünyaya hazırlamakta başarısız oluyor. Halbuki altyapı, ulaşım elektrifikasyonu, bina verimliliği ve temiz enerji teknolojilerine uzun vadeli yatırımlar, ekonomik büyüme için yeni kaynakların kapısını açacak. Örneğin, 2021’de rüzgar ve güneş dahil olmak üzere yenilenebilir enerji teknolojileri için küresel pazar 366 milyar dolara ulaştı ve bu onu kazançlı bir alan haline getirdi. Yenilenebilir enerjilerin inşası, güçlendirilmesi, kurulumu ve bakımı gibi alanlarda da işler yaratıldı ve dahası da yaratılabilir.  2020’de yenilenebilir enerji endüstrisi, Amerika Birleşik Devletleri‘nde yaklaşık 900.000 işçi ve dünya genelinde 12 milyondan fazla kişiyi istihdam etti.

Rotayı değiştirmek için çok geç değil. Artık aşılar, antiviraller, maskeler ve daha fazlası pandemiden (en azından kağıt üzerinde) çıkış yolu sunabileceğine göre, ulusal ekonomiler düşük karbonlu bir temele geçmek için önemli bir fırsata sahip. Hükümetler, küresel bir krizle mücadele etmek için önemli kaynakları seferber etmeye istekli ve yetenekli olduklarını gösterdi. Özellikle Avrupa‘daki bazı ülkeler yeşil büyümeyi desteklemek için cömertçe harcama yaptı. Başkan Joe Biden‘ın altyapı paketinin bir parçası olarak büyük ABD yatırımları kabul edildi; daha fazlası da Kongre tarafından yayınlanabilir.

‘Hükümetler hayati bir fırsatı kaçırdı’

Nature’ın kullandığı veritabanı, 1 Ocak 2020 ile 31 Aralık 2021 arasındaki G20 ekonomileri için ulusal mali teşvik çabalarını kapsıyor. G20 ekonomilerine odaklanmalarının nedeni ise bu ülkelerin küresel emisyonların %80’inden fazlasını ve küresel ekonomik faaliyetin %85’ini oluşturuyor olması.

Çalışmanın baş yazarı, Johns Hopkins Üniversitesi’nden Jonas Nahm, hükümetlerin hayati bir fırsatı kaçırdığını, ancak durumu iyileştirmede hâlâ bazı yolların açık olduğunu söyledi. Hopkins Guardian’a verdiği demeçte, “Ekonomik toparlanmaya yönelik harcamalar, 1,5 derece hedefine tutunma şansımızı önemli ölçüde artırabilirdi ancak bu fırsatı kaçırdık. Hükümetlerin ekonomik büyüme, refah ve emisyon azaltımlarının arasındaki ilişkiyi henüz tam olarak kavramamış olmaları hayal kırıklığı yaratıyor” dedi.

 

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.