20 Nisan 2014 günü e-postamda bir video ile mektup bulmuş akabinde, Yeşil Gazete’ye bir yazı yazarak sizlerle paylaşmıştım.
Bu video ve mektubun sahibi Japonya’dan Sanat Yönetmeni Kouki Tange, Türkiye’nin nükleer santral kurma çabasına karşılık Fukuşima Nükleer santral faciası sebebiyle yaşadıkları korku ve endişe duygularını bir vatandaş, ama daha önce bir insan olarak paylaşma sorumluluğu duymuştu. Vidonun bir özelliği Tange’nin mesajını Türkiye vatandaşlarına Türkçe olarak verme çabasıydı. Kuşkusuz bu hassasiyetinde Türkiye hükümetinin kurmayı planladığı ikinci nükleer santral için Japonya hükümeti ile anlaşmış olmasının payı vardı. Şöyle diyordu Tange kendi deyimiyle “Gelecekte sizin ülkenizde bizim kurduğumuz bir nükleer santral yüzünden bir felaket olursa, o zaman ne olacak?”
Video iki gün boyunca internette ve sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı, akşam ana haber bültenlerine konu oldu, kısacası Tange’nin Türkçe hazırladığı video mesajı sayesinde nükleer konusu, “barındırdığı risk, endişe ve korkularla” telaffuz edilerek Türkiye gündemine oturdu.
Tange’nin videoyla mektubu göndermesinin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti ve bugün, Fukuşima nükleer santral faciasının 5. yıldönümü, dünya genelinde anti nükleer hareket tarafından etkinliklerle anılıyor. Türkiye’de de Fukuşima’nın 5 .yılına hak ettiği anlamı atfetme , kayıplarını anma ve Fukuşima mağdurlarının yanında olduklarını duyurma ihtiyacında olanlar var. Bunlardan biri de “Benim Çocuğum” belgeselinin yapımcısı ve yönetmeni olarak tanıdığımız diğer taraftan henüz hazırlıklarını başlatmış olan, Türkiye’nin 60 yıllık denebilecek nükleer tarihini bizlerle görsel olarak buluşturmayı amaçlayan Nükler Alaturka filminin de yönetmeni ve yapımcısı Can Candan, Tange’nin video mektubuna benzer bir video mesajla cevap veriyor, ancak bu kez kurgu Tange’nin yaptığının tam tersi mesaj Japonca, alt yazılar Türkçe. Sözü çok uzatmadan paylaşıyoruz.
Fukuşima nükleer santral faciası, 160 bin insanı yüksek oranda radyoaktiviteye maruz kaldıkları için evlerini belki de bir daha hiç dönmemek üzere terk etmek zorunda bıraktı. 9 milyon ton çuval radyoaktif atığa yol açtı, bu sayı nihai sınır da değil. 5 yıldır her gün okyanusa 300 ton radyoaktif suyun akıyor. Fukuşima’daki tarım alanlarının%50’sini radyoaktiviteye kurban etti. Yolların, asfaltın, açık alanların %100 düzeyinde kirlenmesine sebep oldu. 116 çocuğun tiroit kanseri teşhisiyle ameliyat edilmesine, evini işini kaybettiği için, hayatı aniden değiştiği için insanların intiharına, insanların radyoaktivite kaynaklı hastalıklarla yaşamak zorunda kalmasına yol açtı. En kötüsü ise Fukuşima nükleer santral felaketi 5 yıl sonra bugün hala devam ediyor. Yaklaşık 1 ay sonra ise Çernobil Nükleer Santral faciasının 30.yılını anacağız.
Nükleersiz bir dünya dileğiyle !
Pınar Demircan
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…